Ankara Kalesi’nin tam karşısında, “Anadolu Medeniyetleri” ile “Çengel Han Rahmi M. Koç” müzeleri arasında, 23 Şubat 2015’te açılan “Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi’nde” Nurdan – Yüksel Erimtan “Resim ve heykel koleksiyonunun” sergilenmesine de başlandı.

Yalnız okurlarımızın değil, “özellikle Ankaralı tüm iş insanlarının, şirket yöneticilerinin” müzeyi ve “Yan Yana” adlı sergiyi “mutlaka gezerek”, bu tarih ve sanat merkezini “örnek almalarını” öneririz.

Bir – iki nedeni sıralayalım:

* 60’lı yılların başlarında, gazeteci olarak bakanlıklarda ya da bankalarda görüşmeye gittiğim yöneticilerin odalarında Türk ressamların tablolarını görürdüm. Bir gün, Maliye Bakanlığı’nda bir genel müdür ile görüştüğümde, arkasında İbrahim Çallı’nın bir tablosunu algıladım.

“Resmin kendisinin olup olmadığını” sorduğumda “demirbaş” yanıtını alınca şaşırdım. Ressamın adını söyleyince “Aaa! Onun mu? Aman yüksek sesle konuşmayın, sonra odacılar duyabilir ve çalınabilir!” demez mi?

Cumhuriyet’in ilk yıllarında bakanlıklar ve devlet bankaları sanatı teşvik için dönemin ressamlarının tablolarını alıp “demirbaşa” kaydedip yöneticilerin odalarına asarlardı...

* Merkez, Ziraat, Etibank, Sümerbank gibi “kamu” bankaları, İş Bankası gibi “ilk ulusal” banka, yeni oluşan sanat dünyasının en önemli destekçileriydi...

Merkez Bankası’nın “sanal müzesi” var! Osmanlı İmparatorluğu’nun Cumhuriyet’teki en güçlü uzantısı “Ziraat Bankası’nın” Ankara merkez binasının girişindeki “müzesini”, acaba kaç Ankaralı biliyor ya da ziyaret ediyor? Her nedense tanıtım yapılmıyor! Acaba bu müzelerde kültürel etkinlikler düzenlenerek Ankaralı sanatseverlere katkılarda bulunulamaz mı?

26 Ağustos zaferinin 1. yıldönümünde Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu, Ankara ile özdeşleşen, Türkiye’nin ilk ulusal bankasının, başkentte oluşturduğu görkemli koleksiyonunu, sanki İstanbul’da özel sanat müzeleri yokmuş gibi, oraya götürüp müze açmasına ne buyurulur?

İş Bankasının “İş Sanat Mart 2017” etkinliklerini içeren iletisini alınca, İstanbulluları kıskanmadım dersem yalan olur... Acaba Ankara’nın günahı neydi?

Atatürk’ün, Anadolu uygarlıklarına dayanarak adlarını koyduğu Etibank ve Sümerbank’ın, değil resim koleksiyonlarının bugün nerede olduğunu bilmek, bu bankaların varlıklarını bilen var mı acaba?

1970’lerde İstanbul ve Ankara’da iş dünyasının yöneticileri sanat dünyasına girerek resim ve heykel alımına başladılar... 1980’lerde, resim alımları yoğunlaşmaya başlayınca 1990’larda “sanat galerileri” ile “müzayede evlerinin” kuruluşları tetiklendi.

***

Nurdan - Yüksel Erimtan çiftinin resim ve heykel sergisinde, Ankara’da 1923’lü yıllardan başlayıp günümüze uzanan dönemi kapsayan 39 sanatçının 95 yapıtı yer alıyor.

Döne Otyam’ın yönetimini, Prof. Dr. Kıymet Giray’ın sanatsal sorumluluğunu yüklendiği ve kataloğunu hazırladığı serginin önemli özelliği, “Cumhuriyet başkentinin kültür dokusu içinde bir araya getirilen yapıtları” içermesidir. Sergi 14 Mayıs’a kadar gezilebilecek...

Erimtan çiftinin, koleksiyonlarına kazandırdıkları resim ve heykellerin sanatçıları ile kim bilir ne gibi anıları vardır? Anıları onlara bırakıp yeni koleksiyoncuların, yeni anılar ile birlikte yeni yapıtlar kazanmaları dileği ile...