Onlar Ay’a biz yaya..

13 Şubat 2021 Cumartesi

Ben Başkan Erdoğan’ın yerinde olsam, Ay’a insan gönderme projesinin sunumunu öylesine görkemli yapılmasını siyaseten seçmezdim.. Eve yeni girdiğim ve de çok yorgun olduğum için haber kanal akışı yerine, kafamın boşalmasına yarayabilecek bir film ya da dizi izleyebilme adına kanal kanal dolaşıyordum ki.. Telefonum çaldı, öfkeli bir sesle “Hemen haber kanalı aç uyarısını aldım.” Görkemli uzaya açılma, Ay’a gitme projemizin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından sunumu ile karşı karşıya kaldım. Telefondaki öfkeli ses, “Hangi parayla, hangi kadroyla? Çoğunluk yokluk içinde kıvranırken!..” diye diye öfkesini kendi kendine yükseltiyordu..

Gülmeye çalışarak doğru, vazgeçilemez ve de yeni olmayan bir proje olduğunu boşuna anlatmaya çabaladım.. Gerçeğinde Amerika’nın uzay çalışmalarında en çok harcama yapan ülkeler içinde başı çektiğini, toplam harcamaların yarısının üstünü üstlendiğinin altını çizdim. Devamla iki kutuplu Soğuk Savaş döneminden yapılmış çalışmalarla ikinci sırada önde hâlâ Rusya’nın olabileceğini ekledim. Sonrasında uzay çalışmalarında payı olan tüm ülkeler için ayrı ayrı çalışmaların maliyetlerinin çok yüksek ve getirisi götürüsünden çok az olduğu için, dünya ölçeğinde bir işbirliği algısının geliştiğini, işbirliğine dönük anlamlı adımların da atıldığını açıklamaya çalıştım..

Benim için çok sevgili, ismini veremeyeceğim yakınımı sakinleştirmeyi, öfkesini bastırmayı başaramadım.. Kendi yaşam gerçeklerinin zorluğu içinde, uzaya açılma, yetmez Ay’a insan gönderme projesinin maliyetinden çok korkmuştu. Pat diye, oldubitti ile karşımıza çıkarılan süper projeler ile bizim cebimizden dünyaya, dışarıdaki emperyal şirketlere; “yap, işlet, devret” modellerinde kaptırılmış dolarla devasa dış borçlanmanın sonucunda, ülkemizin adına; daha doğrusu bizim adımıza imzalanmış garantörlüklerle akıtılan paralar ile cebimizden vergilerle çıkan borçların maliyetleri ile geldiğimiz noktanın yılgınlığı çok çıplak ve çok gerçekti.

***

Gerçeğinde, dünyanın Amerika başta, süper devletlerinin bile ayrı ayrı boşa harcamaların, anlamsız yarışın yılgınlığında, yükü paylaşma yolunda atmış oldukları anlamlı adımların içeriğini anlatmak kaygıyı hafifletememişti. Oysa çok akılcı, yıllara dayalı alınabilmiş yol, çok yavaş yürünse de biraz işe yaramıştı. Pratiğinde bizden yoksul ülkeler bile gereksinmeleri olan akılcı yatırım alanlarına paylarla katılmada işe yarar yol alabiliyorlardı. Özeti ile ekvatordan zorunlu bir ortak paylaşımla, uzaya atılacak uydular için harcamaları paylaşmanın pek çok örneği vardı.

Uydu kiralamaktan, bedelini ödemektense, ortak üretim uydu maliyetlerini paylaşmak, en azından istasyon ortaklığı çok daha ucuza gelen bir iş niteliğindeydi. Bir adım ileri, uzay çalışmalarında ileri adımlar için işbirliğinde dahi birçok adımın atıldığı bilinmez değildi. Hele de Ay’a insan gönderme ortak projesi, isteyen ülkelerin uzman gönderme masraflarına katılarak işin içine girmelerinde alınmış yolda bayağı ileri noktalara gelindiği de bilinmez değil..

Türkiye, aklıevvellerin uzaya gönderilecek önyargılı erkek ya da kadını da kapsar biçimde açtıkları tartışmalarda isim bulma yarışmaları komik ötesi.. En aklı başında tartışmacılar, elbette Türkiye’nin de uzay çalışmalarına dönük atacağı adımların doğru olacağını yadsımıyorlar. Her boyutu ile çok geride kaldığımız gerçeği, gereksiz maliyetleri ortada. Haberleşme, hele de dünyanın bugünkü koşullarında zorunlu eğitim, haberleşme araçlarında yaşanan donmalar, ucuz maliyetli haberleşme çözümlerinin üretilmesi gerçeği yaşanırken..

Aklıevveller yetmezmiş gibi akıl, bilinç, insan olma hallerine düşman, cahil.. Sözde İslam adına önde yarışa çıkmaya kalkışanlar da var ya.. Ay’a gönderilecek, adını bile tartışmaya kalkıştığımız, bilim insanını nasıl yetiştirebileceğimizi tartışacak yerde, gittiğinde orada Kuran okuyarak, papaza inananları zor duruma düşüreceğinin düşünü bile kurmaya kalkışmışlar ya.. Umalım onlar adına ortalıkta dolaştırılan açıklamalar, haberler yalan, provokatörlerin işi olsun. Bu boyutlarda cahili cühela yaratmış olduğumuz gerçeği ile yüz yüze kalmayalım..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bayram benim neyime? 9 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları