Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Evlerden, karanlık köşelerden, izbe sokaklardan, ahırlardan yankılanan çığlıklar, korku dolu bakışlar...

28 Kasım 2021 Pazar

2016’da medyada bir haber yer aldı. Diyanet’e bağlı fetva hattı, internet sitesine yöneltilen “Öz kızını öperken şehvet duymanın nikâha etkisi olur mu” sorusuna skandal niteliğinde bir yanıt vermişti. 

Bu konuda görüş ayrılığı vardır” şeklinde başlayan yanıtta, “Babanın şehvetle kızını öpmesi ya da şehvetle ona sarılmasının nikâha bir etkisi yoktur” ve “Babanın kızını kalın elbiselerden tutarak ya da vücuduna bakıp düşünerek şehvet duyması, bu tür bir haramlık oluşturmaz. Ayrıca kızın, 9 yaşından büyük olması gerekir” gibi ifadeler kullanılmıştı. 

Diyanet, bu konuda yaptığı açıklamada, yanıtların tahrif edildiğini, bunun kurumu itibarsızlaştırma yöntemi olarak kullanıldığını belirterek metinde yer alan görüşleri akıl ve ahlaktan yoksun diye niteleyerek sitesinden sildi.

Kurum, 2018’de ise yine internet sitesinde, nikâh tanımı yaparken bir başka skandala imza attı. Buluğ çağına girmiş olanların dinen nikâhlanabileceğini, buluğ yaşının alt sınırının İslam hukukçularına göre kızlarda 9, erkeklerde 12 olduğunu belirtti. 

Kızların 9 yaşında gebe kalabileceklerini, erkeklerin de 12 yaşına girdiklerinde baba olabileceklerini bildirirken, ergenlik çağına girmiş kız çocukları nikâhlanırken yanlarında velilerinin olmasının daha uygun olacağını açıkladı ama “Veli olmasa da olur” dedi.

***

Diyanet, 2020’de yine cinsellik ile ilgili çok tepki çeken bir habere konu oldu. 

Gelinin başka kocadan olan kızı, diğer bir ifadeyle kişiye oğlunun üvey kızı haram değildir.

Bu satırlar, Diyanet Vakfı’nın hazırladığı İslam Ansiklopedisi’nin 37. cildinde yazıyor. Bu ansiklopedi ise Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Türkiye Diyanet Vakfı tarafından hazırlanıyor.

Skandallar silsilesi, bu yıl da Diyanet’in baldız takıntısı ile devam etti. Sefa Uyar’ın gazetemizdeki haberinde, Din İşleri Yüksek Kurulu’nun hazırladığı “Fetvalar” kitabında, “Baldızıyla zina eden kişinin hanımı boş olur mu” sorusuna “Zina büyük günahlardan olmakla beraber eşlerden birinin zina etmesi, nikâhlarına zarar vermez” yanıtının verildiğini yazdı.

Ardından o kitapta baldızla ilgili verilen başka fetvalar da olduğu ortaya çıktı. “Kişi, karısının ölümü veya onu boşaması halinde karısının kız kardeşi, teyzesi ya da halası ile evlenebilir” denildiği de medyaya yansıdı. 

***

Bugünlerde ise korkunç bir olay nedeniyle ensest meselesi yine gündemde... Medyadaki haberlere göre, Mersin’de 3 yaşındaki Müslüme Yağal’ın 10 gün sonra cansız bedenine ulaşıldı. Olayla ilgili olarak tutuklanan 70 yaşındaki dedesi Hasan Yağal’ın, çocuğun DNA analizine göre, aslında biyolojik babası olduğu; ayrıca dedenin Müslüme’nin ağabeylerinden birinin daha DNA’sı ile yüzde 100 eşleşme sağladığı bildirildi... 

Hatırlıyor musunuz, birkaç yıl önce Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), 56 ilde yaptığı çalışmalardan oluşan Türkiye Ensest Atlası’nı açıklamak istediğinde çok yoğun tepki görmüş, TKDF Başkanı Canan Güllü ülkedeki ensest oranına dair açıklamaları nedeniyle suçlanmıştı. Birileri, sanki o oran daha az olsa sorun değilmiş gibi oranın yüksekliğine tepki göstermişti!

Şimdi lütfen yazımın girişinde aktardığım haberleri bir daha okuyun. Sonra Diyanet’in fetva ve yayınlarında yer alan ifadelerin altını çizin ve bunların toplumda ensest ile pedofiliye dair algıyı nasıl etkileyebileceğini düşünün.

Zoofili yani insanın hayvana tecavüzünün Anadolu’daki yaygınlığı üzerine anlatılanların ise şehir efsanesi olmadığını, sıklıkla meydana geldiğini, yaşanan olaylardan biliyoruz. 

Kim bilir kaç çocuk, kadın ve hayvana bu travma yaşatılıyor!

Bir toplumda evlerden, karanlık köşelerden, izbe sokaklardan, ahırlardan yankılanan çığlıklar duyulmuyor, korku dolu bakışlar görülmüyorsa, irin her yere yayılmış ve o toplum ahlaken çökmüştür!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları