Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bu gazetenin harcı, Kuvayı Milliye’nin devrimci ruhuyla karıldı

19 Aralık 2021 Pazar

Romano Prodi de kandırıldığını itiraf etmiş. 

Avrupa Gazeteciler Birliği’nin İtalya şubesi tarafından düzenlenen çevrimiçi bir toplantıda farklı ülkelerden bir grup gazeteci ile konuşurken L. Doğan Tılıç’ın sorusu üzerine şöyle demiş:

Biz Erdoğan’ı Atatürk’ün devamı gibi ve Türk demokrasisini tamamlayacak biri olarak görüp selamladık. Ama olmadı, zaman değişti, Erdoğan değişti. Ülkeyi radikalizmle değiştirdi ve bu Avrupa’da Türkiye’den kuşku duyanlar için araya mesafe koymak için bir fırsat oldu.”

Koskoca Avrupa Konseyi’nin eski başkanı olacaksın, İtalya’da başbakanlık yapmış olacaksın ve böyle konuşacaksın...

Gülsem mi ağlasam mı bilemedim denir ya, tam öyle bir durum. 

***

Prodi gibi birçok Avrupalının Erdoğan’ı “muhafazakâr demokrat” olarak tanımasını eski solcu dönekler ve İkinci Cumhuriyetçiler sağladı. Yıllarca bunun için lobi faaliyeti yürüttüler. 

Ortam hazırdı. Amerika, “ılımlı İslam” tezgâhını kurmuş, Ortadoğu’da Müslüman Kardeşler’e dayalı Amerikancı İslam yönetimlerini başa geçirmek amacıyla Büyük Ortadoğu Projesi uygulamaya konmuş, projenin eşbaşkanı da Erdoğan olmuştu. 

Açılım süreci ile Kürt desteğini de alan AKP, “Ne istedilerse verdik” dediği Gülen Cemaati ile el ele yürüyerek Avrupa’nın gözdesi haline gelmişti.

İkinci Cumhuriyetçi güruh, kalemşorları aracılığıyla Atatürk’ün liderliğinde kurulan laik Cumhuriyete saldırırken Erdoğan liderliğindeki siyasal İslamcı AKP’yi demokrasi kahramanı olarak gösterdi.

Yeşil sermaye ile birlikte küresel sermaye ve Batıcı yerli sermaye AKP’ye kendi çıkarları için destek verdi. Avrupa fonları da emirlerine amadeydi. Nerede laik Cumhuriyet karşıtı var ya da sinsice Atatürk düşmanlığı yapıyor, ona destek verildi. Bu kritere uyan vakıflar, dernekler palazlandırıldı. 

Atatürk’ün adını kullanarak aslında onun ilkelerine en çok zarar veren Amerikancı-İslamcı darbeciler, sanki gerçek Atatürkçüymüş gibi algı yaratıldı; Radikal, Birikim, Taraf başta olmak üzere birçok gazete ve dergide üslenenler, bunu amaç haline getirdi. FETÖ kumpaslarıyla devletin tüm kurumlarındaki Atatürkçü kadrolar tasfiye edildi.

Para ve medya gücüyle çok yaygın bir propaganda yürütülerek “laikçi faşistler” söylemi her yere yayıldı.

***

Mehmet Altan, “Sistemdeki egemen pozisyonlarını kaybetmek istemeyen Kemalistler, hukuka bağlı olarak yaşamak istemiyor” derken hukuku tümüyle budayan AKP iktidarına kendisine dokunulana kadar destek verdi; Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’nı, “devlet elitinin parsellediği halk arazisine, gerçek halkın binasını kurma girişimi” olarak alkışladı.

Öyle gözleri dönmüştü ki İdris Küçükömer gibi solu sağ yapmaktan, kavramları tersine çevirmekten ve gerçeği çarpıtmaktan çekinmediler, hukuksuzluğun amigoluğunu yaptılar. 

Hak, hukuk, demokrasi dediklerine bakmayın. Dürüst olsalar, insanları kulluktan çıkarıp yurttaş konumuna getiren, halkın temsilcilerinden oluşan TBMM’yi kuran, saltanatı ve hilafeti kaldırıp kadınlara sosyal hayatta hak ettikleri değeri veren bir devrimi hedeflemezlerdi. Onu yıkmaya değil, daha ileriye götürmeye çalışırlardı. Laik Cumhuriyetin düşmanı emperyalistlerle ve tarikatlarla işbirliği yapmazlardı. 

İçeride böylesine yıkıcı bir ihanet yaşanırken Prodi de eğer Erdoğan’ı Atatürk’ün devamı sandıysa fena halde aldatılmış. Çünkü rüzgârı AKP’nin arkasına katanların ortak noktası, içeride padişah ve yardakçılarına, dışarıda emperyalizme karşı mücadele ederek tam bağımsızlık ilkesiyle yeni bir laik Cumhuriyet kuran Atatürk’e ve onun izinden gidenlere duydukları nefretti. 

Ayrıca Erdoğan değişmedi, başından beri siyasal İslamcıydı; sadece bir ara takıyye yaptı, birileri de kanmak istedi.

Yazımı şuraya bağlayacağım: Prodi, Cumhuriyet okuyabilseydi yanılmazdı. 

Çünkü rüzgâr nereden eserse essin, fonlar kime akıtılırsa akıtılsın, kim yıkmaya çalışırsa çalışsın, bu gazete, adını koyan Mustafa Kemal Atatürk’ün izindedir. 

Çünkü Cumhuriyet’in harcı, Kuvayı Milliye’nin devrimci ruhuyla karılmıştır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları