Gücünü halktan ve anayasadan alanlar meydanı bırakmaz

03 Mayıs 2024 Cuma

1 Mayıs’ta İstanbul’da yaşananları tek cümleyle anlatmam gerekse, 1 Mayıs Tertip Komitesi’nde yer alan örgütler (DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB) ile “1 Mayıs’ta Taksim’e!” çağrısı yapan ana muhalefet partisi, tam bir beceriksizlik, koordinasyonsuzluk ve cesaretsizlikle işçi sınıfının bayramını harcadı derim.

1 Mayıs sabahı Marmaray ile Yenikapı’ya gidip oradaki kitleyle buluştum. İstanbul Valiliği’nin kenti abluka altına alan sınırlamaları yüzünden birçok kişi için buluşma alanına ulaşmak büyük bir eziyete dönüşmüştü. Ama yine de Saraçhane’de toplanan binlerce insanın arasına katıldığımda, bu yıl işçi sınıfının Taksim’de olacağına dair bir umudum vardı.

Günlerdir bayramın Taksim’de kutlanması konusunda net açıklamalar duyuyorduk. Üstelik Anayasa Mahkemesi’nin bunun bir hak olduğuna ilişkin kararı da çok açıktı.

31 Mart yerel seçimlerinden sonra Türkiye’nin birinci partisi konumuna gelen CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel, parti örgütleriyle birlikte Taksim’e yürüyeceklerini söylüyordu. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, parti örgütüne hedefin Taksim olduğunu duyuran mesajlar göndermişti; parti yöneticileri, TV’lerde “Yasaklar bize vız gelir, 1 Mayıs’ta Taksim’de olacağız, milletvekillerimiz ve örgütümüz ile yarın Taksim’deyiz” diyor, sosyal medya paylaşımları yapıyordu.

FAŞİZM, BİBER GAZI VE TESLİMİYET

Ancak hiç de öyle olmadı... Özgür Özel, yanında Ekrem İmamoğlu ve Özgür Çelik’le geldi, bir açıklama yaptı, sonra gazeteciler arkasında kendisini izlerken aniden aracına binip alandan uzaklaştı.

Tertip Komitesi, alanda koordinasyon sağlamayı başaramadığından, sendikalar ve demokratik kitle örgütleri dağınık bir halde beklemeye başladı. DİSK’e ait ses aracından polisin önünde devasa bir barikat kurduğu Bozdoğan Su Kemeri yönüne gidilmemesi için kitleye uyarı yapıldı. O noktada bazı gruplar ile polis arasında sert müdahaleler oldu. Ancak alanın geneli orada bulunduğum üç saat boyunca sakindi.

Bayramı kutlamak isteyen işçiler, emekçiler ve olayı izlemeye çalışan gazeteciler olarak hepimiz polisin attığı yoğun biber gazına maruz kaldık. Sonunda alanda bulunan ses düzeni bozuk araçtan Tertip Komitesi adına yapılan açıklamada, Saraçhane’deki programın sonlandırıldığı duyuruldu. Alanı son ana kadar terk etmeyenler, komünist partiler ve bazı sosyalist örgütlerdi.

AYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN LAFA BAKILMAZ

Emekçilerin çok ağır bir yoksullaşmaya ve giderek koyulaşan bir faşizme karşı yaşam savaşı verdiği bir ülkede, tarihi bir seçim yenilgisi almış 22 yıllık bir iktidara karşı, en doğal hak olan 1 Mayıs kutlamasının İstanbul’da bu şekilde sönük geçmesinin sorumlusu, “Taksim’e yürüyoruz” sözünün sorumluluğunu almayan siyasetçiler ve Tertip Komitesi’ndeki sendikalar ile demokratik toplum örgütleridir.

Tertip Komitesi’nde olmadıklarını, sendikaların aldığı karara uyduklarını söyleyen Özel, şimdi de o barikatı ilk genel seçimde aşacağını vaat ediyor. Merak ediyorum, CHP, iktidarın Taksim’e çıkışı tüm gücüyle engelleyeceğini hesaba katmadan mı “Hedef Taksim Meydanı” çağrısı yaptı? O zaman daha baştan sendikalar ne derse ona uyacaklarını belirtip bu iddiayı ortaya koymamaları gerekirdi.

Yaptığı açıklamada, “bu kurumlara egemen olan anlayışın çağrıcısı olduğu hiçbir 1 Mayıs’ın parçası olmayacağını” ilan eden Türkiye Komünist Partisi (TKP), bu tavrında haklıdır. Çünkü bu anlayış, ciddiyetten ve kararlılıktan yoksundur.

Yaşananlar, topluma anayasal bir hakkın kullanılmasının iktidarın keyfine bağlı olduğu ve onun izin verdiği kadar yaşanabileceği mesajını bir kez daha vermiştir. Vaat ettiği gibi emekçileri Taksim’e çıkaramayan ve meydandan erkenden ayrılan Özgür Özel, bu atmosferde AKP Genel Merkezi’ne giderek 1 Mayıs’ta anayasayı bir kez daha hançerleyen bir siyasi partinin lideri ile görüştü.

İktidarın seçimde aldığı yenilginin etkisi ancak böyle azaltılabilirdi!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları