Trajik olaylar yaşlanma hızını etkiliyor
Yapılan bir araştırmaya göre küçük yaşlarda yaşanan trajik olaylar ilerleyen dönemde yaşlanma hızını etkiliyor.
cumhuriyet.com.trBilim insanları, çocukluk travması veya stres gibi belli şeylere maruz kalmanın yaşlanma şeklimizi nasıl etkilediğini yıllar yılı merak edip araştırıyor. Şu an devam eden bir grup deneyde ise araştırmacılar, insanların yerine meyve sineklerini geçirdiler. Görünüşe göre bu küçük böceklerin gördüğü veya kokusunu aldığı trajik bir şey, onların yaşlanma hızlarını da etkiliyor.
HOŞ OLMAYAN BELİRTİLERE EK OLARAK BEYİN KİMYASI DEĞİŞİYOR
Populer Science Türkçe'nin aktardığı çalışmada Michigan Üniversitesindeki araştırmacılar, 2019 yılında yayımlanan bir makalede meyve sinekleri (Drosophila melanogaster) ölü bir meyve sineğine maruz kaldığı zaman, bu maruzluğun diğer sineklerde hoş olmayan belirtiler meydana getirdiğini; beyinlerinin kimyasını değiştirdiği, yağ depolarının azalmasına sebep olduğunu, aşırı açlık direncini azalttığını ve yaşlanmayı hızlandırdığını keşfettiler.
Bu tip tepkiler çok da nadir değil; makalenin yazarları, karınca gibi belli sosyal böceklerin kendi yaşam alanlarındaki cansız bedenleri nasıl başka yere taşıdıklarından bahsediyorlar. Filler de ölü filler karşısında çeşitli sesler çıkarıyor ve cesetleri inceliyor. Dişi babunlar ölen tanıdıklarına ağıt yaktıklarında ise stres hormonları artış gösteriyor.
Araştırmacılar üç gün önce PLOS Biology bülteninde yayımladıkları yeni makalede, ölen erkek akrabalarını gören bir sineğin küçük beyninde neler olduğuna yönelik biraz daha fazla şeyi açıklığa kavuşturuyor. Bilim insanları bu son deneylerinde, travma geçiren Drosophila’ların beynindeki sinirsel devreler ile merkezi sinyalleşme süreçlerini araştırdı.
Araştırmacılar ışınır etiketleme yöntemi kullanarak beyinde neler olduğunu görmeye çalıştılar.
Sineklerin beynindeki elipsoid cisimde, diğer ölü sineklere maruz kalındığı zaman bir faaliyet artışı gerçekleşmiş. Elipsoid cisme sinir desteği sağlayan ve tabakalı halka nöron aksonları şekilnde adlandırılan hücrelere ev sahipliği yapan beynin bu kısmı, duyusal bütünleşime ve motor eşgüdüme aracılık ediyor. Bu tepkiyle hangi halka nöronların ilişkili olduğunu görmek isteyen araştırmacılar, nöronları teker teker sessizleştirdi.
Bu durum sonucunda, mesajcı serotonin molekülüne bağlanan ve belli bir reseptör barındıran iki halka nöron aksonunun söz konusu tepki için gerekli olduğu ortaya çıktı. Sonrasında araştırmacılar aynı nöronları yapay şekilde faaliyete geçirdi ve bunlar açıldığı zaman, meyve sinekleri daha önce ölü bir sinekle temasa geçmemiş olsa bile böceklerin ömrünün kısaldığını keşfetti.
Bilim insanlarına göre bu tür araştırmalar; yaşlanmaya takıntısı olan (onu nasıl önleyeceğinin, nasıl yavaşlatacağının ve hatta nasıl tümden durduracağının yollarını arayan) bir dünyada saatleri insanlar için duraklatan ilaçların geliştirilmesine yardımcı olabilir. Fakat o zaman gelene kadar buradan çıkarmamız gereken şey, boyutları sadece bir santimetrenin yirmide biri ila onda biri kadar canlılarda bile ölümü kabullenmenin ne kadar zor olduğu.