Bozuk plak yine takıldı

16 Ocak 2021 Cumartesi

Gramofon, plak dönemi hızlı teknolojik devrimler sürecinde bir insan ömrü içinde tarihe karıştı. Antika değeri yükselmiş olsa da yeni kuşakların yaşamı içinde yeri pek yok. Bizim kuşaklar, iğnenin takılması ile plağın bozulmuş olmasına çok üzülür, cızırtılı sesin anlaşılmazlığından çok, plağın çizilmiş, artık kullanılmaz oluşu gerçeği ile sinir olurduk..

Şimdilerde virüsün yayılmasının önünün alınamaması karşısında üst üste binen kararlarla, yayılmanın en günahsız yaş grupları en yaşlılar ve en gençlerimiz olarak, adım adım evlere hapsedilmemizin isyanlarında, yeni kararların satır aralarını okuma çabasındayız. 

Önceki günün akşamüstü saatlerinde tüm kanallar aşı yapılmasında örnek oluşturması adına Cumuhurbaşkanı’na yapılan aşının çok uzun zaman dilimini kapsayan yayın akışını dinlerken, bir cümlelik haber ile 65 yaş üstündekiler ile en genç en ucuza çalıştırılanlarımızın, zorunlu meslekler adına verilmiş izin haklarına karşın, ulaşım araçlarından yararlanma haklarının ellerinden alınması kararını dinledik. Tüm kamu ulaşım araçlarına dönük yasak haberinin pek çok benzer haberlerde yaşandığı üzere yanlış olabileceği inancı ile haber kaynakları üzerinde hızlı sorgulamaya koyulduk..

Açık olması izni verilmiş işletmelerin örneğin sahipleri, çalışanları için, sağlık çalışanları, hele de taburcu edilmiş olup kapı önünden sokağa bırakılanlar içinde, çok kapsamlı özel izinli belgesi olanların, hele de gazetecileri kapsayacak bir genel yasağın gelmiş olabileceğine inanmak istemedik. Sokağa çıkma yasağı içinde görev yapacaklar işlerinin başına nasıl gideceklerdi? Alay edercesine “özel araçla” yanıtı geliyordu.

Sağlık önlemleri koşullarında kamu araçlarında yolculuk yapmaları sakıncalı olanların, hastahaneden, tedaviden yeni çıkmış olanlar ile yaşlıların trafik sıkışıklığında hangi koşullarda, varsa bile araçlarına ulaşıp kullanabilecekleri sorgulandığında. Düşünülerek öngörülmüş yanıt “taksiyle de gidebilirler” oluyordu. Komik paralarla çalışmak için gitmek zorunda olanlar ile parasız yola çıkmaya zorlananlar hatırlatıldığında, işverenlerden istenmesi tavsiye ediliyordu. Son zamlardan sonra taksi fiyatları üzerinden yapılan en kısa hesaplarla en yakın uzaklıktan ortalamasına 20- 100- çok daha üstü günlük rakam çıktığına göre bu işin altından nasıl kalkılacak?

***

Bozuk plak yine takıldığına göre, tartışmalarda görüş alınmak üzere sıraya dizilmiş uzmanlardan gelen ortak yanıt, “Herhalde bir çözüm yolu bulunur” ile sınırlı kaıyor. Kimler, hangi gerekçelerle olup bitecekleri öngöremeden bu kararları alıyorlar, her şey yaz-boz tahtasına dönüyor sorularına yanıt verebilecekler galiba öfkenin hedef tahtasında olmama adına çoğunlukla es geçiliyor.

Hani siyasetin gündeme soktuğu tartışma konuları üzerinden, güncellik adına, günlerle bozuk plak cızırtısına benzer sinir bozan tekrarlara düşmeyi zorlayan aynı kişilere aynı günler boyunca bir daha bir daha sorulan soruların benzeri yinelenmelerinin bıkkınlığı patlama noktalarına varınca, soru sahiplerine yönelen çıkışlar da oluyor. “Madem gündem saptırma oluyor, siz de aynı soruları sorup durmayın..” da denebiliyor. Bu kez hangi sorunun içeriği haklı, hangilerinin tuzağına düşmemek, aracı olmamak gerek tartışması yaşanıyor..

Cumhurbaşkanı yemininin içinde yer alan ilkeler doğrultusunda, eski ama hâlâ yürürlükte kalmış, başkanlık rejimi, hele de ucube partili başkanlık rejimine tümden aykırı olan, “Geçmişinde partili olsa da seçildikten sonra herkesin, tarafsız Cumhurbaşkanı olması zorunluluğu olan Cumhurbaşkanı” kimliği üzerinden geçerli, “cumhurbaşkanına hakaret” suçunun hükümleri ile açılan davaların hukuksuzluğunu hâlâ bilemediğimizi, duymadığımızı iddia edebilir miyiz? Bir iki gün önce okuduğum sayıların, siz okuyana kadar artmış olabileceğinin bilinci ile, sayılamıyacak kadar çok yüksek sayılarda açılmış, öncelikle de hedef tahtasındaki muhalefet partilerinin en öndeki isimlerine dönük dudak uçuklatan bol sıfırlı rakkamlarla açılmış davaların varlığını acı bir gerçeklik olarak anımsatmak gerek.

Yeri gelmişken, bozuk plak iğnesi gibi takılan gündem tartışmaları içinde gündemden kayan, yaşamsal gündemden dünün son  rakamlara dayalı verilerini paylaşmak isterim. Dünün akşam saatlerine doğru Birleşik Metal-İş Sendikası’nın son ayın sonuçlarına göre yapılmış araştırmasından gelen sonuçları gördüm. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 bin 478 lira, yoksulluk sınırı 8 bin 578 lira olmuş. 17 yıl içindeki yükseliş 5.32 katına çıkmış.. Hayırlı olsun..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bayram benim neyime? 9 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları