Brezilya'da ilginç keşif; dünyanın ilk tilki-köpek melezi
Doğaseverler ve bilim insanları, Brezilya’da keşfedilen dünyanın ilk tilki-köpek melezi karşısında hayrete düşmüş durumda.
cumhuriyet.com.trBu şaşırtıcı keşif, bir hayvan kurtarma ekibinin 2021 yılında Brezilya’nın Vacaria şehrinde yaralı hayvan ihbarı alması üzerine başladı.
Çevre Polisi, bir aracın çarpıp kaçması sebebiyle yaralanan hayvanı Federal Rio Grande do Sul Üniversitesine bağlı veteriner hastanesine nakletti. Hayvan daha sonra hastaneden Vahşi Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezine götürüldü.
Populer Science Türkçe'nin aktardığı haberee göre bilim insanı Cristina Araujo Matzenbacher, “Biz biyolog ve veterinerler için bütün hayvanlara farklı şekilde bakmak normal bir durum” diyor. “Bir hayvana baktığımızda nelerin ortak ve nelerin farklı olduğunu incelemek için eğitim gördük. Burada olan şey de buydu. Evcil bir köpeği andıran gözleri ve Pampa tilkisini andıran uzun kulakları vardı. Fakat postu koyuydu ve köpek gibi havlıyordu.”
Genelde köpeklere verilen yiyecekleri kabul etmeyen bu canlı, sunulan ufak sıçanları kabul etmiş.
“Pampas tilkisinin gözlemlenen bir başka davranışı da, hayvan içerisinde tutulduğu ortamdaki çalılığa tırmandığında gözlendi” diyor Matzenbacher.
Hayvana bakan veteriner Flavia Ferrari, bu davranışı gözlemleyince Federal Pelotas Üniversitesinin genetik bölümünde çalışan Profesör Thales Renato Ochotorena de Freitas ile temasa geçmiş. Dogxim bunun sonrasında akademiye transfer edilmiş.
Tilki-köpek melezi nasıl keşfedilmişti?
Ağustos ayında yayımlanan bir makalede, bu tilki-köpek melezinin keşfi ortaya seriliyor. Araştırma takımı sitogenetik ve genetik yöntemlerden faydalanarak bu olağandışı hayvanı daha derinlemesine incelemiş.
Böylelikle hayvanın hücrelerindeki kromozom sayısının 76 olduğunu belirlemiş ve araştırmada önemli bir ipucuna ulaşmışlar.
“Rio Grande do Sul’da, sadece Chrysocyon brachyurus’un 76 kromozomu var” diyor Rafael Kretschmer. “Ancak bu tür, dogxim ile karşılaştırıldığında fenotip bakımından çok farklı.”
Pampas tilkilerinde 74 kromozom varken, evcil köpeklerde 78 tane var. Üreme sırasında yavrular her bir ebeveynden kromozomlarının yarısını alıyor. Köpekler için bu durum yavrulara 39 kromozom geçmesi anlamını taşırken, pampas tilkilerinde 37 kromozom anlamına geliyor.
Bir köpek ve pampas tilkisinin gametlerinin birleşimi, toplam 76 kromozomla sonuçlanıyor ki dogximde bulunan kromozom miktarı da bu kadar.
Bilim insanları dikkatlerini özel olarak anneden miras alınan bir genetik malzeme tipi olan mitokondriyal DNA’ya çevirerek, bulguları daha da fazla desteklemişler. Bu analizde, dogximin annesinin bir pampas tilkisi olduğu kesin olarak ortaya çıkmış. Çekirdek DNA’da, hem evcil köpeklerden hem de pampas tilkilerinden gelen bir genetik malzeme karışımı keşfetmişler ve bu sıradışı canlıda melezlik olduğunu bir kez daha doğrulamışlar.
Dogximin kökenleri ne?
Şimdiye kadarki ilk tilki-köpek melezinin bu olağanüstü keşfi, diğer melezlerle ilgili teorileri de akla getiriyor.
“Şimdiye kadar bu bölgede başka melez olduğuna dair bilimsel bulguya rastlamış değiliz” diyor araştırmacı Bruna Szynwelski. “Fakat tarif ettiğimiz bu vakanın tek olmadığından kuşkulanıyoruz. Biyolog Herbert Hasse Junior 2019 yılında doğada olağandışı bir fenotipe sahip iki hayvan gözlemlemişti. Bu hayvanlardan birinin 2021 yılında ezilen dişi melez olması muhtemel. Diğer hayvan ise bir daha hiç görülmemişti.”
Melezin doğmasına yol açan koşullar şu an çoğunlukla teorilere dayanıyor. Fakat bu iki türün evrimsel hikayesiyle ilişkilendirilebileceğine dair de bir düşünce var.
“Pampas tilkisi ve evcil köpek yaklaşık 6,7 milyon yıl önce birbirinden uzaklaşıp farklı cinslere geçtiklerinde, DNA’larında bu melezin doğuşuna sebep olan ufak değişimler meydana geldiğini düşünüyoruz” diyor Kretschmer.
Pampas tilkisinin doğal yaşam alanlarındaki manzaraların değişmesi ve korumalı alanlarda evcil köpeklerin bulunması da bu iki hayvan arasındaki karşılaşma olasılığına katkı yapmış olabilir.
Dogxim yaban hayatı için ne anlam taşıyor?
Yaban hayatını koruma açısından bakacak olursak, dogximin ortaya çıkarılması da endişeleri yanında getiriyor.
Matzenbacher şöyle açıklıyor: “Evcil bir köpek ile bir pampas tilkisi arasında gerçekleştiği gibi melezlenme, evcil köpekten hastalık geçmesi veya geri melezleme potansiyeli sebebiyle pampas tilkisi popülasyonlarında daha zararlı etkiler oluştururdu.” Hastalık geçişi ve melezin özgün görünümü, doğal yaşam alanında uyum sağlama ve hayatta kalma yönünden de güçlük oluşturuyor.
Bahsedilen dogxim, çarpıp kaçma kazasından sonra tamamen iyileşmiş. Fakat başka bir tesiste bakılmak üzere nakledildikten yaklaşık altı ay sonra ölmüş.
“Şimdiye kadar dogximin ölüm sebebini bulamadık. Ne olduğunu bilmeyi çok istiyoruz” diyor Matzenbacher.