Ayasofya (16)…

04 Ağustos 2020 Salı

Diyanet İşler Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, tam da “Lozan Anlaşması’nın”  yıldönümü günü, “Aya Sofya’nın (Kutsal Bilge’nin),  açılışından sonra, Kurban Bayramı’nda da yine “kılıçla” duasını yaptı!

Öteki camilerde “hutbe” okuyan imamların ellerinde neden kılıç yok? Kılıç, hutbenin bir parçası ise, bunun şimdi de tüm camilerinde uygulanması gerekmez mi?

Bursalılar soruyorlar!

“Başkanın öteki elinde, neden kalkanı yoktu?”

***

Mustafa Kemal Atatürk’ün ve İsmet İnönü’nün, Türk halkının bağımsızlığını sağladıkları “Lozan Anlaşması’nın”  yıldönümü 24 Temmuz’da;  Prof. Dr. Erbaş’ın hutbesiyle,  AKP Reis-i Umumisi, Reis-i Cumhur, Veziri Azam Recep Tayyip Erdoğan’ın okuduğu “Kuran-ı Kerim” ile “Aya Sofya Müzesi” cami yapıldı!

***

“Atatürkçü Düşünce Dernekleri (ADD), “Lozan Antlaşması’nı” kutlamak için, her yıl olduğu gibi, çeşitli meslek örgütü ve sivil toplum kuruluşunun katılımıyla her ilde “Atatürk anıtlarına çelenk sunma”, günün anlam ve önemine dair kamuoyuna aydınlatıcı açıklama yapması için çalışma düzenler…

Ne var ki, bu yıl “Anıtkabir Ziyareti” yasaktı!

CHP'lilerin araya girmesinden sonra, (ADD) üyelerinin Anıtkabir’e girmesine izin verildi!

Anıtkabir’i “dezenfekte” etmek için, her nedense “Lozan’ın yıl dönümü” seçilmişti!

***

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş, “koronavirüs salgının son bulması ve hastaların sağlıklarına kavuşmaları için yatsı ezanı sonrasında tüm camilerden dua edileceğini” duyurdu…

Erbaş’ın dua seferberliği başlatılmasını önerdiği “sosyal medya paylaşımının” altına, “İşimiz duaya mı kaldı? Bütçenizle evlerin faturalarını ödeyin, ekmeği olmayanlara yardım edin…” yorumları yazıldı!

Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, “koronavirüs” salgınıyla ilgili gidişatın ve önlemlerin görüşüldüğü “Bilim Kurulu’nda (!)” Diyanet’ten de bir temsilcinin bulunmasını önerdi...

***

Türkiye’de en yüksek bütçeye sahip kurumlardan biri olan Diyanet İşleri Başkanlığı’na verilen bütçe, AKP iktidarı dönenimde katlanarak arttı. 2002 yılında 550 milyon lira olan bütçe, 2020 yılında “%2.090 artışla”,  11 milyar 500 milyon lira oldu!

***

Diyanet İşleri Başkanlığı, bütçesi, 16 bakanlıktan şu 8’ünin bütçelerini geride bıraktı!

 “İçişleri Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, AB Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı…”  .

Türkiye içinde polisi ve jandarmasıyla, “ terörle mücadele eden” İç İşleri Bakanlığından da! Tarımcı Türk halkını kollayan Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan da! Türkiye’nin çıkarları için yurt dışında “dolarla mücadele eden” Dışişleri Bakanlığından da! Öteki bakanlıklara dilim varmadı!

***

Diyanet’in harcama kalemlerinde, “personel giderleri” ilk sırada! 2018’de, 170 bin olan bu görevlilere 6,6 milyar TL ödeyen Diyanet’in personel sayısı, 2020’de 179 bine yükseldi, 94 milyar TL ödeme yapılması öngörüldü...

***

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı verilere göre, 1 Ocak 2020 itibariyle Türkiye’de toplam 164 bin 594 doktor bulunuyor. Doktorların yüzde 61,4’ü Sağlık Bakanlığı’nda, yüzde 20,4’ü üniversitelerde, yüzde 18,2’si ise özel sektörde çalışıyor. Verilere göre, 101 bin 116 doktor, bakanlığa bağlı hastanelerde görev yapıyor.

Türkiye’de bir doktor başına 498,2 kişi düşüyor. Bu sayının OECD ülkelerindeki ortalaması 341,3 olarak biliniyor.

***

Diyanet’in personel sayısı, Sağlık Bakanlığı’na bağlı hekim sayısını geride bıraktı

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın personel sayısı, 95 bini din hizmetlerinde olmak üzere, 130 bine yaklaştı. Diyanet, personeli için 2019’da 8,2 milyar lira harcadı…

***

Padişah Yıldırım Bayezid’ın, Osmanlı’nın ilk başkenti Bursa’da yaptırdığı “Ulu Cami” önemli bir mimari eserdir. Mimar Ali Neccar’ın yaklaşık üç yılda (1396 – 1399) yaptığı caminin öteki adı, “Cami-i Kebir’dir”... 20 kubbeli Bursa Ulu Camisi, kapalı namaz kılma alanı bakımından, Osmanlı tarihinin en büyük camisidir…

Bursalılar, “Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ulu Cami’de ne zaman hutbe okuyacak?”  diye merak ediyorlar! “Gelirse, eksik olan kalkanını biz sağlarız!” diye de ekliyorlar! Her halde hutbenin sonunda camide, Prof. Dr. Erbaş’la “Kılıç-kalkanı!” canlandırırlardı!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları