Orman vasfından çıkaran karara tepki

İzmir Bayraklı’da yangınların etkilediği 375 hektarlık alan orman sınırları dışına çıkarıldı. Tapuda orman olarak kayıtlı alan daha önce de benzeri girişimlerin Danıştay tarafından durdurulduğu bir bölgeyi kapsıyor.

Ece İçmez

İzmir Bayraklı’da yangınların etkilediği 375 hektarlık alan orman sınırları dışına çıkarıldı. Tapuda orman olarak kayıtlı alan daha önce de benzeri girişimlerin Danıştay tarafından durdurulduğu bir bölgeyi kapsıyor. Karara ilişkin TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Yıldırım ve CHP Tarım ve Ormancılık Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Ademgazetemize açıklamalarda bulundu.

Uğur Yıldırım, Danıştay’ın daha önce alınan bu kararı bozduğunu belirterek,,’’ İzmir'in Bayraklı ilçesindeki 375 hektarlık arazi tapuda orman olarak kayıtlı. İzmir depremi sonrası 25 Kasım 2020 tarihinde Cumhurbaşkanlığı kararıyla orman kanununun ek 16. maddesi kapsamında orman sınırı dışına çıkarılmıştı. Söz konusu işleme karşı açılan dava sonucu Danıştay 8. dairesi yürütmeyi durdurma kararı vermiş. Bunun üzerine bakanlık tarafından yapılan itirazı da 2023’ün birinci ayında reddetmişti. Yani alanın ormanlık dışına çıkartılması usule aykırı bulunmuştu. Bu süre içerisinde mahkeme devam ederken TOKİ tarafından alana 3 bin adet konut inşaatı tamamlandı. Aslına bakarsanız buradaki itirazın sebebi  TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu raporlarında yer aldığı üzere söz konusu alan 1995 yılında Laka Deresi'nde yaşanan sel baskını sonrası ağaçlandırılacak alan ve sel önleme bölgesi olarak düzenlenmesi için Orman Genel Müdürlüğü’ne tahsis edilmiş. Set düzenlemeleri, telaslamalar ve on binlerce fidan dikilerek yüzey suyunun tutulması, yeni sel felaketlerinin yaşanmaması sağlanmıştı. Ancak  12 Ağustos’u  13 Ağustos'a bağlayan gece küçük bir bölgede başlayan 14 – 15  Ağustos'ta da söndürülemeyen yangın 16’ı Ağustos’ta rüzgarın da etkisiyle Karşıyaka'nın kuzeyinde yer alan ormanlık alanın büyük bir kısmını tahrip etti. 19 Ağustos’ta da tam anlamıyla söndürülen yangından tam 11 gün sonra daha önce Danıştay'dan dönen karar tekrar Resmi Gazete'de yayınlanarak 375 hektar ormanlık alanın orman vasfı dışına çıkartıldığını öğrenmiş oldu kamuoyu olarak. Daha önce yapılan teknik incelemeyle tek fark Karşıyaka yangınında söz konusu alanın yaklaşık seksen hektarlık  kısmının yangından etkilenmiş olması. Bunun dışında daha önceki durumla arasında bir farklılık yok. Hali hazırda bilim ve teknik ötelenerek orman olması gerekli bir alan yeni afetlere davetiye çıkartacak yapılaşmaya açılmış. Ancak Danıştay bu kararı bozmuştu. Şimdi yangın sonrası kararın tekrar yayınlanması gerçekten içler acıtan bir durum. Binlerce yıllık orman alanları, yangınlar görüp elli yıllık sürelerde yeniden iyileşebilecekken yaşam şansı tanınmadan tahrip edilmesine karşı çıkmalı ve geleceğimiz için her metrekareyi yeşili sahiplenmeliyiz. Geleceğe karşı sorumluluğumuz bu olmalı. Yarınlara daha umut dolu bir gelecek bırakmak için çabalamalıyız. Bu sebeple bu kararın takipçisi olacağız’’ dedi.

‘HUKUK YOK’

CHP Tarım ve Ormancılık Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem de karara sert tepki gösterdi. Adem, “Yangın sonrası imara açılan bu alanlar, daha önce mahkeme kararlarıyla korunan ormanlık alanlardır. Bu durum, hukukun ve adaletin ayaklar altına alındığını gösteriyor. Danıştay kararlarıyla korunan bu alanlar, şimdi rant hırsıyla yok sayılmakta,” dedi. 

376 hektarlık alanın danıştay kararı olmasına rağmen 286 hektarlık alanına toki tarafından geçen  yıllarda ki deprem ve  yangın sonrası 3 bin'den fazla konutun inşa edildiğini ve geriye kalan 90 hektarlık alanın geçen yangınlarda yanmasıyla birlikte bu alan tamamı Cumhurbaşkanın ek 16 maddesini kullanarak 375 hektarın tamamını orman sahası dışana çıkartamayacağını çünkü  Anayasanın 169. Maddesi gereği orman yangınlarında yanan ormanlık alanların bir yıl içerisinde tekrar ağaçlandırılmasını garanti altına alıyor. Erhan Adem, “Kamusal alanların satılması için hızla hareket eden iktidar, kamu malını peşkeş çekme konusunda her türlü hukuksuzluğu göze alıyor. Ayrıca, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 747 arsayı satışa çıkarmış durumda. İstanbul, Ankara, Adana, Muğla ve Mersin gibi illerdeki arsa satışları, bu talanın bir parçasıdır. Ormanlar yanarken, kamu yararı gözetilmeksizin yapılan bu uygulamalar kabul edilemez" diye konuştu.

"SADECE HUKUK'UN İHLALİ DEĞİL.. "

İmar talanına dikkat çeken Adem, "Ormanlarımız, sadece ekosistemimizin değil, aynı zamanda kültürel mirasımızın da ayrılmaz bir parçasıdır. Bu değerli doğal varlıkların korunması, gelecek nesillerin sağlıklı bir çevrede yaşaması için büyük önem taşımaktadır. Bugün, orman yangınları sonrası yaşanan imar talanı, sadece hukukun ihlali değil, aynı zamanda doğaya ve insan haklarına büyük bir saldırıdır. Bizler, bu durumu kabul edemeyiz. Bu nedenle, Ormanlarımızın yanmasına, ekosistemimizin yok edilmesine ve kamu yararının hiçe sayılmasına karşı birlikte durmalıyız. Bu sadece bir mücadele değil, aynı zamanda bir vicdan meselesidir.” ifadelerini kullandı.