Art Basel Mami Beach: Daha erişilebilir, daha deneysel

Yılın kapanışındaki en önemli etkinliklerden olan Art Basel Miami Beach, bu yılki edisyonu ile geniş kitlelere açık ve klişelerden uzak yaratıcılığı destekleyen sanat eserlerini öne çıkardı.

Bala Gürcan Madra

Dünyanın en prestijli sanat fuarlarından Art Basel Miami Beach’in 20. edisyonu, 6-8 Aralık tarihlerinde Miami Beach Convention Center’da düzenlendi.

Hong Kong ve Basel’den sonra Art Basel grubunun son durağı olan fuar, bu yıl da dünyanın dört bir yanından koleksiyoner, küratör ve sanatseverlerin akın ettiği bir buluşma noktası oldu. Bu yılın dikkat çeken özelliklerinden biri, fuarın yeni direktörü Bridget Finn’in liderliğinde yapılan ilk edisyon olmasıydı. Finn daha erişilebilir, deneysel ve çeşitlilik odaklı duruma getirerek fuarın önceki yıllardan farklı bir yön çizmesini sağladı.

Yeni direktörün daha ulaşılabilir ve deneysel bir biçime taşıdığı fuar, bu yıl 75 bin kişi tarafından ziyaret edildi. Geçen yıl açıklanan 79 binlik rakamın altında olmasına karşın 286 galeri ile son 10 yılda kaydedilen en yüksek sayıda yeni galeri katılımı gözlemlendi.

34 galeri ise ilk kez gösterim yaptı. Adil bir platform oluşturma amacıyla farklı ölçeklerde galerilere destek sunulan fuarda daha küçük stant seçenekleri de sunuldu.

Güney ve Orta Amerika galerilerinin ve sanatçılarının temsiliyetinde önemli bir artış gözlemlenirken ağırlıklı olarak Meksika, Brezilya, Arjantin, Peru, Şili, Kolombiya ve Uruguay'dan katılan galeriler, Miami kentinin Latin Amerika ve Karayipler sanat topluluklarıyla olan güçlü bağlarını yansıttı. Önceki yıllarda yaşanan yedi ve sekiz figürlü satışlara göre bu yıl daha düşük olsa da güçlü ve istikrarlı bir satış trafiği sürdürüldü.

ALTI ANA BÖLÜM

Fuardaki altı ana bölüm arasında çağdaş sanatın en iyi örneklerini sunan “Galleries”, genç yeteneklere ve yeni medyaya odaklanan “Nova”, solo projelere ayrılan “Positions”, tarihsel ve retrospektif eserlerin sergilendiği “Survey” ve büyük ölçekli enstalasyonların göz doldurduğu “Meridians” yer aldı. Beşinci yılına giren Meridians bölümünün küratörlüğünü ise MoMA’nın küratörlerinden Yasmil Raymond üstlendi. Alice Aycock, Rachel Feinstein, Roberto Huarcaya gibi çağdaş sanatçıların eserlerine yer veren bölüm, “State of Becoming” (Dönüşüm Durumu) adı altında demokrasinin tutarsız ve öngörülemez doğasından ve iklim değişikliğiyle ilgili artan endişelerden esin aldı.

Fuarda çağdaş ustaların yanı sıra genç sanatçılara geniş bir platform sunulurken resim, heykel, enstalasyon, fotoğraf, video ve yeni medya gibi birçok farklı sanat biçimi de yer aldı. Art Basel, uluslararası sanat dünyasının nabzını tutma ve güncel sanat eğilimlerini yansıtma konusundaki önemini bu yıl da korudu.

SANAT LUNAPARKI AÇILDI

1980’li yıllarda dönemin önde gelen sanatçılarının düş gücünden doğan Luna Luna isimli sanat lunaparkı, New York’un sanat merkezi Shed’de kapılarını açtı. Park, ünlü rap sanatçısı Drake’in önderliğinde yapılan 100 milyon dolarlık kapsamlı bir restorasyon sürecinden geçti ve “Luna Luna: Forgotten Fantasy” (Luna Luna: Unutulmuş fantezi) ismiyle izleyicilerle buluştu.

1987’de Hamburg’lu sanatçı André Heller’ın zihninden çıkan, avant-garde “tema parkı” projesi Luna Luna, Jean-Michel Basquiat’ın dönme dolabı, Keith Haring’in atlıkarıncası, Kenny Scharf’ın salıncağı, Salvador Dalí’nin eğlence evi, Roy Lichtenstein’ın cam labirenti ve Sonia Delaunay’ın giriş kapısı gibi ikonik atraksiyonlara ev sahipliği yapıyor.

Bir sirk performansçısı ve şarkı sözü yazarı olarak da çalışan Heller, projeyi sanat galerilerinin sınırlarının ötesine geçme isteğiyle yaşama geçirmişti.  Çocukluğunda eski tarz tema parklarından esin alan sanatçı, New York Times’a verdiği bir röportajda projenin motivasyonunu sanatçılar ve “normal insanlar” arasında köprü kurmak olarak ifade etmişti.

Büyük sanatçıların düş gücünün ürünü olan tasarımlar 36 yıl boyunca Teksas’ta depolarda unutulduktan sonra, ilk kez Aralık 2023’te Los Angeles’ta düzenlenen bir gösteriyle ziyaretçilerin beğenisine sunulmuştu. İkinci durak olan “Luna Luna: Forgotten Fantasy” yaklaşık 40 yıllık bu büyük düş yeniden gerçek kıldı. Sergi, 5 Ocak tarihine kadar görülebilir.