Öztin Akgüç

İç Tasarruflar

13 Şubat 2015 Cuma

Yurtiçi tasarrufların GSYH oranının yüzde 15.0 hatta bu düzeyin de altına inmesi, yatırımlar için kaynak yetersizliği yarattığı gibi, yatırım-iç tasarruf dengesizliği cari işlem açığını artıran nedenlerden biri, hatta bazı yazarlara göre de başlıca neden olmaktadır.
İç tasarrufları artırabilmek için tasarrufların oluşum alanlarını incelemek gerekir. Tasarruflar genellikle şu dört alanda oluşuyor: (i) Hanehalkı, (ii) İktisadi işletmeler, (iii) Sosyal güvenlik kurumları, (iv) Devlet.
Kuramda, kişisel yıllık geliri 40 bin USD’nin üstüne yükselmiş, gelişmiş ekonomilerdehanehalkı tasarrufu önemlidir. Ülkemizde zorlama 10 bin USD kişisel gelir, artmayan kullanılabilir gelir, gelirinin yüzde 50.0 düzeyini aşkın borçlanma yükü taşıyan hanehalkından tasarruf artışı beklenemez. Kuşkusuz hanehalkının da likidite fazlası; ihtiyat saiki gelecek kaygısı ile tasarruf etme çabası da olur. Bu kesimde çeşitli kaygılarla tasarrufları yastık altı biriktirme, ekonomik anlamda gömme eğilimi yüksektir. Hanehalkı likidite fazlasını, alternatif yatırım olanakları kısıtlı olduğundan küçük birikimlerini bankalarda mevduat olarak tutar. Bankalarda mudi sayısı çok, mudi başına ortalama mevduat tutarı ise düşüktür. Mevduatın çok büyük bölümü az sayıda mudinin elinde toplanmıştır. Gelir dağılımı daha da bozuldukça bu kişilerin mevduatı artar ama, hanehalkının toplam mevduatı artmaz. Faiz, bu kesimin tasarruf tutarını değil; kullanımını, yatırım alanlarını etkiler. Mevduat faizi indirildiğinde büyük mevduat sahiplerinin yatırım alanı olarak dövize, bir ölçüde de altın ve menkul kıymetler borsasına yönelmesi beklenir. Mevduat faizinin en azından enflasyon düzeyinin ve dövizin getirisinin üstünde oluşu, büyük mudilerin TL vadeli mevduat seçeneğinde kalmalarına yol açar.

***

Özetle, faizle, teşvikle ülkemizde hanehalkının marjinal tasarruf eğilimini, dolayısıyla tasarruf düzeyini yükseltmek olanağı ya yok ya da çok sınırlıdır.
Tasarrufların önemli kaynağı, iktisadi işletmelerin içsel sermaye yaratımıdır. İçsel sermaye yaratımı işletmelerin kâr elde etmeleri, kâr dağıtımı ve yönetim etkinlikleri sonucudur. İşletmelerin finans yapısı, pazar genişliği, yönetim etkinliği, bir orta vadede dahi işletmelerin büyük boyutlu kaynak yaratamayacakları, tasarruf artışına yeterli bir katkıda bulunamayacaklarını göstermektedir.
Sosyal güvenlik kurumları, sosyal sigortalar, genelde tasarrufçu kurumlar olarak tanınırlar. Bizde ise tasarruf bir yana, tasarruf açığı vermektedirler. Uzunca süre içinde de tasarrufçu kurum kimliğine dönüşme olasılıkları da görülmemektedir.
Bu bağlamda BES, bireysel emeklilik sigortasının katılımcılara güvenilir, doyurucu getiri sağlaması koşuluyla gelişiminin hızlanması beklenir. Kişilerin tasarruf etmeleri de önemli bir güçlü gelecek kaygısı, ihtiyatlılıktır. BES bu güdüyü geliştirebilir. Aylık gelir, toptan ödeme seçeneklerine konut edinme, edindirme seçeneği de eklenebilir.
Makro düzeyde en az özel tasarruflar kadar kamu tasarrufları da önemlidir. Devletin sağlayacağı tasarruf, iç tasarruf düzeyini büyük ölçüde belirler. Bizde devlet tasarruf bir yana, sürekli tasarruf açığı vermektedir. Türkiye’nin kamu gelirlerini artırıcı, kamu harcamalarında israfı, gösterişi, yandaş kollanmasını azaltıcı bir maliye politikasına gereksinim vardır. Maliye politikasını temel olarak benimsemeden tasarruf sorununa da çözüm bulmak olanaksız gibi görünüyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları