Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Siyasal İslamı faşizm ve felaket kapitalizmi ile buluşturan Cumhur İttifakı, ülkenin başına gelen en kötü beladır

03 Ağustos 2021 Salı

Türkiye, cayır cayır yandı. Ormanlar, köyler yok oldu. 8 insan hayatını kaybetti. Hiçbir suçu olmayan binlerce hayvan, çığlık çığlığa diri diri kavruldu... 

İktidar, bir kez daha ülkeyi bir felaket karşısında çaresiz durumda bıraktı.

Kimin ne yaptığını ya da yapmadığını özetlersek...

Yangınların söndürülmesi için havadan müdahale şarttı ama Erdoğan’ın “teknolojileri eski”, Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli’nin “motorlarına kuş yuva yapmış” dediği uçaklar yıllarca bakımsızlıktan hangarda çürümeye terk edilmişti. 

Hükümet, acil durumlarda yangın söndürme görevini yapabilen askeri helikopterleri görevlendirmedi.

TSK’den yardım alınmadı. Deniz Kuvvetleri’nin gemilerinde yangınla mücadele için bulunan uzman personele görev verilmedi.

Her biri tonlarca su alabilen yüzlerce TOMA kullanılmadı.

Yurtdışından yardım çok geç istendi; sonunda AB’den 3 uçak geleceği açıklandı. Bu uçakların THK’deki iş görmez denilerek ihaleye sokulmayan uçaklar ile aynı marka olduğu anlaşıldı!

ERDOĞAN NE YAPTI?

Jet uçağına binip Marmaris’e gitti. Afet bölgesinde halka hitap etti, bez torbaların içindeki çay paketlerini vatandaşa fırlattı. Bununla yetinmedi; yol boyu otobüsten çay fırlatmaya devam etti.

Ormanları, bahçeleri ve traktörleri yanan, köyleri yok olan; evini, yakınını ve işini kaybeden insanlara yapılan bu muamelenin ne kadar aşağılayıcı olduğunu, çevresinde kimsenin düşünememesi de akıl alır gibi değil ama yaşananların hepsi akla aykırı zaten...

Erdoğan, Marmaris’te yangın söndürme ekiplerine su taşırken hayatını kaybeden Şahin Akdemir’in ailesiyle de görüştü. Bu AKP’nin Twitter hesabında “Erdoğan’ın taziye ziyareti” olarak duyurulurken CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, ailenin Erdoğan’ın ayağına getirildiğini, bunun bizzat tanığı olduğunu açıkladı. 

Nitekim AKP’nin paylaştığı fotoğraflarda da görüşmenin yapıldığı mekânda Cumhurbaşkanlığı forsunun bulunduğu bayrak görülüyordu...

2014’te Soma faciasından sonra Erdoğan’ın Başbakan olarak bölgeye yaptığı ziyarette olanları hatırlarsanız, Marmarisliler çay fırlatma ile ucuz atlattı denebilir...

PAKDEMİRLİ NE YAPTI?

“Orman teşkilatı yerleşim yerlerini korumaktan, birinci derecede aslında sorumluluk belediyelerdedir, ormanların yanmasına müsaade etmek zorunda kaldı” diyerek sorumluluktan kurtulmaya çalıştı. Sanki muhalefet büyükşehir belediyelerini kazanınca yetkilerini ellerinden almaya başlayan AKP değilmiş gibi!

2019’da İzmir yangınından sonra İzmir milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin soru önergesine yanıt verdiğinde, “Bakanlığımızca, orman yangınlarına müdahalede yeterli sayıda araç, görev alan personel, ekipman, helikopter ve arazöz sayısı bulunmaktadır” diyen Pakdemirli, geçen hafta, “Envanterimizde yangın söndürme uçağımız ve helikopterimiz yok; bu ezelden beri böyle” dedi.

TBMM NE YAPTI?

Bir de baktık ki Meclis, tatile girmeden önceki son günde Turizm Teşvik Kanunu çıkarmış. Erdoğan’ın imzasıyla ormanları yapılaşmaya açan o kanun, yangın sırasında 28 Temmuz’da yürürlüğe girdi.

Üstelik kanun oylanırken İYİ Partililer kabul oyu verirken CHP ve HDP milletvekilleri oylamaya çok büyük oranda katılmamış, 4 TİP milletvekili de Genel Kurul’da bulunmamış. TBMM daha ne yapsın değil mi!

VATANDAŞ NE YAPTI?

İktidarın beceriksizliğine dayanamayan bir adam, Marmaris’te yangına acilen müdahale edilmesi için kafasına silah dayadı.

İnsanlar bidonlarla yangın tankerinin deposuna su taşıdı...

Alevler köyleri yutarken havadan müdahale yapılması için yetkililere çağrı yaptı.

Hükümetin aczi karşısında umudunu kesenler, sosyal medya paylaşımlarıyla yurtdışından yardım istedi. 

İktidar ulusal seferberlik ilan etmese de yurttaşlar kendileri seferber oldu.

YANDAŞ MEDYA NE YAPTI?

Tek bir örnek yeterli. A Haber manşeti attı: “Dünya Türkiye’yi konuşuyor. Türkiye, yangınlara hızlı müdahalesiyle örnek oldu!” Dünya Türkiye’yi konuşuyordu ama kötü yönetimiyle ibretlik vaka olduğu için konuşuyordu. 

Telafisi olanaksız vahim kayıplar verilirken felaket kapitalizmi tüm vahşiliğiyle şaha kalktı. Yangın devam ederken TOKİ, yöresel mimariye uygun olarak köy evleri yapacaklarını, 1 yıl içinde tamamlayacaklarını duyurup ev modellerini paylaştı! Erdoğan, afet bölgesinde vatandaşlara kredi teklif etti. 

Son 20 yıldır depremlerin, maden faciasının, sel ve yangınların böylesine büyük zararlara yol açmasının sorumlusu, hak yiyen, hukuk tanımayan, doğayı peşkeş çeken AKP’dir. Anayasanın, felaketlerin büyümeden engellenmesi için kendilerine getirdiği kamusal yükümlülüklerini yerine getirmeyenler, bir kez daha suç işlemiştir. 

Siyasal İslamı faşizm ve felaket kapitalizmi ile buluşturan Cumhur İttifakı, bu ülkenin başına gelen en kötü beladır. İnsan, hayvan ve doğanın kurtuluşu için ilk hedef, ilk seçimde bu iktidardan kurtulmaktır. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları