CHP, kıyılarla ilgili yeni yasa önerisini Anayasa Mahkemesi’ne götürecek

Müsilaj ve imara ilişkin düzenlemeler içeren Çevre Yasası ile Bazı Yasalarda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Teklifi, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda görüşüldü. Muhalefet milletvekilleri, Türkiye Çevre Ajansı’na kıyılardaki alanlar ile mapa ve şamandıra sistemlerini işlettirme yetkisi veren maddeye karşı çıktı.   

Komisyon dün AKP Konya Milletvekili Tahir Akyürek başkanlığında toplandı. Teklifin 29. maddesi muhalefetin tepkisini çekti. Bu madde Türkiye Çevre Ajansı’nın faaliyetlerini düzenliyor. Teklif ile ajansın görevleri arasına tabiat varlıkları, doğal Sit alanları ile özel çevre koruma bölgelerinde yer alan, bakanlık tarafından ajansa kullanma izni verilen veya kiralanan Kıyı Yasası kapsamındaki devletin hüküm ve tasarrufu altında yer alan alanları işletme ve işlettirme yetkisi veriliyor. Ayrıca bakanlık tarafından ajansa kullanma izni verilen veya kiralanan Kıyı Yasası kapsamındaki devletin hüküm ve tasarrufu altında yer alan alanlarda, mapa ve şamandıra sistemleri kurmak, işletmek, işlettirmek, deniz araçlarına atık alım hizmetlerini vermek ve bu hizmetlerin verilmesini sağlamak de ajansın görevleri arasına dahil ediliyor. Teklife göre ajans ihtiyaç halinde bu maddede sayılan faaliyetleri özel hukuk tüzelkişiliğine haiz şirketler kurarak veya devralarak gerçekleştirebilecek. 

Teklifin gündeme gelmesinin ardından bazı basın organları ve sosyal medayada, “Çevre Yasası’nda yapılacak değişiklikle koylara kurulacak mapa ve şamandıra ihalelerinde yetkinin Emine Erdoğan’ın himayesinde kurulan Çevre Ajansı’na verileceği” iddiaları dile getirilmişti. 

BAKAN YALANLADI

Bunun üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Emine Erdoğan’ın bakanlığın çevre projelerine büyük destek verdiğini belirterek “Türkiye’nin en büyük çevre hareketi olan Sıfır Atık Projesi bir kadın hareketidir ve Sayın Emine Erdoğan’ın himayesinde yürümektedir. İftiraların nedeni çevre projelerine verdiği destektir, o projelere sahip çıkmasıdır” demişti. Kurum, Türkiye Çevre Ajansı üzerinden Emine Erdoğan’ın hedef alınmasına tepki göstererek, “Sanki iştirak Sayın Emine Erdoğan’ın şirketiymiş gibi yalanlar, iftiralar ortaya atıyorlar. Algı operasyonlarıyla kamu iştiraki olan Çevre Ajansı’nı şirket gibi gösteriyorlar” demişti. Bakanlığın açıklamasında da ajansın hiçbir özel şahısla ilgisi ve ilintisinin bulunmadığına dikkat çekilerek “Türkiye Çevre Ajansı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı kuruluşlardan biridir. Türkiye Çevre Ajansı’nın hiçbir özel şahısla ilgisi, ilintisi veya illiyeti yoktur” denilmişti. Bakanlık iddialarla ilgili olarak hukuki yollara başvurulacağını da duyurmuştu.

"ANAYASAYA AYKIRI"

Komisyondaki görüşmeler sırasında da bu madde üzerinde tartışmalar yaşandı. Teklifin anayasaya aykırı olduğunu belirten CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, teklifte olumlu maddeler de bulunduğunu ancak 29. maddenin anayasaya aykırı olduğunu söyledi. Zeybek, maddenin geri çekilmesini istedi.

"AK KADROLARA VERİLİYOR"

CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban da Türkiye Çevre Ajansı’nın yönetim kadrolarının oluşumunu eleştirerek “Buralar AK kadrolara veriliyor. Bu ülkeyi bakanlar, başbakan, cumhurbaşkanı yönetir. Şirketlere teslim ederseniz, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini şirketlere peşkeş çekmiş olursunuz” dedi. CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız, bu maddenin yasalaşması halinde, sahil bölgelerinin “mafya organizasyonlarının eline geçeceğini” belirterek, iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını bildirdi.

"KÂR AMACI YOK"

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, teklifin söz konusu maddesiyle sadece özel çevre koruma bölgelerindeki kıyılara ilişkin yetki alınmasının hedeflendiğini anlattı. Düzenlemenin, kıyılardaki deniz canlılarının korunması amacıyla kamu hizmeti verilmesini hedeflediğini ileri süren Birpınar, bu hizmetlerin yasayla kurulan Türkiye Çevre Ajansı eliyle verilmesinin amaçlandığını belirtti. Birpınar, “Bu, ajans eliyle yapılacak ve kâr amacı gütmeyecek bir iştir. Anayasaya aykırı da değildir” iddiasında bulundu.