Özdemir İnce

Talimat, emir demektir

02 Ekim 2020 Cuma

Koalisyon ortağı ve başbakan yardımcısı olduğu 57. Ecevit Hükümeti’ni sona erdirip (7 Temmuz 2002) 3 Kasım 2002 seçimlerinde AKP’nin iktidara gelmesine yol açan, ardından “Başyücelik” rejimine ebelik yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli son zamanlarda yüklendiği “Cumhurbaşkanı’nın fahri muavini” kimliğiyle ve adına yaraşır biçimde talimatlar veriyor. Verdiği her talimat ülke siyasetinde öldürücü yaralar açıyor. Sanki R.T. Erdoğan’ın koruyucu meleği. Ancak talimat mı alıyor yoksa talimat mı veriyor, belli değil. Bir süre önce idam cezasının geri getirilmesini istiyordu, şimdi Anayasa Mahkemesi’ni gündeme aldı.

Her talimat kuşkusuz yazı(lar) konusu olacak nitelikte ama ben bugün “Türk Tabipleri Birliği derhal kapatılmalı” şeklindeki talimatı ele alacağım. Bu kez çetin cevize çattı. Karşında görev bilinciye donanmış, görevine adanmış, Azrail’le meydan savaşı yapan bir fedailer alayı var.

***

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin TTB hakkında verdiği talimatı DHA’nın ağzından aktarıyorum:

“MHP lideri Bahçeli, Türk Tabipleri Birliği insan ve toplum sağlığı hakkıda asılsız şaibe ve şüpheleri körüklemektedir” diyerek kapatılmasını istedi. Twitter’dan paylaşımda bulunan Bahçeli, “Ülkemizin salgınla mücadelesini kösteklemek isteyen, vatandaşlarımızla birlikte sağlık çalışanlarımızı telaş ve paniğe sürüklemek amacı taşıyan kötü niyetli bir kampanya mesafe almaktadır” ...“Türk Tabipleri Birliği isimli ihanet oluşumu sözde artan vakalara, hayatını kaybeden insanlarımıza ve sağlık çalışanlarımıza dikkat çekmek maksadıyla tüm sağlık kurumlarında siyah kurdele takacakmış. Bu teşebbüs zehirli ve zillet bir komplodur... Türk Tabipleri Birliği Korona kadar tehlikelidir. Üstelik, hükümete yönelik ‘Yönetemiyorsunuz, ölüyor, tükeniyoruz’ eylemi haince bir tertiptir. Çağrım şudur: Türk Tabipleri Birliği, insan ve toplum sağlığı hakkında asılsız şaibe ve şüpheleri körüklemektedir. Bu nedenle sadece adında Türk bulunan Tabipler Birliği derhal ve gecikmeksizin kapatılmalıdır. Yöneticileriyle ilgili adli işlem yapılmalıdır” dedi.

***

Talimat emir anlamına gelir ama TTB’nin zehirli ve zillet komplosunu ve Türk Tabipleri Birliği’nin Korona kadar tehlikeli olduğunu kanıtlayan kesin belgeler gerekir. Böyle verilen demeçlerle değil “resmen” belgelerle cumhuriyet savcılığına başvurmak gerekir. Aslında cumhuriyet savcılarının bu demeci ciddiye alıp harekete geçmesi lazım ama onlar da görevlerini yapmamakta. Demek ki aynı kanıda değiller.

***

Ayrıca, hükümete yönelik “Yönetemiyorsunuz, ölüyor, tükeniyoruz” eylemi neden “haince bir tertip” olsun? Türk Tabipleri Birliği, iddiaların tersine, insan ve toplum sağlığını hiçe sayan beceriksiz Başyücelik iktidarının hatalarının bedelini fedakârca çalışmalarıyla ve ölerek ödemektedir. “Bu nedenle sadece adında Türk bulunan Tabipleri Birliği derhal ve gecikmeksizin kapatılmalıdır. Yöneticileriyle ilgili adli işlem yapılmalıdır” diye verilen talimat havada kalmaktadır. Böyle bir talepte Başyüce bulunsa, birkaç saat içinde TBB’nin kapısına kilit vurulur ama anlaşılan savcılığa dilekçe vermek gerekiyor.

***

Güya Atatürk milliyetçileri bunlar ama onun “En büyük eserim” dediği Cumhuriyet destekledikleri kadro tarafından yıkılırken, bıraktığı miras Kırk Haramiler tarafından paylaşılırken sesleri çıkmıyor ama Cumhuriyeti savunanlar karşısında celallerinin (öfkelerinin) sınırı yok.

Hazine’nin tamtakır olduğunu herkes biliyor ama Diyanet İşleri’ne 2020 yılı için 11.5 milyar, 2021 yılı için 12.3 milyar ve 2022 yılı için 13.1 milyar TL ödenek verilecek yani Diyanet’e üç yıl için yaklaşık 37 milyar TL ödenek ayrılmış. Lütfedip müzahir olsanız (arka çıkmak) da bunun 10 milyarı koronavirüs savaşına karşı kullanılsa hora geçmez mi?

***

Sağlık Bakanı’nın açıklamasına göre 601 sağlık çalışanı koronavirüs ile taçlanmış. TTB Başkanı’nın ifadesine göre 100 dolaylarında sağlık çalışanı görev başında vefat etmiş, bunun yarısı hekim imiş... Yani görev başında, cephede ölüm. Düşman karşısında can veren Mehmetçikten farkları yok. Bu şehitlere, her an ölümle burun buruna olan sağlıkçı gazilere ve onların anayasal ve yasal örgütlerine her T.C. vatandaşının istinasız saygı göstermesi gerekli değil zorunludur.

***

Birileri havai ve hamasi milliyetçilik yaparken sağlıkçılar canları ve hayatlarıyla gerçek milliyetçiliğin anlamını zenginleştiriyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları