Hubble’ın buluşu evrenin ilk zamanlarına ışık tutuyor!

Kısa süre önce ilki Hubble Uzay Teleskobu ve ikincisi de Avrupa Güney Gözlemevinin Çok Geniş Teleskobu’yla yürütülen iki ayrı çalışmada da aynı sonuca varıldı.

cumhuriyet.com.tr

Yıldızlar evrene şekil veren makineler. Fakat bilim insanları yıldızların nasıl olduğunu tam anlamıyla bilmiyor. Evren ilk zamanlarında meydana gelen coşkun yıldız patlamasını anlamak isteyen bilim insanları, gözlerini Samanyolu galaksisinin uydu bir galaksisi olan Küçük Macellan Bulutu’na çevirmiş.

Yakınımızda bulunan bu galaksinin kimyasal bileşimi Samanyolu galaksisinden daha basit olduğundan, Küçük Macellan Bulutu daha ağır elementlerin daha nadir bulunduğu evrenin gençlik dönemlerindeki galaksilere daha çok benziyor. Bu durum, onu evrenin ilk zamanları için bir vekil haline getiriyor.

Keşfedilen süreç yıldız oluşum sürecinin Samanyolu'ndakine benzediğini ortaya koyuyor

Populer Science Türkçe'deki yazıya göre kısa süre önce ilki Hubble Uzay Teleskobu ve ikincisi de Avrupa Güney Gözlemevinin Çok Geniş Teleskobu’yla yürütülen iki ayrı çalışmada da aynı sonuca varılmış. Farklı yöntemler kullanan ayrı araştırma takımları, genç yıldızların Küçük Macellan Bulutu’nda yer alan ve NGC 346 adı verilen devasa bir yıldız kümesinin merkezine doğru sarmal bir hareket gerçekleştirdiğini keşfetmişler.

Gaz ve yıldızların bir nehrin akışına benzeyen bu hareketi, araştırmacılara göre yıldızların doğmasını sağlayan etkili bir yöntem. Araştırma takımlarının elde ettiği sonuçlar, Küçük Macellan Bulutu’ndaki yıldız oluşum sürecinin Samanyolu galaksisindeki sürece benzediğini gösteriyor.

Bir kasırganın girdabından, yeni doğan yıldızların etrafındaki fırıldak biçimli ön gezegen disklerine ve evrenimiz genelindeki dev spiral galaksi diyarlarına kadar doğa, sarmal yapıları seviyor.

Şimdiyse gökbilimciler, Samanyolu galaksisinin uydu bir galaksisi olan Küçük Macellan Bulutundaki dev bir yıldız kümesinin merkezine doğru sarmal şekilde giden genç yıldızlar keşfetmenin şaşkınlığını yaşıyorlar.

NGC 346 adı verilen bu devasa, tuhaf biçimli yıldız doğum bölgesinin dış sarmal kolu, gaz ve yıldızların yaptığı nehir akışı benzeri harekette yıldız oluşumunu besliyor olabilir. Araştırmacılar, bu faaliyetin yıldızların doğmasına katkı sağlayan önemli bir yol olduğunu söylüyor.