Öztin Akgüç

2014 Yılı Ekonomik Hedefleri Gerçekçi mi?

08 Aralık 2013 Pazar

Ekonomik hedefler gerçekçi imiş veya gerçekleşmiş izlenimi verecek şekilde açıklanıyor; ardından fiili durum gündeme getirilmiyor, hedeften sapmalar nedenleriyle ortaya konulmuyor.
Hedef belirlemek kuşkusuz gereklidir. Ancak nihai tahlilde hedeflere ulaşmak amaçlanmalıdır. Hedefler kâğıt üstünde, konuşma metinlerinde kalmamalı, gerçekleşmelidir. Gerçekleşmeyen hedef koymanın yararı da sorgulanmalıdır.
2014 yılı için de ekonomik büyüme hızı yüzde 4.0 olarak hedeflenmiştir. 2012 ve 2013 yılları içinde yıllık ekonomik büyüme hızı yüzde 4.0 olarak hedeflenmişti. 2012 yılı büyüme hızı yüzde 2.2 düzeyinde kalırken 2013 yılı dokuz aylık verilerine göre, yıllık büyüme hızının yüzde 4.0 düzeyinin altında olacağı tahmin edilmektedir. IMF’nin bu bağlamda tahmini yüzde 3.8’dir. Bu tahmin bile iyimser olarak nitelendirilebilir.
2014 yılında hangi etkenler nedeniyle ekonomik büyüme hızlanacak, hedefe ulaşılacak, açıklanması gerekir. Harcamalar açısından gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) oluşumuna bakıldığında GSYH’nin özel tüketim harcamaları, kamu harcamaları, özel yatırım harcamaları, ihracat-ithalat ana bölümlerinden oluştuğu görülür.
Ülkemizde GSYH içinde ağırlıklı öğe, ana bölüm özel (hane halkı) tüketim harcamaları olup özel tüketim harcamalarının GSYH’ye oranı yüzde 70.0 düzeyindedir. Bu denli paya sahip olan özel tüketim harcamalarında gelişme, yıllık büyüme hızını da belirleyen başlıca etken olmaktadır.
2014 yılı için toplam tüketim harcamalarında artış yüzde 3.0 kamu ve yüzde 3.2 özel olarak hedeflenmiştir. Hane halkı (özel) harcamalarını büyük ölçüde gelir, tüketici kredileri, beklentiler etkilemektedir. 2013 yılında hane halkı gelirinde reel artış, GSYH rakamları kesinleştiğinde daha belirgin biçimde görüleceği gibi çok sınırlı düzeyde kalacak, dolar bazında yıl sonu kuruna göre daha belirgin, yıllık ortalama kura göre de daha sınırlı olmak üzere düşecektir.
Geçen yıllarda özel tüketim harcamalarını artıran en önemli etken kredi kartları dahil, bankaların tüketici kredileri olmuştur. 2014 yılında tüketici kredilerinde artış hızının ciddi biçimde yavaşlayacağı öngörülebilir. Kredilerde aşırı genişlemenin enflasyon ve cari açık içerisindeki etkileri nedeniyle bir yandan para otoriteleri tüketici kredilerinde artış hızını kısıcı önlemler alırken öte yandan bankalar da kredi risklerini azaltıcı önlemler almak gereğini duyacaklar ve hane halkı da zaruri olmadan tüketici kredisi kullanmamaya özen gösterecektir. 2014 yılında işsizlik oranında ve işsiz sayısında artış, iyimser beklentileri de olumsuz etkileyecektir. Yukarıdaki çözümleme gerçekçi ise 2014 yılında GSYH büyüme hızını adeta belirleyen artış hızı yüzde 3.2 düzeyinin altında kalacaktır.
Sabit sermaye yatırım harcamalarında yüzde 3.6 düzeyinde artış hedeflenmektedir. Kamu sabit sermaye yatırımları yüzde 3.0 düzeyinde azalırken beklenti, özel sektör yatırımlarında yüzde 5.7 artıştır. 2013 yılı gerçekleşme tahminlerine göre, özel sektör sabit sermeye yatırım harcamaları binde 8 düzeyinde de olsa 2014 yılında artması için neden yoktur. İç talepte büyük artış beklenmediğine, kapasite kullanım oranları, tam kapasitenin altında olduğuna, yatırım maliyeti kur ve faiz nedeniyle yükseldiğine göre özel sektör niçin 2014 yılında makine, teçhizat yatırımları artırsın? Bunun ekonomik gerekçesi yoktur. İnşaat yatırımlarına gelince; 2013 yılında yapı ruhsat izinlerinin önceki yıla göre azaldığı gözlemlenmektedir. Konut fazlası olduğu, gayrimenkul piyasasında balon oluştuğu oldukça yaygın bir gözlemdir. İnşaat alanında da yatırım harcamalarının artmasına dönük ekonomik bir güdü, saik söz konusu değildir.
Dış ticaretin büyüme üzerine etkisine gelince; 2014 yılı ihracat hedefi 166.5 milyar USD olarak, 2013 hedefi 158,0 milyar USD’ye göre yüzde 5.4 oranında fazladır. İthalat hedefi de 262.0 milyar USD olarak, 2013 hedefinden yüzde 3.6 oranında yüksektir.
2013 yılında gelişmelerin ihracat hedefinin bir ölçüde gerisinde kalacağını, buna karşı ithalat artışının süreceğini göstermektedir. İhracatın artıcı buna karşı ithalatın GSYH’yi azaltıcı etkisi göz önünde tutulduğunda, 2014 yılında dış ticaretten GSYH’ye olumlu katkı sağlanamayacağı sonucuna varılabilir. Veriler, 2014 yılında da büyüme hızının hedeflenen yüzde 4.0’ün gerisinde kalacağını ortaya koymaktadır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları