Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kim iktidarın payandası bilmem ama...

03 Temmuz 2022 Pazar

29 Haziran 2022 tarihli Cumhuriyet’te Gamze Kolcu’nun imzasını taşıyan bir haber dikkat çekiciydi. Türkiye’nin Sesi Partisi (SES Parti) Genel Başkanı Ayhan Bilgen, “100 il” tartışmasına dair düşüncelerini anlatmış.

Bilgen, bilindiği gibi, 2019 Yerel Seçimleri’nde HDP’den aday olup Kars Belediye Başkanı seçilmişti.

Ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü Kobani eylemleri soruşturması kapsamında Eylül 2020’de gözaltına alındı. Gözaltındayken, “Türkiye’de demokrasicilik oynama yaşını geçtiğini” söyleyerek belediye başkanlığından istifa etti. 2 Ekim 2020’de tutuklandı ve yerine İçişleri Bakanlığı’nca kayyum atandı. Bir yıl önce de tahliye edildi.

Aralık 2021’de, 2007 yılından beri üyesi olduğu HDP’den istifa ettiğine ilişkin mektubunu Twitter’da paylaştı. “HDP’de yüzde 10 tembelliği oluştuğunu” ve “kimlik siyasetinin sorunu çözmediğini” vurguluyordu. 

O dönemde bu ayrılık üzerine HDP, “Temenni ederiz ki fikirleri iktidara payanda olmasın” şeklinde bir açıklama yaptı. 

Buna yanıt olarak verdiği röportajlarda, “İktidar ile muhalefet arasında öyle bir kutuplaşma oluşmuş durumda ki muhalefet ile ilgili küçücük bir eleştiri yaptığınızda bunun iktidara yarayacağı varsayımı herkeste yaygın. Bunu aşmak lazım” dedi. 

ANAYASANIN İHLALİNİ DESTEKLEMEK

Ne ilginçtir ki istifasının hemen ardından SES Parti’yi kuran Bilgen, kısa bir süre önce “AKP yeni çözüm süreci başlatabilir, PKK lideri Abdullah Öcalan da sürece dahil edilmeye ve MHP ikna edilmeye çalışılıyor” beyanatıyla manşetlerdeydi. 

Hemen sonrasında ise, yazımın başında belirttiğim “100 il” tartışması ile ilgili yorumları geldi. Bilgen, AKP’nin il sayısını 100’e çıkararak önemli kazançlar sağlayabileceğini anlattıktan sonra, anayasa hukukçularının görüşlerine değinirken şunları söylemiş:

“Bazıları, ‘Seçilenler beş yıllığına göreve geldi. Yerel seçime gitmek için anayasa değişikliği gerekir’ diyor. Ama diğerleri ise ‘Türkiye’nin bugünkü koşullarında hukuku böyle yorumlamak biraz fazla idealist olur’ görüşünde. İkinci yorumun ağır basacağı kanaatindeyim. Özal döneminde yapıldı, uygulamada var. Mevcut başkanları görevden almadığınız için anayasa değişikliği de gerektirmez.” 

Buna ek olarak iktidarın tartışmaya açtığı ancak Seçim Yasası’ndaki değişikliğe ekleyemediği “daraltılmış bölge sistemini” anımsatarak “Yasalaşmadı ama bu yolla seçim bölgelerini yeniden dizayn edebilirler. İl sayısındaki artışın ikinci etkisi de bu olur” demiş.

Seçim bölgelerinin değiştirilmesiyle ilk genel seçimin milletvekili aritmetiğinin de değiştirilmiş olacağını söylemiş...

İKTİDARA YARAYACAK TAVSİYELER...

Görülüyor ki Bilgen, anayasayı savunmayı “idealist hukuk” anlayışı olarak niteliyor ve gelecek seçimlerde anayasanın ihlalini destekliyor.

Üstelik bunun iktidara yarayacağını ballandırarak şöyle anlatmış:

“Seçim bölgeleriyle oynama, geçmişte denenmiş ve kısmen de sonuç vermiş. Hem belediye sayısı değişecek hem mevcut belediyelerin yetki, etki alanı bir miktar daralacak hem de psikolojik olarak 19 yeni il olacaksa bu 19 ilin 12-13’ünde iktidar partisinin kazanması, seçmen nezdinde, toplumsal psikolojide bir anlam ifade edecektir.”

Kim iktidarın payandası, kim değil bilemem ama bu yorumlar, açıkça iktidara yarayacak tavsiye niteliğinde...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları