Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yok edici bir çılgınlık

09 Ocak 2022 Pazar

Geçen gün TELE 1 kanalının akşam haberlerinde karşıma çıktı. Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, Omicron varyantının Covid-19 salgınının sonunu getireceğine yönelik iddialara çarpıcı bir yanıt vermiş:

Omicron’dan sonra yenileri gelebilir, Zeta gelebilir. Hatta ekosistemi böyle tahrip edersek SARS-CoV-3 gelebilir. Yani virüs bir gen kayması yaşarsa çok farklı bir yapıyla, daha farklı patojenite ile, klinik ağırlıkla dünyada bir Covid-22’den bahsetme durumuna gelmiş oluruz.”

Aynı gün İngiltere’de hayvancılık sektöründe hızla yayılan kuş gribi yüzünden yaklaşık 1 milyon kanatlı hayvanın öldürüldüğünü okudum. Hatta tavukların katledilerek çöpe atıldığı korkunç bir video izledim. 

Ölü hayvan bedenlerinin vinçlerle toplanıp çöp gibi atılmasını normalleştiren insanlar, bu haber karşısında dehşete kapılmadı ama hastalığın bir insana geçtiği tespit edildiğinde olay medyada yer buldu.

GELECEKTEKİ SALGINLAR İÇİN MÜKEMMEL ÜREME ALANLARI...

H5N1 virüsü olarak bilinen kuş gribi, genellikle kümeslerde esir edilen kanatlı hayvanlarda bulunuyor. İnsan müdahalesiyle yapay yolla bir eşya gibi üretilen hayvanlar, kümeslerde üst üste ve kapalı ortamlarda tutulunca aşırı stresin de etkisiyle birbirlerine saldırıyor, bedenlerinde çeşitli yaralar oluşuyor ve yaralardan akan irinler kana karışıyor. 

Bu hayvanları “gıda” olarak gören insanlar onları yiyince hastalık kapmasın diye hayvanların bedenine sürekli ilaç ve antibiyotik pompalanıyor. Bir yandan da kârın artırılması hedefiyle hızla büyümeleri için hormon veriliyor. 

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 2003’ten bu yana H5N1 ile insanlarda 863 enfeksiyon vakası görülmüş, 456 ölüm gerçekleşmiş. Bunun artmasını antibiyotiklerle engelleyebildiklerini sanıyorlar ama yakın bir gelecekte buradan yeni bir salgın türeyeceğini hesaba katmıyorlar.

Oysa bilim insanları yıllardır uyarıyor. Kanadalı epidemiyoloji uzmanı Rob Wallace, hayvancılık sektörünün yalnızca patojen olarak adlandırılan daha ölümcül virüsler yaratmakla kalmayacağını, bir sonraki virüsün 1 milyar insanı öldürebileceğini söylüyor. 

Bilindiği üzere, domuz gribi ve kuş gribi gibi zoonoz hastalıkların kaynağı konusunda belirsizlik yok. Bunlara yol açan virüsler, virüslerin evrimi ve bulaşması için olduğu kadar, antimikrobiyal direncin gelişmesi için koşulların mükemmel olduğu fabrika çiftliklerinde ortaya çıktı. 

Bütün bilimsel araştırmalar gösteriyor ki hayvansal üretim tesisleri, gelecekteki salgınlar için mükemmel üreme alanları!

AKLIYLA ÖVÜNEN İNSANIN ÇUVALLADIĞI ALAN: YEMEK 

Bu konuda son sözü, tıp araştırmacısı, yazar Mike Anderson’a bırakacağım: 

“Yemek söz konusu olduğunda insanlar gezegendeki en aptal hayvanlardır. Yediğimiz hayvanları korumak için milyarlarca vahşi hayvanı öldürüyoruz. Yediğimiz hayvanları beslemek için çevremizi yok ediyoruz. Açlıktan ölmek üzere olan insanları beslemekten çok, yediğimiz hayvanları beslemek için daha fazla zaman, para ve kaynak harcıyoruz. 

En büyük ironi ise bu hayvanları yetiştirmek için yaptığımız onca masraftan sonra onları yiyoruz ve onlar bizi yavaş yavaş öldürüyor... Ve bu çılgınlığı görmek yerine, hayvanları yiyerek sebep olduğumuz hastalıklara çare bulmak için yine milyonlarca hayvana işkence edip öldürüyoruz.”

Umarım insanlık yakın zamanda bu aptalca çılgınlığın farkına varır; hayvan ve doğa katliamını sürdürdüğü sürece kendi türünü de yok edeceğini anlar...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları