Türkiye, finansal teknolojiler üretiminde dünyanın önde gelenleri arasında
Finansal enstrüman ve hizmetleri teknoloji vasıtasıyla kolaylaştırmak ya da finansa erişim alanlarını çoğaltmak olarak tanımlayabileceğimiz finansal teknoloji, Türkiye'nin üretim yaptığı önemli alanlardan biri.
Sercan ÇalbakÜlkemizde dijital dünya dediğimizde son kullanıcıda ilk akla gelen alanlar oyun ve e-ticaret olsa da genel olarak dijital dünyada en çok üretim yaptığımız alanlardan biri de finansal teknolojiler. Finansal enstrüman ve hizmetleri teknoloji vasıtasıyla kolaylaştırmak ya da finansa erişim alanlarını çoğaltmak olarak tanımlayabileceğimiz finansal teknolojiler çağdaş dijital dönüşümün öncülerinden.
Finansal teknoloji dediğimiz konu aslında bankacılık hizmetleri dahil her türlü finans odaklı ve parasal hizmetin dijitalleştirilmesini kapsasa da fintek şirketi olarak kastedilen şey, banka benzeri servis, hizmet ve teknolojileri üreten yeni nesil şirketler. Ödeme kuruluşu, e-para gibi çeşitli regülasyonlar sonucu banka dışında ortaya çıkan fintek şirketleri olduğu gibi henüz regülasyonu olmayan ancak finansal teknoloji üreten Türkiye’de ve dünyada pek çok şirket de bulunuyor. Sanal poslar, ön ödemeli kredi kartları, mobil QR kartlar fintek şirketlerinin öne çıkan bazı ürünleri. Örneğin İstanbulKart, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin fintek iştiraki olan Belbim’in bir finansal teknoloji şirketi ürünüdür. İstanbulKart’ı mobil cihazlar üzerinden aktif etmek ya da market vb. alışveriş kartı olarak da kullanıma açmak modern fintek kuruluşu iş geliştirme davranışı olarak tanımlanabilir.
Fintek alanında öncülüğü Uzakdoğu ve ABD götürüyor olsa da Türkiye de regülasyonların olumlu etkisinin yanı sıra, sosyolojik olarak farklı teknolojik yeniliklere açık olan bir toplum olmasından ötürü modern fintek şirketlerinin yoğun olarak kurulduğu ve hızla büyüdüğü ülkelerden biri. Uluslararası değerlendirmelerde anlamlı yenilikler üretilen Türk Fintek sektörü, her geçen yıl büyüyerek 500’den fazla şirkete çıkmış durumda. Lisanslı ödeme kuruluşu ve e-para şirketi sayısı ise 60 civarında. Türkiye girişim ekosisteminde her sene kurulan girişimlerin ortalama %10’a yakını fintek alanında çıkmakta. Paya dayalı kitle fonlaması, açık bankacılık, servis modeli bankacılığı, dijital bankacılık ve uzaktan kimlik doğrulama gibi regülatif değişiklikler önümüzdeki dönemde fintek ekosisteminin daha da hareketleneceğinin en önemli göstergeleri. Türk finteklerinin bugüne kadar ürettiği değer 1 milyar USD’nin üzerindeyken, yakında dönemde birkaç Türk fintek şirketinin unicorn (1 milyar USD’nin üzerinde değerleme) olması bekleniyor.
BANKACILIĞIN KATKISI BÜYÜK
Fintek denince öncelik yeni nesil şirketlerin olsa da finansal teknoloji üretiminde önemli rollerden biri de bankacılık sektörümüze ait. Türk bankacılık sektörü 2000’li yıllardan itibaren dijital dönüşümü uluslararası anlamda en başarılı götüren ülkelerden biri. Bankalarımızın yarısından fazlasının kendisine ait teknoloji şirketi bulunuyor ve neredeyse tamamı çok yüksek düzeyde IT yatırımı yapıyor. Bu gelişmeler sayesinde, bugün neredeyse bankaya hiç gitmeden her türlü finansal işlemimizi mobil uygulamamız üzerinden kolayca yapabiliyoruz. Pek çok bankamızın IT odaklı hizmetleri Avrupa bankalarından fersah fersah önünde ve pek çoğu Avrupa bankalarına IT hizmet ihracatında bulunuyor. Finans sektörünün lokomotifi olan bankalarda oluşan değerli insan kaynağı ve altyapı Türk finteklerinin de kolayca gelişmesine önayak oluyor. Gözlemlenebildiği kadarıyla bankacılık sektörümüz de genel olarak finteklerin varlığından ve gelişiminden memnun. Bankacılığın kendine has hantallığı ve regülatif halinin olmadığı modern fintek şirketleri bankalar için aynı zamanda bir tür öncü ya da akıncı rolü üstleniyor ve sektörün doğru yönlenmesine yardımcı oluyor.
POLİTİK İKLİM BÜYÜK SORUN
Düzenleyici kuruluşların olumlu çalışmaları olsa da Türkiye’nin özellikle son yıllarda yaşadığı politik belirsizlik ve problemler doğal olarak fintek sektörünü de derinden etkiliyor. Fintek gibi sektörlerin global oyuncu olabilmesi ve yüksek değere ulaşabilmesi için doğduğu ülkede anlamlı bir ölçeğe ulaşması önemli önceliklerden biri. Türkiye’nin risk priminin artması, iç piyasanın durgunluğu, piyasaya güven, hukuk ve rekabet sorunları gibi pek çok faktör Türk finteklerinin potansiyelinin önündeki engeller. Finteklerin en çok ihtiyacı olan konulardan biri de yapıcı ve proaktif regülasyonlar. Teknik bürokratların büyük bölümü konuya hâkim ancak Ankara’da her türlü kararı bir kişi verdiği için sektörün ihtiyacı olan proaktif kamu yaklaşımını görmekte zorlanıyoruz.