Düğünde takılanlardan kafamıza takılanlar!

İki genç birbirini seviyor, evlenmeye karar veriyor fakat heyhat hayat her zaman film tadında ilerlemiyor ve son her zaman mutlu olmayabiliyor.

Taraflar ayrılmaya kara verdiğinde düğün gecesi ya da nişanda takılanların kimde kalacağı da ayrı sorunlara yol açabiliyor. Düğünde takılanlara ilişkin kafamıza takılanlar çerçevesinde konuya ilişkin yaptığımız okumalardan, düğünde takılan takıların kadına verilmiş birer armağan olduğu ve ona ait olacağı yönünde. Ancak, Yargıtay’ın emsal kararında, düğünde takılan altınlar erkeğe takılsa da tüm altınların gelinin Türk Medeni Kanunu’nun 220. maddesine göre kişisel malı olduğu, erkeğe özgü olan ve yalnızca erkeğin kullanabileceği olan takı türünün erkeğe ait olacağının belirtildiği görülüyor. Düğünde takılan takıların hangi tarafa ait olduğuna dair kararda altın ya da paraların damadın ailesi tarafından mı yoksa gelinin ailesi tarafından mı takıldığı konusuna bakılmıyor.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun yeni kararı ile düğünde takılan altınlara dair paylaşım şekline getirilen değişiklikleri şöyle özetlemek mümkün.

Düğünde kadına takılan her türlü ekonomik değeri olan şey yine kadına ait.

Erkeğe takılan ziynet eşyasının 'tamamı birden' karine olarak kadına ait iken artık, sadece ‘kadına özgü’ olanlar kadına ait sayılacak.

Erkeğe özgü takılar ise erkek saati, altın kol düğmesi gibi... Yeni karar ile erkeğe takılan takıların kadına özgü olup olmadığı ayrımı çok net olarak yapılmış değil. Bu nedenle kadına özgü bileklik, küpe, bilezik gibi erkeğe takılması halinde takılar kadına ait olacak.

Sandığa konulanlar ‘taraflardan birine takılmadığı için’ eşit olarak paylaşılmalı.

Eşler arasında paylaşım konusunda bir anlaşma varsa paylaşımda ‘anlaşma kuralları’ uygulanacak.

TALEP HAKKINIZ VAR

Takıların düğün esnasında erkek ya da kadına takılmadığı, yalnızca sandık ya da kesede altınların atıldığı durumda, altın ve paraların paylaşımı çiftler arasında yarı yarıya olacak.

Boşanma halinde eğer takıların paylaşımı konusunda anlaşmazlık varsa kadının bunu mahkeme yoluyla talep etme hakkı var.

Çeyiz eşyası, kişinin kişisel malı. Kişisel malların iadesi için boşanan eş, diğer eşten iadesi için talepte bulunabilir. Ancak davayı açan eş, mallarının kendisine ait olduğunu ve o malların diğer eşte kaldığını ispat etmekle yükümlü. Eşyanın aynen iade edilmesinin mevcut olmadığı durumlarda ise eşyanın bedeli tazminat olarak istenebiliyor.

Eşinden boşanmak isteyen taraf, düğünde takılan takıların kendisine iade edilmesini istiyor ise boşanma davası ile birlikte açabilir. Boşanma davasından ayrı olarak ziynet eşyası iade davasını da açabilme hakkı söz konusu.

Ziynet eşyası iadesi talebinde bulunan taraf açtığı davada, ziynet eşyalasının aynen iadesine, aynen iade mümkün değilse ziynet eşyalarının bedelinin ödenmesi yönünde talepte bulunabilir.

Ziynet eşyasına dair iade talebinde bulunacak olan davacı hangi mahkemede dava açacağını bilerek hareket etmeli. Davacının görevli ya da yetkili olmayan mahkemede dava açması, hukuki ve zaman kaybına yol açabilir.

Ziynet eşyası talebine dair davalarda görevli mahkeme, aile mahkemeleri, Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemeleri görevli.

Düğünde takılan takıların iadesine ilişkin açılacak olan davada, harç, nispi harçtır. Davaya konu edilen altınların değeri üzerinden hesaplanır.

TAKI İLE ARABA ALINDIYSA

Düğünde takılan altınlar esas olarak kadının hakkı. Ancak kadın ile eşi arasında yapılan bir anlaşma ile düğün takıları ile araç ya da ev alınmış ise kadın, altınların aynen iadesine dair talepli bir dava açamayacak. Böyle bir durumda altınların değeri ve alınan malın değeri detaylı incelenmeli.

Öncelikle, düğün takıları ile araç değerinin bir kısmı ödenmiş ve araç kadın üzerine kayıtlı ise kadının ziynet eşyasına dair iade talebi olamaz. Bu durumda erkek, kadın üzerine kayıtlı olan araçtan mal paylaşımına dair hak talep edebilir. Ancak, ziynet eşyalarına dair talepte bulunma hakkı yok. Yalnızca araç değerinden ziynet eşyası değeri düşülecek ve geriye kalan değer taraflar arasında paylaştırılacak. Örneğin, düğünde takılan altınlar 30 bin lira tutmuş, üzerine tarafların birikimi olan 70 bin lira eklenerek bir araç alınmış olsun. Bu araçtan 30 bin lira olan kısım, kadının kişisel malı olduğundan geriye kalan 70 bin lira her iki taraf arasında paylaştırılacak.