Kullanışlı aptallar aranıyor!

07 Mart 2021 Pazar

Cumhur İttifakı zorda... Tüm kamuoyu araştırmalarına göre, 50+1 sistemine göre seçimi kazanması olanaksız. MHP ile ortaklığı nedeniyle ittifakın çerçevesi de belli: Faşizan milliyetçilik ve siyasal İslamdan beslenen Türk-İslam sentezi.

Baktılar ki kendi oylarını artıramıyorlar, aksine azan enflasyon ve rekor seviyelere çıkan işsizlik yüzünden sürekli inişte, karşı ittifakı dağıtma çabasına girdiler. Formül şu: HDP’yi Meclis dışı bırakmak. 

CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması için TBMM’ye gelecek fezlekeler konusunda ters düşerse, Millet İttifakı’nın dağılacağını düşünüyorlar. Seçim sistemini de kendilerini seçtirecek şekilde düzenleyip yeniden koltuklara yapışabileceklerini umuyorlar.

AKP planının bozulması, Millet İttifakı’ndaki partilerin oyuna gelmemesi ile mümkündür. Türkiye’nin “demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti” olma umudu da buna bağlıdır. Muhalefet partileri, fezlekeler konusunda atılan yemi yutmamalı, AKP iktidarının gerçek niyetini görmelidir!

Arada farklı sesler çıksa da CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi liderlerinin kurulan tezgâhın farkında olduğu anlaşılıyor. Ancak Meclis’teki gruplarına hâkim olmaları hayatidir. 

YENİ ALDATMACA: ‘İNSAN HAKLARI EYLEM PLANI’

Tam bu aşamada AKP’nin ortaya attığı “İnsan Hakları Eylem Planı” da iktidarın niyetini kuşku götürmeyecek şekilde ortaya koyuyor. 

Zaten anayasada var olan ama yıllardır keyfi şekilde elimizden aldıkları hakları yeniden vereceklerini taahhüt ederek, aslında anayasayı çiğnemiş olduklarını itiraf ediyorlar. Adaleti katledip yargı reformu öneriyor, İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmayı hedeflerken insan haklarını geliştirmekten söz ediyorlar. Yerseniz...

Mevcut anayasanın değişmesi şart ama bu, ülkede faşizm rüzgârları estiren bir iktidarla değil, yapılacak seçimden sonra en geniş şekilde halkın onayını alan bir kurucu meclis ile!

Ne tesadüf ki bu sırada, ABD’de 170’ten fazla Kongre üyesi, yeni Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a bir Türkiye mektubu verdi. Joe Biden yönetimini, “Türkiye ile kuracağı ilişkileriyle ilgili politikasını formüle ederken sorunlu insan hakları meselelerine de vurgu yapması” için uyardılar.

Türkiye’deki hak ve özgürlükler konusunda endişelerine yer verdiler, “Erdoğan ve partisinin Türk yargısını güçsüz hale getirdiğini; muhaliflerini, gazetecileri ve azınlık gruplara mensup kişileri haksız yere hapse attığını” belirttiler. 

Stratejik müttefik olarak kalmanın iki ülkenin karşılıklı çıkarı olacağı ifade edilen mektupta, mevcut ilişkilerin onarılabilmesi için Erdoğan ve partisinin davranışlarını değiştirmesi gerektiği de yazıyor.

Bu mektubun imzalanmasından altı gün önce ise AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi’nin televizyon kanalında gerçekleştirilen programa video mesaj göndermişti. Mesajında kazan-kazan ilkesine vurgu yaptı:

“Türkiye olarak, Amerika ile ortak menfaatlarımızın görüş ayrılıklarımızdan çok daha fazla olduğu inancındayız. Bu anlayışla uzun vadeli bir perspektifle kazan-kazan temelinde yeni Amerikan yönetimiyle işbirliğimizi daha da güçlendirmek istiyoruz.”

ERDOĞAN’IN ÇALMAYAN TELEFONU 

İki ülke arasındaki durum, ABD derin devletinin sözcülerinden Foreign Policy dergisine de dert olmuş. Öyle ki, göreve geldikten sonra ilk ayını diğer ülke liderlerini arayarak geçiren Biden’ın henüz “kâinat lideri” Erdoğan’ı aramaması üzerine makale yayımladılar. “Biden, Türkiye’ye sessiz muamele uyguluyor” denilen makalede, S-400, Doğu Akdeniz ve Suriye gibi krizler konu ediliyor. 

ABD’li siyasetçilerin ve Biden’ın, Türkiye’de demokrasiyi desteklemek için bu tavrı aldığını sanmayın. Belli ki kriz konularında pazarlık güçlerini artırmak istiyorlar.

“İnsan Hakları Eylem Planı”nı ortaya atan AKP ise Türkiye’de yaşayan aklı başında insanların buna inanmayacağını çok iyi biliyor; amaçları ABD ve AB’ye mesaj vererek yeniden onların desteğini kazanmak.

Nasılsa fanatik partizanlar hiçbir şeyi sorgulamadan inanıyor. Bu arada “kullanışlı aptallar” yine ortaya çıkarsa, o da bir tür sürpriz kazanç olur diyorlardır.

Çok açık ki bu aşamada fezleke ve “İnsan Hakları Eylem Planı” aldatmacasına kanan herkes, tarihe “Kullanışlı Aptal” olarak geçecektir. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakoz 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları