Fatsa'da halkın mücadelesi sürüyor: 'Bu ısrarı anlamıyoruz' (11 Mart 2022)
Ordu'nun Fatsa ilçesine bağlı Kayaköy Akçakese Mahallesi'nde, koruma altındaki endemik bitki türlerini barındıran alanda taşocağı açılmak istenmesi yöre halkının tepkisini çekiyor.
DHAFatsa ilçesine bağlı Kayaköy Akçakese Mahallesi'nde toplam 936 dönümlük 3 ayrı alan maden sahası olarak belirlendi. İlk olarak 2012 yılında mahalle sınırları içinde kalan 250 dönümlük alan üzerinde kurulmak istenen taşocağına karşı başlattıkları hukuk mücadelesini kazanan yöre halkı, 5 yıl sonra aynı bölgede başka firmanın açmak istediği taşocağını da hukuki mücadele sonucu iptal ettirdi.
Aynı bölgede 3'üncü kez taşocağı yapımı için ÇED süreci başlatıldı. Koruma altındaki 'ayı gülü' gibi endemik bitki türlerini barındıran ormanda açılmak istenen taşocağı ile doğal yaşam alanlarının zarar göreceğini belirten yöre halkı, projeye karşı çıkmayı sürdürüyor.
"BU ORMAN, BİZİM YAŞAM KAYNAĞIMIZ"
Kayaköy-Akçakese Mahallesi Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ali Işık, taşocağı yapılmak istenilen bölgenin 4 mahallenin ortasında kaldığını belirterek, "Buraya 3'üncü kez taşocağı yapılmak isteniyor. İki kere taşocağı projesini bizler mahkeme kararıyla iptal ettirdik. 3'üncü defa taşocağı açılmaya çalışılmasındaki ısrarı anlamıyoruz. Bu bölgede yaban bitkilerinin yoğun olduğu, kimsenin bilmediği yöre bitkileri mevcuttur. Bu orman, bizim yaşam kaynağımızdır. Bu ormanın eteklerinde bizim fındık bahçelerimiz var. Burada meyve bahçeleri var. Taşocağının ardından meyve bahçelerimizden meyve yiyebilecek miyiz?" dedi.
"HEYELAN OLABİLECEK BÖLGELERİMİZ VAR"
Kayaköy Akçakese Mahallesi muhtarı Ergün Yücetepe de taşocağının tarımsal alanlarının içinde kaldığını belirterek, "Eğer ÇED olumlu raporu alırlarsa; buradan taşocağı çıkarılması için özel firmaya devredecekler. Özel firmanın burada kaç yıl çalışacağı belli değil. Projeye göre açılacak olan taşocağının kapasitesi çok yüksek. Ayda 3 defa patlatma olacağı belirtiliyor. Burası 450 haneli bir mahalle. Şebeke suyumuz yok. Doğal kaynaklardan su ihtiyacımızı karşılıyoruz. Şu anda burada nüfus az olsa da nüfusumuz yazın 3 binleri buluyor. Buradaki taşocağı tarımsal alanların içerinde kalıyor. Taş ocağının arka kısmında heyelan olabilecek bölgelerimiz var. Bizim en büyük endişemiz; evlere zararının çok büyük olacağı" diye konuştu.
"EVLERİMİZİN İÇERİSİNDE TİTRİYORUZ"
Mahalleliden Mehmet Baştaş da "Dağın doğu yakasında bizim evlerimiz var. Taş ocağı kurulmak istenen alana 70 metre mesafede heyelan bölgesi bulunuyor. Bu orman arazisi, köylülerimizin koruyup, kolladığı yaşam alanı. Bu ormana havamız ve sağlığımız için bir müdahale olmasını istemiyoruz. Doğal su kaynaklarımızın patlatmalardan dolayı kesilmesinden endişe ediyoruz. Buraya taşocağı yapılmasını istemiyoruz. Mahallemizde zaten mevcut bir taşocağı var. Bununla ilgili yeterince sıkıntıdayız. 1 kilometrelik dağın batısında patlatma yapılıyor, doğusundaki kalan evlerimizin içerisinde titriyoruz" dedi.
Yetkililer ise alandan alınacak taşların çevre yolu inşaatında kullanılacağını aktararak, ÇED süreci sonunda uygunluk görüşü verilmemesi halinde taşocağı projesinin iptal edilebileceğini belirtti.