Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kamçı darbeleriyle ölüme koşan atlar…

18 Mart 2022 Cuma

Bugün çoğunluğun umursamadığı dört candan söz edeceğim. Adları Golden Pass, Happy Time, Dragon Born, Dem Dem... Yaşları dört ile beş arasında değişen dört İngiliz atı. 

İstanbul Veliefendi Hipodromu’nun pistlerinde yarıştırılan bu dört at, bir hafta içinde can verdi. “Sakatlandıkları için uyutuldular” deniyor ama gerçekte iğne yapılarak öldürüldüler. 

Yarışların videolarını bulup hepsinin son dakikalarını izledim. Bitiş çizgisine yaklaştıkça hırslanan jokeylerin, sırtlarına ardı ardına zalimce indirdiği kamçılar yüzünden acı içinde koşuyorlar. 

Bu dünyada görülebilecek en üzücü ve utanç verici görüntülerden biri: Kamçı darbeleri yüzünden hızlanan atlar aslında ölüme koşuyor. Onlar kısa bir süre sonra can verirken artık bir endüstri haline gelen yarış sektöründe herkes para kazanıyor. Oysa ne para ne de ödül atların umurunda...

Safkan” adı altında insan eliyle ve insan çıkarı için mal gibi üretilen bu canlar, at yarışlarında sahiplerine milyonlar kazandırırken ömürlerini korkunç bir sömürüye maruz kalarak esir gibi geçiriyor.

Sahiplerine sorarsanız, “onlara evlatları gibi baktıklarını, hasta olduklarında başlarında beklediklerini” söylüyorlar. Oysa bunları bir süre için yapsalar bile sonuçta atın yarışta iyi koşması ve kendilerine iyi para kazandırması için yapıyorlar. Taylara yatırım yaparken onların “dört ayaklı darphane” olmasını hedefliyorlar.

Atlar yarışamaz hale gelince de “eskimiş bir eşya gibi” satıyorlar. Bazıları faytonlarda eziyet çekiyor, bazıları yük taşıyor, bazılarının da sonu mezbaha oluyor...

İnsan, evladı için böyle bir hayat ister mi? Daha hızlı yarışsın da para kazandırsın diye sırtına kamçı vurur mu? Sakatlanma olasılığı olan bir yarışa sokar mı? Sakatlanınca iğne yaptırıp yaşamına son verir mi?

Bunları evladına yapan varsa, ona “cani” der insanlar... Ne var ki söz konusu hayvanlar olunca, can değil mal olarak görüldüklerinden, öldürme eyleminin adı da “uyutma” olmuş.

VELİEFENDİ’DEKİ SENTETİK PİST YARIŞLARA KAPANDI

İstanbul Veliefendi Hipodromu’ndaki sentetik pistte koşan atlar ardı ardına kaybedilince, pistlerde sorun olduğu tekrar dile getirilmeye başlandı. Daha doğrusu iki yarışta üç at öldürüldü; Dragon Born’un ahır önündeki kardan eriyen sulu kauçuk zeminde kayıp sakatlandığı ve bu nedenle “uyutulduğu” bildirildi. 

Bu olayların ardından ilginç bir şekilde, Veliefendi’deki sentetik pistin “önceden planlanan bakım çalışmaları nedeniyle 21 - 29 Mart arasında idman ve yarışlara kapatıldığı” duyuruldu. Bu bilgi medyada yer alırken yarış için öldürülen atlardan yine kimse söz etmedi. Sadece Türkiye Jokey Kulübü’nün sitesinde isimlerinin karşısına “ÖLDÜ” yazıldı. 

Atların sahibi olan eküriler, sosyal medyada “Ekürimize ilk galibiyet sevinci tattıran çok sevdiğimiz oğlumuz yarışta yaşadığı sakatlık nedeniyle veteriner kararıyla uyutulacaktır. Çok üzgünüz” şeklinde paylaşımlar yaptılar.

“Tedavisi olmuyor mu” diye soranlara, “Maalesef olmuyor, at acı çekiyor, yatar pozisyonda kalınca dolaşım sorunları çıkıyor” diye yanıt verdiler. Atlarda kırık tedavisi zor, uzun ve masraflıdır ama olanaksız değildir.

SPOR DEĞİL ZULÜM

Uluslararası At Ayak Sağlığı Merkezi’nden Ric Redden şöyle diyor: 

Alt bacakları katastrofik bir şekilde hasar gören veya hastalanan atlara çoğu zaman ötanazi uygulanır; bu bölgede geri döndürülemez damar, yumuşak doku ve kemik hasarı oluşmuştur. Fonksiyonunu yitirmiş bölgenin üzerinden at bacaklarını kesmek ve atlara prostetik takmak uygulanabilir bir yöntemdir. Bir veteriner hekim olmak bunu gerektirir: Yaşamak isteyen bir hayvanın bakımını yapar ve onu iyileştirirsiniz.

Bu gerçek ortadayken artık yarışıp para kazandıramayacak atın iyileşmesi için uğraşmak istemeyenler, ne zaman ne de para harcıyor...

Bir atın yarışta sakatlanma olasılığı yüzde 50’dir. Çünkü sonuçta ya sakatlanacaktır ya da sakatlanmayacaktır. Sakatlandığında öldürülüyorsa, demek ki bir at sokulduğu her yarışta, yüzde 50 öldürülme riskine rağmen para için koşturuluyor demektir. 

Bu spor değil, hayvana zulümdür, zalimliktir, can pahasına kumardır!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları