Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kim Zenci?
Başbakan kendini bir kez daha zenci Türk olarak tanımlıyor; başbakanlığının on yılını geride bırakırken kendini zenci sayıyor; yani horlanmış, dışlanmış olarak duyumsuyor.
Başbakan kendisini zenci olarak tanımlarken Cumhuriyetin ilk 15-20 yılının eğitim politikasına çok ağır eleştiriler yöneltiyor. Şöyle diyor: Kendisi en iyi eğitim olanaklarına sahip olacak ama gecekondudakinin çocuğu okumayacak.
Bu çok haksız ve kasıtlı bir karalamadır!
Başbakan, önce gecekondu konusundaki bilgisini gözden geçirmelidir. Ülkemizde gecekondulaşma süreci, Başbakan’ın öve öve bitiremediği 1950’lerin ve sonrasının ürünüdür. Cumhuriyet döneminde halkın yüzde 80 gibi bir bölümü köylerde yaşamaktaydı.
Aydınlanma düşüncesinin ürünü olan Cumhuriyet, kaçınılmaz olarak eğitime çok önem vermek durumundaydı. O yıllarda eğitim ve öğretimin bilimin yol göstericiliğinde yürütülmesi ilke edinilmişti.
Eğitimin bilimsel bir anlayışla yapılandırılması; okuma yazma seferberliği, her düzeydeki okul sayısının olabildiğince artırılması; kültür ve sanat alanında yaratıcı yetenekleri geliştirecek Halkevleri ve Halkodalarının kurulması, bu çerçevede belirtilmelidir. Hiçbir ayırımcılık yapılmadan uygulanan parasız yatılı kavramı o yılların eğitim politikasının asıl adıdır. Belirtelim ki 1929’da çıkarılan ve günümüzde de yürürlükte olan 1416 sayılı yasayla parasal olanağı olmayan başarılı gençlere sağlanan bursların ülkemize kazandırdığı nitelikli insan gücü, başlı başına bir başarıdır.
Bu genel çerçeve içinde, köy halkının okuma yazma öğrenmesi; köy çocuklarının eğitim yoluyla yükselmesi o dönemin temel eğitim politikasıdır. O eğitim politikasının en başarılı örneği de Hasan Âli Yücel’in Milli Eğitim Bakanlığı yıllarında hükümetin desteği ve İsmail Hakkı Tonguç ve arkadaşlarının çabalarıyla yaşama geçirilen Köy Enstitüleridir.
Enstitüler, en ileri düzeyde eğitim ve öğretimi, üretimle birlikte yürüten; çocuğu ve gencin, öncelikle, aklını özgürleştiren bir eğitim anlayışını simgeler. Araştıran, sorgulayan, eleştirel bakabilen, çözümü bilimde arayan öğrencinin, ileri tarım tekniklerinden sağlık alanına uzanan geniş bir çerçevede beceri kazanmasını sağlayan; ek olarak müzik, resim, yontu ve yazın gibi sanat alanlarındaki yaratıcı yeteneklerini ortaya çıkaran ve geliştiren; insanı ve doğayı sevmesini sağlayan bir yaklaşımdır bu okullar. Yurt düzeyinde dengeli dağılan ve karma eğitim veren nitelikleriyle enstitüler, UNESCO’nun da vurguladığı gibi Türkiye’nin dünya eğitimine kazandırdığı özgün ortaöğrenim kurumlarıdır.
Enstitüler, II. Dünya Savaşı’nın hemen sonrasının koşullarında bu kurumları oluşturan hükümetçe gözden çıkarıldı; sonra da Başbakan’ın öncülü olan 1950 sonrasının iktidarı tarafından tamamıyla kapatıldı!
Burada iki noktanın altı çizilmelidir.
Birincisi, enstitü düşüncesi yaşıyor ve her şeye karşın güçleniyor. Örneğin, geçen pazar, 24 Şubat, enstitülerin kurucusu Hasan Âli Yücel’in 52. ölüm yıldönümüydü. Yurdun birçok yerinde ilgili vakıf ve derneklerce yoğun katılımlı anma etkinlikleri düzenlendi. Bunlardan biri Bursa Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği tarafından düzenlendi. Genel Başkanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş ile ben katıldık. Görünen o ki; birçok öğretim kurumu enstitülerin uygulamasını, özellikle eğitim yöntemlerini günümüzün eğitbilim koşullarına taşıyarak örnek alıyor.
İkincisi, Köy Enstitülerinin kapatılmasının ülke eğitimini hangi noktalara taşıdığı, Başbakan’ın dindar nesiller yetiştireceğiz diyerek ısrarla uygulamaya koydurduğu eğitimde 4+4+4 düzenlemesiyle görülüyor.
Başbakan’ın bu ülkenin çocuklarına uygun gördüğü o eğitim düzenidir ki onları, dünyanın bilimin öncülüğünde gelişen gidişinin dışına düşürecek ve küresel bilim ve sanat düzleminde birer zenci yapacaktır! Toplum açısından uzun dönemde asıl yıkıcı olan eğitim sisteminin bütünüyle zenci yetiştirmesidir.
Başbakan’ın kendini zenci görmesi kendi bileceği bir şeydir. Ancak, Başbakan’ın Cumhuriyetin en büyük başarılarından birini haksız yere karalamaya hiç ama hiç hakkı yoktur!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Elazığspor'dan maça çıkmama kararı!
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!
- Al Nassr'dan Talisca açıklaması!
- Yetki kısıtlayan teklif komisyondan geçti