Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Krizden çıkış reçetesi olarak kamuculuk

11 Şubat 2022 Cuma

Kelimenin tam anlamıyla hayatımızı karartmak, sembolü ampul olan partiye kısmet oldu. Adalet ve Kalkınma Partisi adını taşıyan bir oluşumun, adaletsizliği norm haline getirip ülkeyi çöküşe sürüklemesi kadar ironik bir durum!

AKP, Cumhuriyet döneminde atılmış ne kadar ileri hamle varsa, son 20 yılda bunları tersine çevirmekle kalmadı; devletin elindeki fabrikaları, kurumları, tesisleri sata sata kamunun sahip olduğu değerleri sıfırladı! 

Günlerce elektriksiz kalan Ispartalılara yaşatılan zulüm, fahiş faturalar yüzünden yurdun her yerinde isyan eden vatandaşlar ve artık dayanamayarak iflas bayrağını çeken esnaf, AKP iktidarının halkın sırtında yarattığı dev kamburun acı göstergeleri...

#SIRASENDE, FATURA ÖDEMEME, ASKIDA FATURA, CEP DOSTU FATURA… 

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yüksek elektrik faturaları konusunda bulduğu bir çözümü sosyal medyada yayımladığı bir video ile açıkladı.

Erdoğan, 31 Aralık’ta imzaladığı zamları geri çekinceye kadar ben hiçbir elektrik faturamı ödemeyeceğim” dedi.

Ayrıca halka faturaları ile birlikte IBAN bilgilerini “#SıraSende” yazarak Erdoğan’a göndermelerini önerirken, belediyelere de “Askıda Fatura” hareketini bu kez asgari gelirlilerin faturaları için başlatmalarını söyledi.

Bu öneriler, ilk anda halk nezdinde popüler olabilecek birer tavır olarak düşünülebilir. Ancak  hiçbiri sorunun asıl nedenini vurgulayan çözümler değil.

Diyelim ki elektrik zammı geri çekildi, diğer zamlar ve faturalar ne olacak? Faturayı bireysel olarak ödemeyenin elektriği kesilip ardından ceza gelince ne olacak?

Türkiye İşçi Partisi (TİP) ise faturaların emekçiler üzerinde yarattığı yüke dikkat çeken daha kapsamlı bir çözüm önerisinde bulundu. TBMM’ye sundukları Cep Dostu Fatura Yasası kanun teklifi, hane gelirini asgari ücretin katlarına göre dilimlere ayırarak özellikle dar gelirlilerin elektrik, su, doğalgaz ve internet faturalarının yükünden kurtulmasını öngörüyor.

SORUN NEOLİBERAL POLİTİKALAR VE ÖZELLEŞTİRME!

Buna karşılık Sol Parti, krizden çıkış için belirlediği rotayı “10 Maddede Kamuculuk” başlığı altında yayımladığı broşür ile ortaya koydu.

Bu köşede tümüne yer vermek olanaklı değil ama özetlersek diyorlar ki:

“Kamuculuk-özelleştirme tartışması, özünde sosyalizm ile kapitalizm arasında, emekten yana olmak ile sermayeden yana olmak arasında bir ayrım noktasıdır. 

Kamuculuk, devletin demokratikleşmesinin, kamu görevlerine liyakatli kadroların bilgi, deneyim ve çaba temelinde atanmasının, kamu işletmelerinde mal ve hizmet üretiminin toplumsal ihtiyaçlara göre ve bilimsellik temelinde planlanmasının ilk ve en önemli adımını oluşturur.

Özelleştirmenin yaygınlaşması ile emeğin pazarlık gücü kısıtlanmış, ücretlerin genel düzeyi de aşağı çekilerek özel sektör çalışanlarının ücretleri düşürülmüştür. Kamulaştırma, tüm bu süreci tersine çevirme potansiyeli taşır.

Kamu varlıklarının hoyratça elden çıkarılıp, Türk Telekom, Erdemir, TÜPRAŞ ve PETKİM başta gelmek üzere birçok stratejik kamu işletmesinin satılmasının getirdiği ekonomik ve toplumsal hasar telafi edilmelidir.”

KAMUCU DÖNÜŞÜM İÇİN HALKA AİT TÜM VARLIKLAR GERİ ALINMALI

Sol Parti gibi Türkiye Komünist Partisi de (TKP) sorunun kaynağına vurgu yaparak kökten çözüm istiyor. TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan’ın Kılıçdaroğlu’nun önerisine tepkisi de bu yöndeydi. Okuyan, yurttaşlarımızın önemli bölümünün elektrik faturalarını zaten ödeyemediğini belirterek şu paylaşımı yaptı:

“ ‘Faturayı ödemeyeceğim’ tavrı, sorunun kaynağını görmezden gelmektir. Sorunun kaynağı özel sektördür. Elektrik üretim ve dağıtımındaki bütün şirketlere el konulmalıdır. Acil talep budur.”

Solun bu aşamada talebi, halka ait tüm varlıkları geri almak olmalıdır. Neoliberal politikaların ezdiği emekçi kesimin haklarını korumak için yapılması gereken budur. AKP’ye alternatif oluşturacak partilerin kamucu dönüşümü gerçekleştirecek politikalar ortaya koyması elzemdir.

Elbette kamucu modelin ancak halkçı, yüzünü sola dönmüş, emekçi sınıfların desteğini almış bir iktidar ile olanaklı olacağı da açıktır!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları