Doğal Kaynaklar ve çevre, santrallar için kurban ediliyor
Muğla’da su krizi büyüdü. Başta Bodrum ve Milas olmak üzere birçok mahalleye günlerce su verilemedi.
Yusuf KörükmezKış aylarında önceki yıllara göre daha düşük yağış alan Muğla’da su krizi büyüdü. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 12 aylık verilerine göre “olağanüstü kuraklık” yaşayan kentte barajların doluluk oranları haziran ayı ölçümlerine göre 57.89’a kadar düştü. Bodrum’un su ihtiyacını karşılayan Mumcular Barajı’nın doluluğu ise 16.31’e kadar gerileyerek kuruma noktasına geldi.
DOĞA KATLİAMI
Başta Bodrum ve Milas olmak üzere birçok mahalleye günlerce su verilemedi. Yaşam savunucuları yaşanan su krizini büyük oteller, yüzme havuzları ve tarımdaki vahşi sulamanın tetiklediğini ancak en büyük nedeninin termik santrallar için yapılan doğa katliamı olduğunu söyledi.
TEMA’nın raporuna göre Muğla’nın yüzde 59’una maden arama ve işletim ruhsatı verildiğini hatırlatan Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Milas Üyesi Neşe Tuncer, “Muğla’daki termik santrallar kentin içme suyunu soğutma suyu olarak kullanarak susuzluğa neden oluyor. Yeniköy Kemer Santralı yılda Milas nüfusunun 2.5 katı kadar içme suyu kalitesindeki suyu tüketiyor. Bodrum’da da Geyikli Barajı’nın yüzde 70’i termik santrala soğutma suyu olarak aktarılıyor. Anlaşmaya göre geri kalan yüzde 30’luk kısım da Bodrum’a veriliyor. Yani Geyik Barajı’ndan santrala yılda 9.5 milyon ton su sağlanıyor” diye konuştu.
Tuncer sözlerini şöyle sürdürdü: “Milas’taki santralların özelleştiği 2014 yılından itibaren buralara su aktarılması için Dereköy’deki su kuyuları tahsis ediliyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi MUSKİ, bu durum karşısında Danıştay’a dava açıyor. Ancak Danıştay davayı reddediyor ve kuyular santrallara veriliyor. Yılda 14-15 milyon ton içme suyu kalitesindeki su termik santrallara gidiyor. Bu termik santrallar, ekonomik ömürlerini tamamlamış kapatılması gereken yerler olsalar da özelleştirildikleri için 40 yıl daha bu şekilde çalışması sağlanıyor. Oysaki Danıştay ve AİHM bu santralların kapatılması gerektiğini belirtiyor.”
YAĞMUR SUYU HASADI
Kısıtlı olan su kaynaklarının bu şekilde harcandığını aktaran Tuncer, “Bodrum yarımadasında yurttaşlar yağmur suyu hasadı yapmaya başladı. Bölgenin su ihtiyacı Akbelen Ormanlarının karşısındaki Çamköy ve Karacahisar köylerindeki yeraltı sularından sağlanıyor. Şimdi buralar da kömür arama ruhsatıyla şirketlere devredilmiş. Bu köyler de Akbelen gibi tehdit altında. Susuzluğumuzun birinci nedeni Türkiye’nin elektrik üretimine yüzde bir katkısı olan termik santrallardır” ifadelerini kullandı.