Okan Bayülgen'den sıra dışı bir yapım: Harem Kabare

"Bu kadınlar siz, arkadaşlarınız, geçmişteki ya da gelecekteki haliniz gibi. Fena halde tanıdık, korkunç, şuh, dramatik ve komik.

Bu adamı tepelesinler mi, sevsinler mi, öldürsünler mi?

Hep beraber karar vereceğiz."

Okan Bayülgen toplumsal ve kültürel gündelik yaşamdaki yozlukları eleştirel biçimde sahneye taşımış. Yazım konusunda gösterdiği başarının katbekat fazlasını sahneleme konusunda gösterdiğini söylemek yanlış olmaz. Bir an dahi düşmeyen tempo izleyicinin oyun sonuna kadar oyundan kopmamasını sağladı. Bayülgen aynı zamanda canlandırdığı birden fazla karakterle de üst düzey oyunculuğunu sahneye taşıdı. Neresinden bakarsanız bakın bu kadar farklı etmeni başarılı bir şekilde sahneye taşımak kolay iş değil.  Bunu başarabilen nadir isimlerden olan Bayülgen bu yönüyle her türlü övgüyü hak ediyor. 

Melda Gür rolüne iyi hazırlanması, canlandırdığı karakterdeki samimiyeti ve enerjisi ile kısa zamanda izleyicinin beğenisini kazandı. Oldukça başarılı bir performans ortaya koyduğunu söyleyebilirim.  

Merve Sevi uçuk kaçık karakterini komik ama abartıya kaçmadan sahneye yansıttı. Karakteri tam da olması gerektiği gibi sahneye taşıması karikatürize olmasının önüne geçti. Oyunun ön plana çıkan sürükleyici karakterlerinden biriydi. Başarılı performansından dolayı kendisini kutlarım.

 Selin Atasoy diğer karakterlere nazaran daha dominant, ayakları yere sağlam basan karakterini izleyiciye yansıtmada oldukça başarılıydı. Zor ve bıçak sırtı rolünün üstesinden başarıyla gelmeyi bildi. 

Ödül Turan bir yandan hayatın gerçekleriyle karşılaşırken diğer yandan kalbinin sesini dinleyen karakterini başarılı bir şekilde özümsemiş. Duygu değişimlerinde gösterdiği başarı, her mimiğinde oyunun içinde kalması, şarkı söylerken gösterdiği performans ve güzel sesi görülmeye değer. Her sahnesini gözümü kırpmadan izledim. Başarılı performansından dolayı kendisini yürekten kutlarım. 

Kayra Ural sahnede ilk kez izlediğim fakat sahnede kaldığı kısa sürede performansını oldukça beğendiğim bir isim. İlgiyle takip edeceğim isimler arasına adını yazdırdı.

Orkestranın seçimleri oyunun ruhuna ve izlenirliğine önemli oranda katkı sağladı. O kadar başarılılardı ki kimi zaman oyunu bırakıp bir süre orkestrayı takip ettiğimi söyleyebilirim. 

Kostüm tasarımda her detayı ince düşünülmüş, oyuna hizmet eden, karakterlerin her birinin ruh haline ayna tutan oldukça başarılı seçimler yapılmış. Kostüm konusunda izlediğim oyunlar arasında en başarılı ve yaratıcılardan biriydi.

Okan Bayülgen birçok farklı olguyu bir araya getirerek altından kalkması oldukça zor bir işin içinden yüzünün akıyla çıkmış. Türk Tiyatrosunda yazıp yönetip ve oynayan, bunu yaparken de her alanda olağanüstü performans sergileyen oldukça az isimden biri. Sahneye çıktığı ilk andan itibaren seyirci ile kurduğu diyalog ve samimiyet gerçek bir sahne insanı olduğunu kanıtlar nitelikte. Umarım daha fazla oyun sahneler, film çeker ve program yapar, izleyiciyi kendisinden mahrum bırakmaz. Oldukça emek verilmiş, benzersiz ve sıra dışı bir iş olmuş, Harem Kabare. Oyun 29 Eylül’de Dada Salon Kabarett’de izleyici ile buluşmaya devam edecek.

Oyunun izleyici ile buluşmasını sağlayan tüm ekibi kutlarım.

Alkışınız bol olsun…