Sevil Arınan

Mağdur kadın kodlanacak

31 Temmuz 2012 Salı

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın şiddet gören kadını sığınmaevine almadan önce gözlem altında tutmayı hedeflediği Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri’nin (ŞÖNİM) hazırlıkları tamamlanıyor. Merkezde kalan mağdurların özellikle yakınları tarafından tanınmasının da önüne geçilecek. Her kadına merkez sorumlusu tarafından sadece kimlik numarasından oluşan “kod” verilecek.

Bakanlığın ŞÖNİM’lerle ilgili yapacağı çalışmada sona yaklaşıldı. Pilot uygulamaların yapılacağı merkezler, şiddet gören kadının ilk kabul merkezi olacak. Burada öncelikle merkeze gelen kadınla ilgili gözlem yapılacak, tıbbi kontrol ve tedavileri gerçekleştirilecek. Başvuruda bulunan kadınların, ekonomik ve psiko-sosyal durumu da incelenecek.

En fazla 2 hafta kalabilecek

Kadın ŞÖNİM’de bir süre kaldıktan sonra ancak sığınmaevine gönderilecek. Bir kadının en fazla iki hafta kalabileceği merkezdeki kabul sırasında ayrıca kadına uzmanlar tarafından kimliğini gizli tutabilmek için “kod” da verilecek. Kadın kimliğinin karartılması tercihinde bulunduğu zaman, kurumun verdiği kimlik numarasından oluşan bu kod aracılığıyla tanınacak. Bazı özel durumlarda ise uzmanlar kadını direkt sığınmaevine yönlendirebilecek. Hemşire, psikolog ve sosyal hizmet uzmanı gibi alan çalışmacılarının yer alacağı merkezlere ilk etapta 5 bin personel sağlanması planlandı, ancak şimdilik 300 personelin yeterli olduğu sonucuna varıldı.

Sığınmaevlerinde ise giriş-çıkış saatleri güvenliği sağlamak amacıyla ve bölgesel koşullar gerekçesiyle kısıtlanabilecek. Sığınmaevi müdürü ve ŞÖNİM’in onayı ile giriş ve çıkış saatleri belirlenecek. Merkezlerin 2 yıl içerisinde ülkeye yayılması da planlanıyor.

Öngörü yetersizliği var

Bakanlıkla birlikte ŞÖNİM’lerle ilgili yaptıkları çalışmayı kürtaj düzenlemesi nedeniyle tamamlayamadıklarını söyleyen Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, merkezlerin ilk adım istasyonu gibi kullanılacağını kaydetti. Bakanlığın merkezle ilgili çalışmalarının iyi niyetli olmasına karşın öngörü yetersizliğinin söz konusu olduğuna dikkat çeken Güllü, “Bu merkezler sivil toplumla iyi noktalara gelir. ŞÖNİM’lerin acil olarak yaşama geçmesi gerekiyor; çünkü şiddet durmuyor. Şiddet ve ölüm gerçekleşmeden önce adım atılmadı. Bu noktada bu merkezler çok önemli. Kadını eve kapatacak önlemler yerine onları yaşamın içerisine yerleştirecek çözümler bulunmalı” dedi.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları