Zeynep Oral
Zeynep Oral zeynep@zeyneporal.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Okullar Açıldı Ama…

18 Eylül 2014 Perşembe

Pazartesi günü 16 milyon 400 bin öğrenci ve 873 bin öğretmen ders başı yaptı. Ülkemde okula gitme yaşında olduğu halde okula gidemeyen çocukların sayısı açıklanmadığından, kaç çocuğun, hele hele kaç kız çocuğun maddi olanaksızlıktan, eve ya da küçük kardeşlere bakmak zorunluluğundan, tarlada ya da sokakta çalışmak zorunluluğundan ders başı yapamadığını bilmiyoruz… Ancak eşitsizliğin, eğitim dağılımındaki eşitsizliğin, hele hele toplumsal cinsiyet eşitsizliği açısından dünyada en gerilerde olduğumuzu biliyoruz… Bildiklerimi alt alta koymak bile dünyamı karartmaya yetiyor!
12 yılda 5 eğitim bakanı değişti. Her birinde sil baştan. OECD üyesi, 34 ülkenin eğitimdeki en geri üç ülkesinden biri olduk. (Kaynak: PİSA. Öteki ikisi Meksika ve Şili.)
Çok yönlü işkence
Yaz aylarını, 4+4+4 sisteminin hiç hazırlıksız uygulamaya konan TEOG denilen (yani Temel eğitimden ortaöğretime geçiş) işkencesiyle; tercihlerle seçimler arasındaki girdaplarda boğularak geçirdi çocuklar ve aileler. Tamam çok konuşuldu çok eğlenildi, Rum ya da Ermeni çocuğun “imam hatip”e konmasına; Bağcılar’da yaşayan çocuğun Tuzla’ya yönlendirilmesine, ama inanın hiç eğlenceli ya da gülünç yanı yoktu. Resmen işkenceydi. Kaos hâlâ sürüyor…
İşkencenin bir başka kolu da öğretmenlere… 7 bin okul müdürü görevden alındı. Gerekçe kararnameye göre 4 yıllarını doldurmaları… Ancak nedense görevden alınanlar hep hükümete yakın olmayanlar ya da hükümete yakın sendika üyesi olmayan… Öğretmenlerin çilesi bitmiyor. Halen 300 bin öğretmen atama bekliyor… Ve Türkiye’nin öğretmen açığı (Bağımsız Eğitim Sendikası’na göre) 100 bin. Ve yapılan bir araştırmaya göre, ataması yapılmayan öğretmenlerin yüzde 35’i intihar eğiliminde… Öğretmenlerin çilesi bitmiyor.
Okulda ibadet
İşte bu ortam içinde Milli Eğitim Bakanı açıkladı okullardaki ibadethanelerin “günışığı alan yerlerde açılması” gerektiğini… Okullarda ibadet zorunlu mu diye üzerine gidilince “Hayır değil” dediyse de yönetmelikten “talep edilirse” koşulunun çıkarıldığı öğrenildi. O madde şöyle: “Okullarda ibadet ihtiyacı için doğal aydınlatmalı mekân ayrılır.
Şimdi sıkıysa okul yönetimi böyle bir mekân ayırmasın.
İbadethane denilince, sanırsınız ki Hıristiyan çocuk, Musevi çocuk, Ortodoks ya da Budist çocuk, tenefüste gidip ibadet edecek; Alevi çocukları cem ayini yapabilecekler… AKP çoktan açıkladı, kimseden gizlemedi, tek din, tek mezhep idealini! Orası sadece Sünni Müslümanların hizmetine açılacaktır!
Sıkıysa müdür ve öğretmenler namaz kılmasın… Derken hangi çocuk ibadet ediyor, hangisi etmiyor ayrımı başlayacaktır. Haydi hayırlısı!
İşte tam da bu tartışılırken Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden gelen “Zorunlu din dersine son ver” kararı çok önemli. Dünkü gazetemizde Rıza Türmen’in değerlendirmesini okumuşsunuzdur. Türkiye bu karara uymak zorunda… Eğitim üzerinden din ve inanç istismarını önlemek zorunda!
Çocuklara ve ailelerine sesleniyorum: Okullarda önce kütüphane isteyin. Önce tiyatro salonu isteyin. Önce oyun odası, önce sinema odası, önce dans stüdyosu, önce jimnastik salonu, önce satranç odası isteyin. Bunları elde edinceye dek taleplerinizden vazgeçmeyin. İbadetimizi evde yaparız deyin. Daha çok ayrımcılığa geçit vermeyin!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları