Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Vatandaşın kafasına çay fırlatandan bu kadar olur...

06 Ekim 2021 Çarşamba

Vatandaş mutfakta tencere kaynatmak için akla karayı seçerken AKP’li Cumhurbaşkanı’nın eşi Emine Erdoğan çözümü buldu biliyorsunuz. 

“Porsiyonlarımızı küçültelim” önerisinde bulundu ama belli ki halkın önemli bölümünün zaten açlık sınırında yaşadığını hesaba katmadı. Halkın içinde bulunduğu koşulları anlamaktan uzak konuşmasıyla büyük öfkeye yol açarken medyanın da diline düştü. 

Daha sonra iktidar cephesi hayat pahalılığının sorumlusu olarak esnafı belirledi! Bunun üzerine Recep Tayyip Erdoğan, “Hem maliyetlerdeki yükselişle hem fırsatçılarla mücadele ederek milletimizin refah seviyesini daha da yukarılara taşıyacağız. Etiketlerdeki fahiş fiyat artışlarının önüne geçeceğiz!” diyerek meydan okudu.

Ama o da Covid-19 sonrasında çoğu gün siftah bile yapamadan dükkânını kapatan esnafın zaten uzun bir süredir kan ağladığını hesaba katmadı...

Hayat pahalılığı konusunda bir suçlu aranıyordu ama nedense iktidarın aklına, girdi fiyatlarının ve kiraların artması, enflasyonun yükselmesi, ekonominin çok kötü yönetilmesi ve Türk Lirası’nın aşırı değer kaybetmesi gibi nedenler gelmiyordu!

TANZİM SATIŞLARA NE OLDU?

Erdoğan baktı ki vatandaş, esnafın suçlanması bahanesini de yutmadı; aldı yanına eşini ve kızını, Kısıklı’daki evinin yakınındaki bir Tarım Kredi Kooperatifi satış mağazasına gitti.

“Kalite, fiyat iyi, vatandaşın kesesine uygun” diye görüş bildirdi. Normal bir markete gidip alışveriş yapmayı belli ki göze alamadı. Ödeyeceği fatura kendisine dokunmasa da herhalde herhangi bir marketteki fiyatların vatandaşlar için uygun olabileceğine kimseyi ikna edemeyeceğini anlamış olmalı. 

İyi ama sanki çözümmüş gibi ortaya attığı bu kooperatif mağazaları çoğu yerde yok. Bu nedenle Türkiye genelinde hızla 1000 yerde Tarım Kredi Kooperatifi satış mağazası açılması talimatını vermiş...

Bunu duyunca aklıma 31 Mart 2019 seçimlerinden önce gıda fiyatları yükselince AKP’nin kent meydanlarında başlattığı tanzim satış uygulaması geldi. 

Satış noktalarının önünde patates, soğan için bile uzun kuyruklar oluşmuş, vatandaşlar arasındaki tartışmalar ve yerlere dökülen sebzeleri toplayanlar haber bültenlerine yansımıştı. Bu görüntüler, halka AKP’nin dilinden düşürmediği “eski Türkiye imajı ve 1990’lardaki kronik enflasyonu” hatırlatınca AKP’liler, “Bu iş bize zarar verdi!” demeye başlamıştı.

Tabii seçimlerden sonra ortada ne tanzim satış noktası kalmış ne üreticinin ne de halkın sorunları çözülmüştü. 

UCUZ BİRKAÇ ÜRÜNLE GÖZ BOYAMA

AKP, şimdi yine benzer şekilde sadece oyları düşünerek hareket ediyor, gıda enflasyonundaki sorumluluğu üstlenmiyor; “fiyatlar düşsün diye uğraşıyoruz ama spekülatörler engelliyor” demek için göstermelik uygulamalar yapıyor.

1000 satış mağazası ne zaman faaliyete geçer bilmem ama açıldıklarında bu marketlerde de tanzim satış noktalarında olduğu gibi kuyrukların oluşması, iki yıl önceki benzer görüntülerin yaşanması kaçınılmaz. 

Girdi maliyetlerini düşürmeden kooperatif satış mağazası açarak bu sorunun giderilemeyeceğini, biraz ekonomiden anlayan herkes bilir. Erdoğan, “Benim alanım ekonomi” diye övünüyor ama bu basit gerçeğin gereğini bile yapmıyor. 

AKP, hiçbir konuda sorunun temeline inen politikalar üretmiyor. Üretim ayağındaki sıkıntıları ortadan kaldırmadan, seçime yaklaşırken halka ucuz birkaç ürün sunarak göz boyamaya çalışıyor.

Çünkü sadece oy için şov peşinde! 

Afet bölgesine gidip insanların kafasına çay fırlatan bir siyasetçiden de daha fazlası beklenmez aslında... 

Anlaşılıyor ki kooperatif mağazası işi de tanzim satış gibi seçim yatırımı. Hadi hayırlısı!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları