Yeni bir güne uyanmak ...

22 Ocak 2021 Cuma

Sanki koca ülkede bir anda devasa bir temizlik harekâtına girişilmiş gibi... ABD’nin 46. Başkanı Joe Biden’ın ilk gününde altına imza attığı kararlar:

100 günlük maske takma zorunluluğu.

Paris İklim Anlaşması’na yeniden katılım.

Dünya Sağlık Örgütü’nden çekilme kararının iptali.

Bazı Müslüman ülke vatandaşlarının ABD’ye girişini yasaklayan kararın iptali.

ABD-Meksika sınır duvarının inşasını durdurma kararı.

Kanada’dan Illinois’e ham petrol taşıyacak olan tartışmalı Keystone XL Boru Hattı’nın inşaat izninin iptal edilme kararı; ki iklim değişikliğini tetiklemesi ile yakından ilgili.

Covid-19 ile mücadele kapsamında geçen hafta açıklanan 1.9 trilyon dolarlık yardım paketinin yanı sıra ek bir paketi açıklaması: Kongre’nin paketi onaylaması halinde bütün Amerikalılara 1400 dolar bir ödeme yapılacak. Biden, pakete, okulların yeniden güvenle açılmasına yardımcı olacak finansmanı da dahil etti. Okulların açılması da Biden’ın ilk 100 günlük planı içerisinde yer alıyor.

Pandemi nedeniyle ev tahliyeleri ve hacizlere ilişkin ülke çapında kısıtlamaların genişletilmesi...

4 yıllık Trump döneminin bıraktığı ağır ve zehirli enkazı temizlemek kolay değil tabii: Pandemide Trump yönetiminin büyük sorumsuzluğu ve hataları yüzünden 200 binden fazla insanın yaşamını kaybetmesi; demokrasinin nasıl kırılgan hale geldiği; ülkenin giderek daha da tehlikeli hale gelen bölünmüşlüğü, ırkçı nefret ve etnik şovenizmle yönetmenin toplum üzerinde yaptığı büyük tahribat, ciltleri dolduracak kadar fazla yalandolan...

Ulusal kâbusumuz bitti”, “Yeniden demokrasi” diye başlıklar uçuşuyor ABD basınında..

Yeni bir güne büyük bir umutla uyanmak güzel tabii.

Öte yandan enkaz sadece Amerikan halkını değil, herkesi, hepimizi yakından ilgilendiriyor. Ve Biden yönetiminin bu enkazı nasıl ve ne kadar sürede temizleyeceği ya da temizleyemeyeceği...

Trump döneminin topu topu 4 yıllık hasarını onarmak kolay değil tabii ama imkânsız da değil. En azından hâlâ işleyen demokratik kurumları var.

Peki, ya 20 yılı aşkın süregelen AKP iktidarının, Erdoğan saltanatının toplumsal yapı, hukuk, demokratik kurumlar, ekonomi üzerinde yaptığı büyük tahribat... O nasıl ve ne kadar sürede temizlenir. Bir iktidar değişikliğinin büyük kaoslara büyük çatışmalara yol açmadan gerçekleşmesi nasıl mümkün olabilir? Zor sorular. Yanıtları daha da zor...

Jeffrey Sachs, Project Syndicate’deki makalesinde “Amerika tarihi boyunca, Donald Trump’ın iktidara yükselişini körükleyen bağnazlık hiçbir zaman yüzeyden uzak olmamıştı. Trump’ın ayrılışı, yalnızca ağır yaralı Birleşik Devletler’de değil, her yerde çok ırklı toplumlarda yeni bir başlangıç için bir fırsat” diyor.

Sachs örnek olarak, İsrailli Arapları aşağılayarak ve Filistin halkının en temel adaletini reddederek iktidarda kalmayı sürdüren Benjamin Netanyahu’yu “Tropiklerin Trumpı” olarak bilinen Afro-Brezilya kültürüne ve Brezilya’nın yerli nüfusuna saldırarak ülkesini yöneten Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’yu...

Putin’in Rus Ortodoksluğu ile siyasi kucaklamasının, Trump’ın beyaz Evangelizmi siyasi olarak benimsemesinden hiç de farklı olmamasını; Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin tabanının, Hindistan’ın Müslüman azınlık nüfusuna karşı nefreti vaaz eden aşırı sağcı Hindu milliyetçilerinden oluşuyor olmasını; gösteriyor.

Sayıyı istediğiniz kadar artırabilirsiniz...

Küresel olarak kapitalist sistemin raydan çıktığı, popülist politikaların yolsuzluk-yoksulluk ve yozlaşı üçgeninden beslenerek daha da güçlendiği; algı yönetimi ile gerçeklerin büyük bir beceri ile üzerinin örtüldüğü bu dönemde geleceğe umutla bakmak kolay değil.

Yine de Amerikalıların yaptığı gibi 21 Ocak gününe yeni bir başlangıçla uyanmak hiç de kötü olmasa gerek...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Biz modern insanlar... 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları