Yapay zekanın hayatımıza etkilerini teknoloji yazarı Ümit Alan anlattı: ‘Birçok insanın mesleği kaybolacak’

Yapay zekanın hayatımızda etkisi artarken, ilerleyen süreçte yaşamımıza yön verebileceği noktalara ilişkin teknoloji yazarı Ümit Alan, Cumhuriyet TV’ye konuştu. Alan, birçok insanın mesleğinin kaybolacağını dile getirdi. Yapay zekadan gerçek verimi alabilmek için dikkat edilmesi gerekenleri açıkladı.

Beste Çelik

Son dönemlerde gelişmiş yapay zeka örneklerinin hayatımıza dahil olmasıyla yaşam standartlarımızda yaşanacak değişimler tartışma konusu oldu. Teknoloji yazarı Ümit Alan, yapay zekanın hayatımızdaki yerinin ilerleyen dönemlerdeki varlığına ilişkin Cumhuriyet  TV’ye konuştu.

“ULUSLARÜSTÜ YAPAY ZEKA DÜZENLEME KOMİTESİ KURULMALI”

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sesini taklit ederek dolandırıcılık yaptıktan sonra tutuklanan şahsı hatırlatan Alan, sözlerine şöyle başladı:

Yapay zeka artık insan zekâsıyla rekabet edebilecek düzeylere erişti. Bu teknoloji bu tarz dolandırıcılıklara zemin hazırlıyor. Bu da deep fake teknolojisi, hem görüntüde hem de seste tamamıyla birebire yakın taklit edebiliyor. Birçok deep fake video çıktı, geçtiğimiz yıllarda bu sayede Kemal Sunal, Barış Manço reklamlarda oynadılar. Örneğin şimdi Marilyn Monroe’nun filmini yeniden çekmek mümkün. Teknoloji buna izin verirken yasal düzenlemeler aynı hızda gitmiyor. Zaten sorun da burada çıkıyor. Yapılan gerçek videoların da ‘bu aslında yapay zekayla üretilmiştir’ diye yalanlanması tehlikesi var. Öyle bir yerdeyiz ki gerçek videolar yalanlanabilir, yalan videolar çıkabilir, hakikat tamamen karmaşıklaşabilir. Burada hakikat kaybına yol açar. Hakikatin kaybolduğu yerde ne uygarlık ne de demokrasi kalır. Buna karşı tüm ülkelerin biraraya gelip Birleşmiş Milletler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi uluslarüstü bir yapay zeka düzenleme komitesi kurması ve bununla mücadele etmesi gerekir. Bütün dünyayı ilgilendiren bir sorunla karşı karşıyayız.

“BİRÇOK İNSANIN MESLEĞİ KAYBOLACAK”

Alan, bazı meslek gruplarının tehlike altında olduğunu belirterek, “Bu aşamada birçok insanın mesleğinin kaybolduğunu göreceğiz. Avukatlıktan, doktorluğun bazı aşamalarından, mali müşavirlik birçok veri ile çalışan meslek grubu tehlikede. Tıp alanında birçok gelişmelere yol açabilir. Bir yandan da yepyeni meslekler yaratabilir. Prompt mühendisliği gibi meslekler çoğalabilir. Bir devir başlıyor. Bu devir de hem heyecanlandırıcı hem de korkutucu” ifadelerini kullandı.

“YAPAY ZEKA HİS KAZANMAZ”

İnsan zekasındaki duygulara yapay zeka ile ulaşılamayacağına vurgu yapan Alan, “Yapay zekanın hiçbir zaman his kazanmayacağını düşünüyorum. İnsan her zaman farklı olacak, yeter ki insan olduğunun farkında olsun ve insan olduğu özelliklerin, vicdanının duygularının, aklının, mantığının altını çizsin. Yani birlikte dünyanın kıt kaynaklarını adil paylaşmanın yollarını bulsun. Yoksa  robotların yaşadığı bir dünya olacaksa bizim varlığımız zaten tartışmalı olacaktır. İnsan, insan olduğu taraflarını öne çıkararak yapay zekayla mücadele edebilir” diyerek mücadele yöntemlerine değindi.

“BİR TARAF ZENGİNLEŞİRKEN BİR TARAF FAKİRLEŞECEKSE…”

Yapay zekanın yaşama sunduğu olanakları dile getiren Alan, ondan gerçek verimi almanın koşullarını şöyle sıraladı: 

Yapay zeka bizim çok iyi bir asistanımız olabilir, hayatımızda pek çok şeyi kolaylaştırabilir. Şu anda da pek çok faydası var. Hayatımızın her alanına sirayet etmiş durumda. Yapay zekanın regülasyonlarını iyi yapabilirsek, hukukunu düzenleyebilirsek, sınırlarını koyabilirsek insanlık olarak o zaman hayatımızı çok kolaylaştıracaktır. Örneğin otonom araçlar trafik kazalarını azaltacaktır. İnsanlar daha az çalışacaktır ve haftalık iş günü sayısı belki de 2-3’e düşecektir ve insanların geliri artmaya devam edecektir. Ama insanlık bugüne kadar yaptığı yanlış bölüşüm paylaşım politikalarına ve kapitalizm kendi hırslarıyla ilerlemeye devam ederse o zaman yapay zekanın da bir faydası olmaz. Asgari bir gelirin hiç çalışmadan herkese dağıtılması ve birçok işi makinaların yapması, evrensel temel gelirdir. Bunda uzlaşabilecek miyiz? Bu gelir paylaşımında bir taraf zenginleşirken bir taraf işlerini kaybedecek ve fakirleşecekse bu insanlığı iyi bir yere götürmeyecektir. Yapay zekadan gerçek verimi alabilmek için insanlığın kıt kaynakları bölüşmenin iyi bir yöntemini bulması gerekiyor.”

“FELSEFE EĞİTİMİNİ ÖNEMSEMEMİZ LAZIM”

Alan, ileriye dönük planlamalar yapılması gerektiğinin altını çizerek, “Yapay zekalar öğrenen aletler, öğrenerek kendilerini geliştirirler, öğretenler de insanlar. Felsefenin teknoloji ile birleşmesi şu anda insanlığı çok farklı bir yere götürüyor. Yapay zeka, sadece teknologlar veya bilgisayar yazılımcılarına değil, onlarla beraber çalışacak gerçekten düşünce, felsefe üretebilen insanlara bağlı hale gelecek. O yüzden artık okul öncesi çağdan itibaren hem dijital medya okuryazarlığını hem de felsefe eğitimini önemsememiz lazım” dedi.