Gölgeler Büyürken...

28 Temmuz 2011 Perşembe
\n

\n

Bir ülkede küçük insanların gölgeleri büyüyorsa, o ülkede güneş batıyor demektir...

\n

Bu Çin atasözünü bir arkadaşım, iki gün önce yeniden hatırlattı bana. O andan beri aklımdan çıkmıyor. Yüreğimin ucuna takılmış bir melodi gibi dilimden düşmüyor

\n

Bir ülkede küçük insanların gölgeleri büyüyorsa, o ülkede güneş batıyor demektir.” … “Bir ülkede küçük insanların gölgeleri büyüyorsa, o ülkede güneş batıyor demektir.”…

\n

Burada aklımdan geçen ve gölgeleri büyüdükçe büyüyen, şiştikçe şişen tüm küçük insanların adlarını elbet verecek değilim. O kadar da deli değilim Ama sizlere güvenim sonsuz, hele düşünün bir, şu son yıllarda kimlerin gölgeleri büyüdü Nasılsa siz o isimleri bulur yerli yerine yerleştirirsiniz

\n

***

\n

Aklımdan ve gözlerimin önünden gitmeyen bir başka fotoğraf ise Ceylanın ölüme, öldürülmeye götürülürken bir rastlantı sonucu güvenlik kamerasına yansıyan bakışları

\n

Bilmez değilim, Ceylan, ne ilk ne de son Ceylan Ancak onun o bakışları, Prof. Yılmaz Esmerin Türkiye Değerler Araştırmasıraporuyla üst üste konulduğunda gazetelere yansımayan bir başka fotoğraf da çıkıyor ortaya

\n

Tamam, muhafazakârız, mutluyuz, tepki göstermeyen, hoşgörüsü olmayan bir toplumuz Ama, aynı zamanda kadına yönelik şiddeti olağan, sıradan kabul eden, yadırgamayan bir toplumuz

\n

Aile reisi erkektir(yasa değişeli 15 yıl oldu yanılmıyorsam…) Kadın her zaman kocasına itaat etmeli, onun sözünden çıkmamalı.” (Bu konuda yasaya gerek bile yok!) Bunlar hiç değişmeyen gerçekler

\n

Ama gelin görün ki,Bir erkeğin birden fazla eşinin olması kabul edilebilirsözüne katılanların oranı 1996’da yüzde 10, 2009da ise yüzde 11… 2011’de bu oran yüzde 23 olarak ölçülmüş. Nasıl?.. Muhteşem değil mi?..

\n

Bazı kadınlar kocalarından dayak yemeği hak ediyor.Bu görüşe katılanların oranı 1996’da yüzde 19. 2011de ise yüzde 30. Harika değil mi! Bu konuda yine de minik bir teselli bulabiliriz: İki yıl önce, 2009da bu oran yüzde 33müş O üç sayılık fark, herhalde bizim gibilerin kadınların kafalarını ütülemelerinden doğmuş olmalı diye düşünmedim değil

\n

***

\n

Şimdi sizler, bunun bununla ne alakası vardiye sormadan önce hemen söyleyeyim: Hiçbir alakası yok. Şimdi yazacağımın bir önceki paragraflarla hiç ama hiçbir ilgisi yoktur!

\n

Ceylanın bakışlarıyla Profesör Esmerin raporunun yüreğimde kucaklaştığı günlerde, nedense hep aklıma Cemil Çiçekin Flört fahişeliktirsözü, Erdoğanın Biz kadın-erkek eşitliğine inanmıyoruzdiyerek görüş ve inancını dile getirişi vardı Unuttunuz mu, ha!? Üstelik birtakım kadın kuruluşlarının temsilcilerini bir araya topladığı Kadın Açılımıtoplantısındaydı. Hani toplantıya katılanların birinin bile o salonu terk etmediği, kuzu kuzu oturup Başbakan’ı dinlediği toplantıydı

\n

Bütün bu hal ve gidişte yeni Bakan Fatma Şahine Saha mücadelesindecesaret, azim, güç diliyorum.

\n

Birkaç hafta önce kadına yönelik şiddeti durdurabilmek için, sadece cezayı düşünmek yetmez diyordum. Türkiye Değerleri Araştırmasıdaha sonra yayımlandı. Bir kez daha topyekün seferberliğin kaçınılmazlığı ortaya konmuş oldu.

\n

Toplumsal şiddetin bir parçası kadına yönelik şiddet. Dincilikten besleniyor. Bilimden, ilimden uzaklaşmakla körükleniyor. Ekonomik uçurumun, etnik uçurumun, politik uçurumun derinleşmesiyle kamçılanıyor.

\n

\t\t***

\n

Ne demiş Çinliler: Bir ülkede küçük insanların gölgeleri büyüyorsa, o ülkede güneş batıyor demektir...

\n

Dikkat edin, adlarını bildiğimiz ve bilmediğimiz katillerin de gölgeleri büyüyor artık bu ülkede.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları