Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Dünya savaşlarından bedelsiz kazançlı Amerika...

23 Ocak 2021 Cumartesi

Kendi 11 Eylülü’nü, uçaklarla ikiz kulelerin bombalanmasını vatandaşları üzerinde siyaseten travma olarak kullanmayı başararak yalanlar üzerinden Irak, Afganistan işgallerini gerçekleştirdikten sonra öngörülmüş emperyal kazanımlarında, kalıcı, uzun soluklu tek kutuplu dünya gücü olmayı başaramayınca... Küresel emperyal otoriterleşmede, kendisi de dünyaya demokrasiyi yayma efsanesini tüketecek, dünya ölçeğinde açığa çıkacak ölçeklerde payını alınca.. Hele de pandemi kıskacında, evrensel insan hakları, değerlerinin, demokrasinin, hak-hukuk düzeninin çöküşünün gerçekleri, dünyanın geleceğini, tüm canlıları, doğasını apaçık tehdit eden boyutları ortalığa saçılınca.. olanlar oldu..

Emperyal düzen adına iki dünya savaşı sürecine kısacık bir geri dönüş yaparak, sanayileşmenin ürünü sınıf savaşlarının doğması ile öngörülmüş sermaye sınıfı, işçi sınıfı savaşlarında Amerika’da beklenen doğal, kaçınılmaz gelişmelerin yarıda kalmasını anımsayarak başlamak gerek.. İşçi sınıfının güç kazanması ile yaşanan toplumsal gelişmeler, işçi sınıfının ezilmesi ile patlaması, sendikalaşma sürecinin doğmasının Amerika’da yarıda kalmasının nedenleri ile anımsamak gerek.. Sermaye sınıfının paylaşım savaşları Avrupa odaklı yaşanırken, Amerikan sermaye sınıfı bedelsiz kazançlı çıkmayı başarmıştı.. Sanayileşmenin doğal sonucu sınıf savaşları, Marksizim-Leninizim üzerinden demokratik sendikal arayışlar, hak-hukuk düzeni, Avrupa-İngiltere odaklı siyasetin içinde, sosyalist manifesto ve liberal manifesto çerçevelerinde gelişip yerleşmesini getirirken..

Amerika, kuzey-güney savaşlarının odağında emperyal kölelik sömürge düzeninden demokrasiye geçiş olsa da iki kutbu da doz farkları ile liberalizm çizgisinde kalan iki parti odaklı başkanlık modeline geçiş yaşamıştı. Doğrudan Marksizim-Leninizm ideolojili siyasal yapılaşmada rol Rusya’ya, sonraki gelişmeleri ile Sovyetler Birliği blokuna kayınca, tarıma dayalı Rusya krallığının dönüşümünden siyasette otoriterleşmiş Marksist-Leninist rejim doğmuştu..

***

Amerika’nın bugününe, 11 Eylül sonrası gelişmelere hızlı geçiş yaparsak.. Tek kutuplu emperyal güç olma yürüyüşünde, Irak-Afganistan işgalleri simge, en çok iki Kore, Hindistan, Pakistan, Güney Amerika, Afrika gelişmelerini atlamadan tek kutuplu emperyal dünya düzeninin çok kısa sürebilmesinin kimi çıplak gerçeklerini sorgulayarak yürümek gerek.. İslam dünyasının, dini inançlar üzerinden binyıllar gerisine, ırklar üzerinden yüzyıllar gerisine çekilebilmeleri, yoksulluk, yoksunluk, aşiretlere indirgenmiş her türden alt kimlik, çatışmacılıklarla oynanarak halkların birbirlerine düşürülmeleri projeleri kâğıt üstünde çok şahane işlese de..

Ödenmek zorunda kalınılan bedelleri üzerinden o kadar çok yakıcı sonuçları üretmekteler ki.. Çaresizlik, teknolojik ilerlemelerle beyin yıkama, yapay zekâ kullanımı ile kazanımların kullanılabilmesinin iç çelişkilerinden doğan kaçınılmaz sonuçları, çok hızlı ters tepen silaha dönüşüveriyor. Örneğin Irak işgali planları tıkır tıkır çok hızlı işlemiş, Saddam heykelinin işgalci Amerikan askerlerinin ipi ile yere indiriliş sahnesi ile, Kerkük-Musul’da yaşayanlardan seçilmişlerin nüfus ve tapu kayıtlarının çuvallarla yakılması, güneyden direnme çabası içindeki Şii kökenlilerin evlerine bomba atılarak silahla yanıt alınması ile İngilizlerin rehberliğinde bombalanmalarla yok edilmelerinin başarılı kazanımları çok kısa sürdü..

Amerika’nın göbeğinde hızlı ekonomik krizle ellerinde karton kutuları, işten atılmalara geçişi yaşadık. Amerika’nın, Sovyetler’i sallamak üzere Afganistan’da yarattığı Taliban başının derdi.. Dünya yeniden bölgelere ayrışmış, çok kutuplu. Amerikan emperyal projesi aynı olsa da koşullar çok değişti..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları