Muğla maden kıskacında
Muğla'da sadece bir ayda 3 mermer, 1 taş ve 1 kalker ocağı yapılması için adım atıldı.
Şeyda Öztürkİklim değişikliği ve küresel ısınmaya karşı adımlar atılması gerekirken açık maden işletmecilikleri ormanları bir bir yok ediyor. Erozyon riski yüksek ve kurak bir ülkede de bu büyük bir sorun haline geliyor.
TEMA Vakfı’nın verilerine göre tamamının yüzde 59’u, ormanlarının ise yüzde 65’nin maden ruhsatlı olduğu Muğla, şirketlerin kıskacı altında. Yaklaşık bir ayda sadece Muğla’da beş farklı proje için adım atıldı. Tamamı orman arazilerinden oluşan dört proje için çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) süreci başlatılırken “önemli doğa alanı” içerisinde kalan bir projeye de “ÇED gerekli değil” kararı verildi.
Milas’ta iki mermer ve bir taş ocağı için harekete geçildi. BA DE Grup Madencilik’in 3 milyon 450 bin TL değerindeki mermer ocağı projesine Muğla Valiliği’nce “ÇED gerekli değil” denildi. Şirket bu proje kapsamında 24.58 hektarlık alanda maden çalışmaları yürütecek. Proje sahası ise hassas ve benzersiz doğal bölgeleri belirlemek üzere kullanılan “önemli doğa alanı” ve içme-kullanma suyu havzaların oluşan “uzun mesafeli koruma alanı” içerisinde kalıyor. Benzer bir şekilde yine Milas’ta ÇED süreci başlayan iki maden projesi de orman sınırları içerisinde kalıyor.
Yatağan’da da yine mermer ocağı projesi için süreç başlatıldı. 5 milyon 100 bin TL değerindeki projeyle birlikte 23.44 hektarlık alanda maden çalışmaları yapılmak isteniyor. Projeye onay verilirse yıllık 15 bin metreküp mermer üretilecek. Üretim sırasında inşaat atığı olan pasa da 135 bin metreküp oluşacak. Seydikemer’de ise 8 milyon 650 bin TL’lik kalker ocağı için ÇED süreci başlatıldı. Diğer projelere benzer şekilde “orman alanı-önemli doğa alanı” niteliğindeki arazide yapılmak istenen projeyle birlikte yıllık olarak 400 bin ton üretim yapılacağı düşünülüyor.