Öztin Akgüç

CHP’den Beklentiler

24 Ağustos 2014 Pazar

Genelleme yapmayı doğru bulmam. Yazıdaki öneriler, beklentiler tümüyle kişiseldir. Önerileri doğru bulanlar, yersiz, yetersiz görenler de olabilir, hatta yanlış oldukları da düşünülebilir. Kişisel olarak öneri ve beklentilerimi özetlemeye çalışayım.
CHP, Sayın RTE ile ve AKP sözcüleriyle nazik ve zarif diyaloğu ve iç çekişmeleri, hesaplaşmaları bir yana itip, programını, amaçlarını, politikalarını halka anlatmaya çalışmalıdır. Amaç halka uyum değil, halkın aydınlatılmasıyla Türkiye’yi her açıdan yüksek bir düzeye taşımak olmalıdır. Bu uzun erimli bir savaşımdır, kısa dönemli seçim başarısızlıkları vazgeçmeye, kişisel hesaplarla strateji değişikliklerine yol açmamalıdır. Önerilerimi, beklentilerimi sıralamayı, özetlemeyi sürdüreyim.
? CHP devletçilikten ödün vermemelidir. Devletçilik yalnız bir ekonomik model değil, toplumunun davranış biçimini, değer yargılarını, tutumunu da değiştirmeyi amaçlayan bir toplumsal değişim aracıdır.
Yeni KİT’ler kurulabilir, özelleştirilen KİT’ler, yargı kararlarıyla da desteklenerek kamulaştırılabilir. Ayrıca özyönetimli işletmeler, halka açık KİT’ler, hatta yerel girişimlerce ortak tesisler kurularak pilot denemeler yapılabilir, yeni modeller oluşturulabilir.
? Ciddi vergi önlemleri önerilmeli, taahhüt edilmelidir. Vergi reformu çok genel, çiğnenmiş bir kavramdır. Vergi önlemleri, hem kamu tasarruflarını artırmak, hem bütçe dengesi hatta fazlası vermek, hem de ekonomik programı uygulayabilmek için gereklidir. Bu bağlamda şu öneriler yapılabilir.
(i) Olağandışı servet vergisi. Ülkede kamu ihaleleri, özelleştirme, yandaş korunması, teşviklerle, servet dağılımı daha da bozulmuş, haksız edinimler, zenginleşmeler olmuştur. Bu haksızlıklar, kamu aleyhine işlenmiş, göz yumulmuş mali suçlar, ciddi bir varlık, servet vergisiyle ancak giderilebilir.
(ii) Kurumlar Vergisi yüzde 40.0’a yükseltilmelidir. 2006 yılında Kurumlar Vergisi yükü yüzde yirmiye indirilmiş, istisnalarla bazı kurumlar için yüzde 20’nin de altına çekilmiştir. Bu oran, AKP öncesinde olduğu gibi yeniden yüzde 40.0’a yükseltilerek, devlet gelirlerinde artışa süreklilik kazandırılmalıdır.
(iii) Binde bir gibi sembolik bir düzeyde uygulanan, döviz satışlarındaki kambiyo gider vergisi en az yüzde 2’ye yükseltilmelidir. Döviz alım ve satımı arasındaki fiyat marjı devlete gelir getirecek şekilde genişletilmelidir.
(iv) Menkul kıymet borsalarındaki işlemler KDV’ye tabi olmadığından, sembolik şekilde değil, bir maliyet unsuru olacak boyutta işlem vergisi uygulanmalıdır.
Türkiye’de vergi potansiyeli vardır, bu potansiyel toplum yararına kullanılmalıdır.
? Kurumsal yapı değiştirilmeli, özellikle planlama, Hazine Müsteşarlığı, TCMB güçlendirilmeli, dış ayartılarla oluşturulmuş sözde bağımsız kuruluşlar kaldırılmalıdır. Üç temel kurum yalnız siyasal otoriteye karşı değil, dış baskılara karşı da tam bağımsız hale getirilmeli, bürokrasinin liyakat esasına oturtularak toplum yararına çalışması sağlanmalıdır.
?Geniş kesimlerin aydınlanabilmesi için halkevleri, halkodaları yanı sıra Köy Enstitüleri günün koşullarına uygun olarak yeniden canlandırılmalı, ihya edilmeli, kamu geniş burs olanaklarıyla fırsat eşitliği sağlamalıdır.
Öneriler kuşkusuz geliştirilebilir. Şu tür itirazları da duyar gibi oluyorum. Böyle bir programla seçime katılınırsa, bu kadar da oy alınamaz. Oy kaybı kısa vadede olabilir, uzun vadede tutarlılık, özveri, düzgünlük kazanır. Zaten toplumda doğruluk, dürüstlük, özverili olma, cesaret kazanamazsa, ülkenin geleceği de giderek kararır. Daha perde kapanmadı, oyunun sonunu bekleyelim. Ama cesur, tutarlı ve özverili de olalım.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları