Hidrobiyolog Dr. Erol Kesici'den 'kuraklık' uyarısı: İklime göre ürün seçilmeli

Türkiye’de sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerine çıkmasıyla kuraklık tehlikesi tekrardan gündeme geldi. Aşırı sıcaklardan dolayı buharlaşma beklenenin üzerinde yaşanıyor. Hidrobiyolog Dr. Erol Kesici, alınması gereken önlemlerin başında tarımın geldiğini ve modernleşmeye gidilmesi gerektiğini söyledi.

Rengin Temoçin

Hidrobiyolog Dr. Erol Kesici, “Olaylara çok pragmatik açıdan bakılmakta. Bilimsel açıdan ve bu işin matematiği düşünülmeden bakılıyor. Son günlerde bazı bilim insanlarından duyduğunuz şey, ‘Havuz doldurmayalım, çimleri sulamayalım’. Bunlar sayısal olarak yüzde 8 civarında. Esas sorun tarımdaki aşırı su kullanımı, ilkel su kullanımı. Vahşi su kullanımını sonlandırmamız gerekir. Bilimsel yöntemleri uyguladığımız zaman o yüzde sekseni yüzde kırka indirebiliriz” dedi.

Buharlaşmanın etkilerine değinen Kesici, “Buharlaşmayla birlikte neredeyse bir yıllık su kullanımımızı kaybediyoruz. Ormansızlaşma alabildiğine fazla. Biyolojik çeşitlilik giderek azalmakta. Bunların hepsi doğadaki suyun çevrimiyle yakından ilgili olan olaylar. O nedenle kuraklık yaşıyoruz” diye konuştu. 

(Erol Kesici)

‘PARA İÇİN YAPILMAZ’

İklime göre bitkilerin yetiştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Kesici, “İç Anadolu Bölgesi kurak ve yarı kurak bir iklimi sahip. Burada kurak bitkileri yetiştirmemiz gerekir. Hâlâ çok su isteyen şeker pancarı, yonca, mısır, ayçiçeği gibi bitkileri yetiştirmeye çalışıyoruz. Çok para getirmesi için tarım yapılmaz. Bu konuda teşvik verilmez” dedi. 

‘YÜZDE 40’A DÜŞEBİLİR’

Kesici sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Meteorolojik faktörler çok önemli ama önlemler açısında şunu söylememiz lazım. Yağmur beklemekle kesinlikle ne buharlaşmayı önleyebilir ne de kuraklığı önleyebiliriz. Var olan yeraltı sularımız bitmiş vaziyette. Göllerimizde su seviyeleri tamamen azalmış bir vaziyette. Şimdi baktığımız zaman tarımda kullanılan su miktarı yüzde 80 civarında. Gelişen modern tarım teknikleriyle bunu yüzde 40’a kadar düşürmemiz mümkündür. İklimimize göre, tarımımızı, kentlerimizi, sanayimizi ayarlamamız gerekir.”