Laboratuvarda Güneş parlamaları üretildi
Bilim insanları, normalde dünyayı yutabilecek boyutta olan Güneş parlamalarını ilk kez laboratuvarda üretti
cumhuriyet.com.trBilim insanları ilk kez laboratuvar ortamında Güneş parlamaları oluşturdu.
Güneş'te doğal süreçlerle ortaya çıkan aşırı sıcak plazma bulutlarına Güneş parlaması veya alevlenmesi deniyor.
İndependent Türkçe'de yer alan habere göre, bu devasa plazma bulutları son derece büyük. Uzmanlara göre bunlar Dünya'nın birkaç katı boyuta ulaşabiliyor.
ABD'deki Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden araştırmacılar ise laboratuvar ortamında bir çantaya sığabilecek kadar küçük Güneş parlamaları üretildi.
Güneş parlamaları ayrıca, uzayda seyahat edip Dünya'ya çarptığında yıkıcı jeomanyetik fırtınaları tetikleyebilen, son derece hızlı hareket edilen "koronal kütle atımı" adlı bir olguyu da başlatabiliyor.
Kısaca CME diye adlandırılan koronal kütle atımı, Dünya'ya radyoaktif plazma dalgalarının ulaşmasına neden olabiliyor. Bu duruma da Güneş fırtınası adı veriliyor.
Güneş fırtınaları yörüngedeki uyduları ve astronotları tehlikeye atabildiği gibi Dünya yüzeyinde de GPS, navigasyon sistemleri ve radyo iletişiminin aksamasına yol açabiliyor.
Araştırmacılar uzun süredir Dünya'yı jeomanyetik fırtınaların etkilerinden koruyacak önlemler geliştirebilmek için uğraşıyor.
Bu yüzden yıldızdaki patlamaları yakından incelemek ve Güneş'teki korona döngülerinde ortaya çıkan parlamaların Güneş fırtınalarına nasıl dönüştüğünü anlamak çok önemli.
Hakemli bilimsel dergi Nature Astronomy'de yayımlanan son çalışmada araştırmacılar, bu gizemi çözmek için kendi korona döngülerini yarattı.
Ekip, manyetize edilmiş, gazla dolu bir odanın içindeki bir çift elektrottan elektrik boşalttı. Elektrik, gazı iyonlaştırdı ve iki elektrot arasında bir plazma dizisi oluşturdu.
Bu plazma dizisi odanın manyetik alanı tarafından kısa bir süre boyunca döngü halinde yerinde tutuldu. Ancak sonra içine doğru çökerek dışarı doğru püsküren küçük bir parlamayı meydana getirdi.
Normalde gezegenlerin boyutlarını aşan bu döngüler, laboratuvar ortamında sadece 20 santimetre uzunluğundaydı. Diğer bir deyişle bir muzla hemen hemen aynı boyuttaydı ve yaklaşık 10 mikrosaniye sürdü.
Saniyede 10 milyon kare yakalayan özel kameralar sayesinde araştırmacılar, döngülerin nasıl büyüdüğünü ve sonra parçalandığını gözlemledi.
Araştırmacılar, söz konusu plazma dizilerin bir ip gibi ince şeritlerden oluştuğunu tespit etti.
Araştırmanın yazarlarından Yang Zhang, "Bir ipi parçalara ayırırsanız, ayrı ayrı ipliklerden oluşan örgülerden meydana geldiğini görürsünüz. Bu ayrı ayrı şeritleri de ayırın ve bunların daha da küçük şeritlerden oluştuğunu göreceksiniz" diye konuştu:
"Plazma döngüleri de aynı şekilde işliyor gibi görünüyor"