Öztin Akgüç

Acaba mı?

16 Mart 2014 Pazar

Yolsuzluk söylentileri, tapeler, CD’ler, dosyalar, fezlekeler, gizli-açık itiraflar, halkımızın görüş ve tercihlerini etkiliyor mu? Bu bağlamda yandaş TV kanalları, olayların, söylemlerin halkı etkilemediğini, halkın tapelere inanmadığını kanıtlamak için özel çaba gösteriyor. Halkla söyleşiler yapılıyor, mikrofon uzatılıyor, halka soruluyor. Yanıt genelde aynı “gumpaas, gomplo”. Kamuoyu araştırmaları ile de yanıt aranıyor. Anket yönteminin teorik ve uygulama eksikliklerinin yanı sıra bizde birçok araştırma kuruluşlarının güvenilirliği sorunu var. Bu nedenle anket sonuçları pek inandırıcı olmuyor. Halktan birinci elden izlenim edinmek daha gerçekçi geliyor.
Bu bağlamda duyum ve gözlemimi genelleme yapmadan aktarıyorum. Levent’te otoparkta değnekçiler kendi aralarında tartışıyorlar. Yiyicilikten, yolsuzluktan söz ettikten sonra, biri kuşku dolu şu soruyu hem kendisine hem de karşısındakilere yöneltiyor. “Acaba mı?” Yiyicilik, yolsuzluk söylemleri en azından bazı kafalarda kuşku yaratmış durumda ve bu kuşkunun yanıtı aranıyor. “Acaba mı?”

***

Kişisel olarak, yiyicilik, yolsuzluk söylemlerinin, halkımızın değer yargıları, davranış biçimi, tercihleri nedeniyle oyunu pek etkilemeyeceğini, etkisinin çok sınırda kalacağını, marjinal olacağını düşünüyorum. Bununla beraber, farklı nedenlerden dolayı AKP’nin oy oranının göreceli olarak azalmasını bekliyorum.
Çevremde AKP’ye oy vermiş, oy verecek tek kişi bile yok. Bu nedenle çevreden izlenim edinip, gözlem yapıp tahminde bulunmuyorum. Kendime göre mantıki nedenlere dayanan beklentim var. AKP’nin oyunu etkileyecek olayları, nedenleri özetleyeyim.
* Ekonomik sıkıntı, geçim zorluğu.
Ekonomik nedenler seçmenin oyunu etkiliyor. Türkiye henüz ekonomik kriz sürecinin başında olmakla beraber, işsizlik artıyor, durgunluk yayılıyor, TÜİK törpüsüne karşın enflasyon hızlanıyor, geleceğe güvenli bakış azalıyor. Ekonomideki başarısızlığı AKP’nin oyunu azaltacak en önemli etken olarak görüyorum.
* İstikrarın bozulması, geleceğe ilişkin kaygıların artması.
İstikrar bozulmasın güdüsüyle AKP’ye oy veren bir seçmen kitlesi var. Ancak hem ekonomik hem siyasal istikrarın bozulması, artan belirsizlikler, mal varlıklarının tehlikeye girmesinin yanı sıra, kişisel hürriyetler konusunda dahi güvencin yitirilmesi, bu kesimin muhalif partilere oy vermese dahi sandığa gitmeme olasılığını artırıyor.
* Geçen seçimlerde sandığa gitmeyen seçmenlerin bir bölümünün gelecek kaygısı ile hareket etmeleri.
Seçmenin yaklaşık yüzde 20’si, çeşitli nedenle oy kullanmıyor; çekimser kalıyor. Ancak bu çekimser kesim, çekimserliğin, adamsendeciliğin maliyetinin ağır olduğunu, daha ağırlaşabileceğini gördü. Bu seçimde sandığa yönelmeleri, oransal olarak AKP oylarını düşürecektir.
* Bölüşümde adaletsizlik.
Patronaj düzeninde bölüşümde adaletin sağlanamaması ya da böyle bir izlenim yaratılması, çıkar beklentisi ile oy verenler, destekçiler arasında çatışmalara, çatlamalara yol açıyor. AKP iktidarında beklediğini bulamayanlar ya oya gitmeyecekler ya da muhalif partilere yöneleceklerdir.
Tüm bu düşünceler emsal olarak AKP’nin oy yitireceğini ortaya koyuyor. Bu konuda yine de temkinli davranmak, kesin bir tahmin yapmamak gerekir. Ben de bazı gelişmelere, tepkilere bakarak otoparktaki değnekçi gibi, yolculuk başlıyor mu, “acaba mı” diye soruyorum.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları