Güneş Aksüs

Aralıklı oruç karaciğeri koruyabilir mi?

14 Mayıs 2024 Salı

Geçtiğimiz günlerde IF diyetinin yani aralıklı orucun kalbe zarar verdiği hakkında bir yayın çıkmıştı. Araştırma sonuçlarını sizlerle paylaşmıştım. O yazıdan sonra çok fazla mesaj geldi. Evet, biliyordum zaten bir zararı olacağını diyenler oldu. Buna rağmen devam edenler de oldu. Bu diyet biraz daha sürecek gibi görünüyor. Çok fazla uygulandığı için hakkında yeni araştırmalar da yapılıyor ki bu iyi. Işık tutuyor. Benim fikrim değişmedi, hâlâ kişinin hayatını bilip dinleyip detaylara göre karar verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü son dönemde ben aylardır, yıllardır IF diyeti gibi yaşıyorum ama asla kilo veremiyorum aynı kiloda takıldım diyen çok fazla kişi var. Bazen de yetersiz kalabiliyor. Ama kişiye göre her karar değişir. 

En sık görülen kronik karaciğer rahatsızlığı alkole bağlı olmayan yağlı karaciğer hastalığıdır. Ciddi sonuçları olabilir: Tedavi edilmezse karaciğer iltihabına (metabolik fonksiyon bozukluğuna bağlı steatohepatit, MASH), karaciğer sirozuna ve hatta karaciğer kanserine yol açabilir. Yağlı karaciğer hastalığının büyük ölçüde obezitenin doğrudan bir sonucu olduğu düşünülmektedir. Son yıllarda muazzam miktarda kilo alanlar yalnızca Avrupa ve ABD'deki insanlar değil; Hindistan ve Çin gibi gelişmekte olan ülkelerde de obezite giderek yaygınlaşıyor. Sonuç olarak, etkilenen ülkelerde karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanseri vakalarının sayısı hızla artıyor.

***

Alman Kanser Araştırma Merkezi (DKFZ) ve Tübingen Üniversitesi'nden Mathias Heikenwalder, "Sağlıksız beslenme, obezite, karaciğer iltihabı ve karaciğer kanserinden oluşan kısır döngü, etkilenenler için büyük kısıtlamalar ve acılarla ilişkilidir ve aynı zamanda sağlık sistemleri üzerinde önemli bir yük oluşturmaktadır" ifadelerini kullanarak ardından "Bu nedenle basit beslenme değişikliklerinin bu ölümcül süreci özellikle kesintiye uğratıp uğratamayacağını araştırdık" dedi.

Aralıklı oruç tutmanın kilo vermede ve bazı metabolik bozuklukları hafifletmede etkili bir araç olduğu çeşitli çalışmalarda zaten gösterilmiştir. Heikenwalder'in ekibi artık farelerde bu yaklaşımın karaciğeri yağlı dejenerasyondan ve kronik inflamasyondan koruyup koruyamayacağını test etti.

Hayvanlar, tipik Batı diyetine karşılık gelen yüksek şekerli ve yüksek yağlı bir diyetle beslendi. Bir grup farenin yiyeceğe sürekli erişimi vardı. Beklendiği gibi bu hayvanlar kilo aldı, vücut yağları arttı ve kronik karaciğer iltihabı gelişti.

Diğer gruptaki farelere haftanın iki günü hiçbir şey verilmedi (5:2 aralıklı oruç veya kısaca 5:2 IF), diğer günlerde ise istedikleri kadar yemelerine izin verildi. Yüksek kalorili diyete rağmen bu hayvanlar kilo almadı, daha az karaciğer hastalığı belirtisi gösterdi ve karaciğer hasarını gösteren daha düşük biyobelirteç seviyelerine sahipti. Kısacası MASH gelişimine dirençliydiler.

***

Şimdi buradan sonucu sizin için yorumlayayım. Bu yeni araştırma evet insanlar üzerinde değil ama araştırmaların devam ettiğini sürekli hatırlatmak istiyorum, bu sebeple paylaştım. Kalp IF diyetinden hoşlanmıyorken, karaciğer hoşlanmış gibi duruyor. Ama sonuçta burada karşılaştırılan 2 grup var; bir tarafta fast food ile kötü beslenenler, bir tarafta da istediği gibi yiyenler ama arada oruç hali ile doğal olarak daha az yemiş olanlar. Aradaki dinlenme ve açlık günlerinin karaciğer üzerine etkisi olumlu. Kötü beslenmenin tüm organları mutsuz ettiğini ve kronik hastalıklara sebep olduğunu biliyoruz. IF diyetinin sonucunda karaciğer biraz nefes almış ve kendini koruyabilmiş gibi ama insanlarda yapılmış olsaydı, yine IF saatinde de kötü beslendiklerinde karaciğer yağlanması devam edebilirdi. Yani işin özü, sağlıklı ve temiz bir beslenme ile hastalıklara karşı korunmak mümkün. Yeni gelişmeler oldukça haber vereceğim.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları