“Doğal seçilim (sélection naturelle), canlıların fenotiplerindeki farklılıklardan ötürü hayatta kalma ve üremelerinin değişkenlik göstermesidir. Evrimin esas mekanizmalarından biri olup, bir popülasyonun nesiller boyunca karakteristik olan kalıtsal özelliklerindeki değişimdir.” Kabaca söyleyecek olursak: Evrimleşmeyen, çağının çağdaşı olamayan yok olur!

Ey Yolcu Uyuma adlı şiirinde “Dünya koşuyorken yolun üstünde yatılmaz; davranmayacak kimse bu meydana atılmaz” diyen Mehmet Akif de çağıyla çatışan, akışın yatağının dışında kalan insanın ve toplumların yok oluştan kaçınamayacağını söylemektedir.

Tarihin bir bölümü çağının ekolojisine uyum sağlayamayan canlıların ve insanların yok oluşlarının tutanak defteridir.

“Ortak Akıl”ın gerçekte akılsızlık olduğunu kaç kez yazdım. Ortak Akıl’ın otoriter ve faşizan rejimlerin folluğu olduğunu da kaç kez yazdım. Akılsız akılların, akıllarını bir çuvala doldurup aralarından birine teslim etmeleri mucize yaratmaz. O masallarda olur!

***

Çam ormanı yangınının ne olduğunu çok iyi bilirim. 18 yaşıma kadar birkaç kez yaşadım. Yangının göbeğine bir şey yapamazsınız, o yanabildiği kadar yanar. Önemli olan ilerleme yönünün önünü kesmektir. Bu iş 1950’lerde kazma, kürek, balta ve testere ile yapılırdı. Günümüzde artık su kullanımı var, modern olanaklar var. Yangın karadan böyle engellenir. Ama karadan yangının gözüne, göbeğine bir şey yapamazsınız. Yangının üzerine havadan su dökecek araç gerekir ki buna da yangın söndürme uçağı, helikopteri diyorlar. Günümüzde yeterli sayıda uçak ve helikopterin yoksa “Dünya koşuyorken yolun üstüne” yatmış olursun bayım! Senin ülkende en azından 100 uçağa ihtiyacın var ama yok, neden? Yangın çıkmasa da hazırda bekleyecek, tıpkı tank gibi tıpkı savaş uçağı dibi tıpkı denizaltı gibi... Kullanmaya hazır durumda... On yıl yangın çıkmasa da personele tıkır tıkır maaş ödeyeceksin!

Sadece durum betimlemesi yapıyorum!

***

Türkiye Cumhuriyeti’nin ormanlarla ilgili 169. maddesi belki de anayasanın en uzun maddesidir, sadece giriş bölümü bile şu anki çöküşün anlaşılması için yeter: “Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz.”

Hükümet, anayasanın 169. maddesini uygulamakla yükümlüdür.

Orman Yasası’nın 69. maddesi de uzun bir maddedir. Sadece giriş bölümünü alacağım:

Madde 69 - (Değişik: 19/4/2018-7139/14 md.) “Orman idaresi, orman yangınlarını önlemek ve söndürmek maksadıyla her türlü hizmeti yapar veya yaptırır. Orman sayılan alanlar dışındaki yangınlarda ormana sirayet etme riski bulunan kırsal alan yangınlarının söndürülmesine imkânlar ölçüsünde katkı sağlanır.”

***

Vaziyetin durumu böyle ama Ortak Akıl “Yangınların söndürülmesi bizim sorumluluğumuz ama yerleşim bölgelerindeki yangınlar oradaki büyükşehir belediyelerinin sorumluluğundadır” diyor. Ortak Akıl’dır ona her şey yakışır ama ne anayasada ne de orman yasasında böyle bir ayrım var. Belki de yazılmakta olan Babayasa’da böyle bir madde olacaktır. Bakarsınız Babayasa’ya orman yangılarının sorumluluğunu muhalefete yüklerler ya da yangınları yasaklarlar.

***

Ortak Akıl, memleketin bir yerinde haz duyarak söyle konuşuyor: 

“Bizim bir talihsizliğimiz var; Türk siyaseti maalesef muhalefetsiz bir siyasettir. Türkiye’de muhalefetin terörü esiyor. Amerika’da, Kanada’da, Rusya’da bu kadar yer yanar, böyle bir şey olmaz. Tam aksine, bize de ne düşer diye iktidarın yanında yer alır. Bizde maalesef bu yok. Biz şu anda elimizden geleni ardına koymadan yapmaya devam edeceğiz.”

Aliyy-ül a’la (magna cum laude), fevkalbeşer! Türkiye’de muhalefet yokmuş ama olmayan muhalefet terör estiriyormuş. Bu nasıl bir iştir ki olmayan bir şey menfur işler yapmakta. Bu durum benim alanımın dışındadır, feylesofide Prof. Dr. Filan Hoşsohbet ile sosyolojide Prof. Dr. Mizan Abdülmuntazam’ın ilgi ve alaka alanına girmektedir. Ortak Akıl emir buyurursa akıl ötesine bir yolculuk “gerçekleştirirler”. Soru şu: “Kendisi olmayıp eylemi olan şey nedir?”

***

Ortak Akıl’a haksızlık etmeyelim, bu sorunun da cevabını cebinden çıkarmış: Muhalefetin uygun bir muhalefet olması için orman yangınları (+ başka şeyler) karşısında kendi bozgun ve iflasına ortak olmasını istiyor.