CHP’li Arslan: ‘Gelişmiş ülkelerde sınırlanıyor, Türkiye’de artıyor’

Avrupa genelinde fosil yakıt kullanımı azaltılmaya çalışılıyor, Türkiye’de ise henüz konuya ilişkin net adımlar atılmış değil. Konuya ilişkin konuşan CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, “Gelişmiş ülkelerin büyük çoğunluğunun fosil yakıtlardan uzaklaşarak yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldiği bir dönemde iktidar halen zeytinliklerimizi, tarım alanlarımızı, ormanlarımızı maden çıkarımına açan politikalar uyguluyor. Bu sorunlar kolaylıkla çözülür ancak bunun için ilk adım kamucu bir yaklaşım sergilemek” dedi.

Emirhan Çoban

Avrupa genelinde fosil yakıt kullanımında aşama aşama azalma hedeflenirken Türkiye’nin henüz konuya ilişkin oluşturduğu bir takvim bulunmuyor. Enerjinin fosil yakıtlardan elde edilmesi iklim değişikliğini hızlandırıp çevreye zarar verirken, iktidar tarafından yenilenebilir enerji politikaları konusunda yeterince adım atılıp atılmadığı merak ediliyor. Konuya ilişkin Cumhuriyet’e konuşan CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, Türkiye’nin de imzaladığı Paris İklim Anlaşması’na değindi. Anlaşmanın küresel ısınmanın 2 derecenin altında 1,5 derece ile sınırlanmasını hedeflediğini anımsatan Arslan, anlaşmaya göre imzacı ülkelerin karbon salınımlarının ülkeler için en kısa sürede sınırlandırılmasını, yüzyılın ikinci yarısında ise azaltılmasını öngördüğünü belirtti. 

'İKTİDAR KONUYU ANLAMAMIŞ, GEÇİŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR'

Anlaşma kapsamında Türkiye’nin söyleminde 2012 yılı için karbondioksit olmak üzere 440 milyon tonluk sera gazı miktarından bahsedildiğini belirten Arslan, bu salınımın yüzde 70.2’sinin enerji üretiminden kaynaklandığını söyledi. Bu kapsamda Arslan, “Türkiye INDC’de (Katkılar için Ulusal Niyet Beyanları) bir dizi plandan bahsetse de aslında beyanda bulunan tek gerçek eylem 2030 yılında toplam sera gazı emisyonunun artışı üzerinden yüzde 21’lik bir azaltmayı; yani var olan emisyonu azaltmayı değil, hedeflenen artışı daha yüksek seviyeden daha düşük bir seviyeye indirmeyi öngörmektedir. İktidar bu konuyu tam anlayamamış ve geçiştirmeye çalışmaktadır” dedi. 

'İKTİDAR ENERJİ PİYASASINI ÖZEL ŞİRKETLERİN İNİSİYATİFİNE TESLİM ETTİ'

Pandemi ve sonrasında ekonomilerin toparlanmasıyla ortaya çıkan enerji krizine ve Rusya-Ukrayna savaşına dikkat çeken Arslan, “Türkiye’nin ihracat açısından Avrupa ile ticaretinin sekteye uğrama lüksü yoktur. Yeşil sürdürülebilir bir ekosisteme geçilmesi bir siyasi seçenek değil zorunluluktur” dedi. Türkiye açısından enerji üretiminin siyasi yönüne de değinen Arslan, “AKP iktidarı döneminde yapılan özelleştirmeler ve kamu yatırımı yapılmaması sonucunda elektrik hizmeti giderek pahalanmış, haksız zamlar yapılmıştır. 2008 yılında kamunun kurulu güçteki payı yüzde 50’yi bulurken, 2022’de bu oran yüzde 13’e kadar geriledi. İktidar eliyle enerji piyasamız özel şirketlerin inisiyatifine teslim edildi” ifadelerini kullandı. İktidarın kömür madenlerinin sayısını ve kapasitesini artırmaya devam etmesi sonucunda doğanın, ekonominin ve insanların zarar göreceğini vurgulayan Arslan, “Gelişmiş ülkelerin büyük çoğunluğunun fosil yakıtlardan uzaklaşarak yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldiği bir dönemde iktidar halen zeytinliklerimizi, tarım alanlarımızı, ormanlarımızı maden çıkarımına açan politikalar uyguluyor. Bu sorunlar kolaylıkla çözülür ancak bunun için ilk adım kamucu bir yaklaşım sergilemek” dedi. Arslan konuya ilişkin çözüm önerilerini ise “Kar odaklı üretim değil, yeterince karlı olmasa bile arz güvenliği gözetilmelidir. Yeni enerji tesisleri kurarak plansız ve özel sermaye çıkarlarını gözeten ve dışa bağımlılığı arttıran hatalı politikaları değil, dağıtımdaki kayıpların düşürülmesi ve enerji tasarrufu sağlanmalıdır. Yerli ve yenilenebilir kaynakların enerji ekipmanlarının yurt içinde üretimini ve yenilenebilir enerji kaynaklarının daha yaygın kullanımı sağlanmalıdır. Kurulu güçte kamu payı artırılmalıdır” diyerek sundu.