Bitez’de kıyı işgalleri protestosu: Havlumuzu serecek yer yok
Bodrum’un Bitez Mahallesi’nde Özgür Kıyılar Bodrum İnisiyatifi, kıyı işgallerini protesto etti. Halk plajı olarak ayrılan alanın ölçümünü yapan yurttaşlar adına konuşan Muğla Çevre Platformu’ndan Güney Şirin, "Havlumuzu nereye sereceğiz arkadaşlar, havlumuzu serecek yer dahi bırakmıyorlar. Artık yeter diyoruz. Kanunu uygulayın, işgale son verin” dedi.
İZMİR / CumhuriyetMuğla’nın Bodrum ilçesinde her pazar günü farklı bir sahilinde kıyı işgallerini protesto eden “Özgür Kıyılar Bodrum İnisiyatifi”, bu hafta son dönemde kaçak yapılaşmanın arttığı Bitez sahilinde yaptı.
“Kıyılar Halkındır, Tüm İşgaller Kalkıncaya Kadar Kıyılardayız” yazılı pankart ve “Kıyılar Halkındır”, “Kıyı Kanununu Uygula”, “Elini Çek, Kıyılar Halkındır”, “Denize Erişim Herkesin Hakkı”, “Kıyılar Halkındır, Halkın Olacak” yazılı dövizler taşıyan eylemciler, sloganlar atarak şezlong ve kumsala yerleştirilen masaların arasından yürüdü.
Eylemciler, sahilin bazı bölümlerinde şezlong ve masaların neredeyse denizin içine kadar sokulması nedeniyle yürüyüş yaparken suya girmek zorunda kaldı. Eylemcilere sahildeki yurttaşlar alkışlar ve sloganlarla destek verdi.
Sahilde ve yürüyüş yolunda ilerleyen eylemciler adına konuşan Muğla Çevre Platformu’ndan Güney Şirin, daha sonra elindeki havluyu serecek yer aradı. Şirin, “Havlumuzu nereye sereceğiz arkadaşlar, havlumuzu serecek yer dahi bırakmıyorlar. Artık yeter diyoruz. Kanunu uygulayın, işgale son verin” diye konuştu.
“DENİZ CANLILARININ YAŞAM ALANLARI YOK OLUYOR”
Anayasanın 3621 sayılı kanun 5. maddesindeki “kıyılar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır” kısmı hatırlatan Güney Şirin, “Kıyılar herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır maddesine neden uygun hale getirmiyorsunuz? Yine 6. madde herkesin eşit ve özgürce yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz. Kıyıların doğal yapısını değiştirecek boyutta kazı yapılamaz, dolgu yapılamaz, kum, çakıl alınamaz, dökülemez. Yine soruyoruz, neden denize binlerce ton hafriyat döküp onlarca dönüm kullanım alanı oluşturanlara karşı neden Anayasayı uygulamıyorsunuz? Kumsalda iskele, platform yapılamaz dendiği halde bu yapıları kaldırmak için neden yetkilerinizi kullanmıyorsunuz? Başta çok yıldızlı oteller olmak üzere kıyılarımıza dökülen, deniz canlılarına ve insan sağlığına zararlı kuvars tozuna neden engel olmuyorsunuz. Denize sıfır yapılan otel, rezidans ve tatil köylerinin kıyının doğal halini bozarak başta nesli tükenmekte olan Akdeniz foklarının ve deniz canlılarının yaşam alanlarını yok etmelerine neden engel olmuyorsunuz?” diye sordu.
“ANAYASA’YI UYGULAYIN“
“Anayasa, tüm yurttaşlara kıyılarda eşit kullanım hakkı verse de yurttaşların kıyıları ücretsiz kullanımı engelleniyor” diye devam eden Şirin, “Yazın gelişiyle kıyı işgalleri artarak devam ediyor. Kumsalda iskele yapımı yasaklanmasına rağmen her gün farklı kıyıda, kumsalda iskele çakılmaya devam ediliyor. Vakıflar, şirketler, oteller, barlar, restoranlar işgal ettikleri kıyılarımızı rant alanına çevriliyorlar. Ecrimisil adı altında her yıl sürekli kiralamalar ile işgaller yasalaştırılarak bizzat devlet kurumları tarafından ücretli kullanıma açılıyor. Tüm bunlar yaşanırken Çevre, şehircilik ve iklim değişikliği bakanı kıyılar halkındır, halk plajları açacağız diyor. İşgalci MUÇEV şirketinin ise kıyıları işleteceğini söylüyor. Plajlarımızın büyük bir kısmı işgal altındayken Turizm Bakanlığı tarafından kıyılarımızın doğal yapısı bozularak sözde halk plajları yapılıyor. Bizler, Belediyelerden ve Turizm Bakanlığı’ndan halk plajları açmasını değil, anayasal hakkımız olan tüm kıyılara eşit ve özgürce ulaşma hakkınızın önündeki engelleri kaldırmalarını istiyoruz. Ecrimisilin kaldırılarak tüm kıyı, koy ve plajlara herhangi bir ücret, kısıtlama getirilmeden tüm halkın eşit ve özgürce ulaşmasını istiyoruz. Artık yeter Anayasa ne diyorsa onu uygulayın. Anayasa’nın tarif ettiği kıyı kanunu uygulanıp, işgaller son buluncaya kadar kıyılarda olmaya, tüm canlıların yaşam hakkını savunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.