Öztin Akgüç

Arus Taksim Kabul Etmez

16 Şubat 2014 Pazar

Cemaat ya da Hizmet Hareketi ile Sayın RTE arasındaki çekişmeye, savaşıma anlam veremeyenler var. Zaman gazetesinin reklam panolarına yansıyan “Kavgaya ne gerek var” sorusuna da yanıt aranıyor. Bu sorudan esinlenerek çizilen karikatürlerdeki “fifty-fifty” yarı yarıya bölüşüm önerisi, bazı kişi ve çevrelere cazip geliyor. “Şimdiye kadar işler iyi gidiyordu, tezgâh kurulmuştu, bozmaya ne gerek var” kaygısı, düzenden yararlananlardan duyulmaya başlanıldı. Kavgayı, çekişmeyi kendi çıkarları açısından tehlikeli görenler “toplansınlar, bir araya gelsinler, anlaşsınlar, bitsin bu çekişme” önerisi, dileği üstü açık ya da kapalı biçimde dile getiriliyor.
Ortada iktidar mücadelesi, kavgası var. Otokrat tek adam yönetimi kurma özleminde olan kişinin, iktidarı paylaşmak istemeyeceği açıktır. “Arus -gelin- taksim kabul etmez” sözünü padişah II’nci Beyazıt’a ait olarak biliyorum. Kardeşi Şehzade Cem’le mücadelesi sırasında söylenmiş. İktidar kavgaları için geçerli iktidar kaygısını da özetliyor.
AKP’de mutlak egemenliğini kabul ettirmiş olan sayın RTE’nin gücü paylaşmak istemeyeceği, bu yolda karşılaşabileceği engelleri tasfiye etmeye çalışacağı kesin. Yıllardır örgütlenen iç ve dış desteklerle güçlenen, iktidar ortağı olan, bazı mevzileri elinde tutan cemaat veya Hizmet Hareketi’nin de bir fiske ile darmadağın olmayı, yıllardır süren çabanın boşa gitmesini kabul etmeyeceği de kesin. Zaman, zaman dostluk gösterileri yapılsa bile, Sayın RTE yürüdüğü yolda cemaatin engellerden biri olduğunu biliyor; cemaat de Sayın RTE’yi kendi varlığını sürdürme, en azından kökleşme açısından tehlike olarak görüyor.
İktidara ortak olabilecek bir güç olan TSK, askeri vesayete karşı olma sloganı altında, Sayın RTE ve cemaat işbirliği, sözde liberal demokratların, “yetmez ama evet” grubunun da desteği ile devreden çıkarıldı. TSK devreden çıkarılınca, iktidar mücadelesinde iki rakip kaldı: Sayın RTE etrafında kümelenen grup ile cemaat- Hizmet Hareketi.
Sayın RTE, kumpas, komplo söylemleri, çete, paralel devlet suçlamalarıyla, eski bir müttefikine karşı rakibi eleme mücadelesini açtı.
Sayın RTE’nin zamanlamasının iyi olduğu, öncelikle hareket eden kazanır mantığına uyduğu söylenebilir. Ayrıca Sayın RTE kumpas ve komplo söylemleriyle yolsuzlukların üstünü örttüğü gibi, bazı çevrelere de dostluk iletisi vermektedir. Sayın RTE, TSK’nin cemaatin komplo ve kumpas ile devreden çıkarıldığı, tutuklu ve hükümlülerin yeniden yargılanabileceği, tahliye olabilecekleri iletisini de vererek, Sayın Necdet Özel’in de katkısıyla TSK’yi cemaatle mücadelede kendi safına çekme stratejisi izlemektedir. Paralel devlet, çeteyi tasfiye, demokrasi mücadelesi alalaması ile seçim sırasında sözde liberal demokratların, yetmez ama evetçilerin en azından bir bölümünün oyunun alınması da hedeflenmektedir.
Bazı karışık kafalarda “RTE mi yoksa Hoca mı” ikilemi yaratarak, Hoca olacağına RTE kalsın tercihi de özendirilmeye çalışılıyor.
İktidar, güç savaşımında, ulusun egemenliği sözde kalıyor. Güç kimin eline geçerse geçsin, sonuç değişmiyor, Türkiye’den, ulusun egemenliğinden, demokrasiden yana olanlar tasviye ediliyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları