Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ne olacak şimdi?
Günümüzde de zaman zaman kullanılan “Devr-i Sabık” yaratmak (yaratmamak) sözünün mucidi 14 Mayıs 1950’de iktidara gelen Demokrat Parti’dir. İktidara gelmeden seçim meydanlarında, verdikleri demeçlerde söylerlerdi. Söylerlerdi ama çıkardıkları yasalarla CHP’nin bütün mallarına el koyup hazineye aktardılar.
Bununla da kalmayıp İsmet İnönü’nün savaşta komutanlık etmediğini, tavuk kümesinde saklandığı; CHP’nin camileri meyhane ve kerhaneye çevirdiği tezviratını yaptılar. Dahası CHP’nin genel sekreteri Kasım Gülek’in sünnetsiz olduğunu bile iddia ettiler.
***
R.T. Erdoğan, 27 Mayıs 2021’de genişletilmiş il başkanları toplantısında dedi ki: “İnönü, TBMM’de yaptığı bir konuşmada şöyle diyor: ‘Buraya gelirken dışarıda Meclis binasını kuşatmış bir tabur asker gördüm. Çağırın binbaşıyı, beni alıp götürmesini söyleyin. Bakalım emrinize itaat edecek mi? Binbaşıyı ben çağırayım ve Meclis’i feshettireyim. Bunu ister misiniz? İhtilal olacak ve siz bundan kurtulamayacaksınız’…”
İsmet İnönü, güya 27 Mayıs 1960 ihtilalinden önce böyle konuşmuş. 1960 yılında Ankara’da, GEE’de son sınıftaydım ve yaşım 24 idi. İnönü asla böyle bir şey söylememişti ama Demokrat Parti’nin bir tür “darbe”si olan Tahkikat Komisyonu tartışmalarında “Şartlar tamamlandığında halklar için ihtilal meşru bir haktır. O zaman sizi ben bile kurtaramam...” dediğini söylemiş olsaydı, bu sözler TBMM tutanaklarında bulunur ve sonunda koskoca TC Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı mahcup olmazdı.
Heyhattt! Bu memleketin milliyetçi gezenleri ile İslamcıları asla mahcup olmazlar.
***
Konuyla ilgili olarak, 9 Temmuz 2021 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan Erdem Sevgi imzalı haberi okumanıza sunuyorum:
“CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, katıldığı programda 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye atfen TBMM tutanaklarında yer aldığını ifade ettiği sözlere ilişkin hem TBMM Başkanı hem de Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi vermişti. TBMM Başkanı adına önergeyi yanıtlayan TBMM Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç, ‘TBMM Genel Kurul tutanakları incelenmiş olup soru önergesinde belirtilen ifadeler tutanaklarda tespit edilememiştir’ dedi.
Özel, ‘Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan AK Parti Genel Başkanı, son anketlere yansıyan ciddi oy kayıpları, kamuoyundan kendisine ve partisine yönelen eleştiriler nedeniyle birkaç aydır sıklıkla yalana başvurmak zorunda kalıyor. Erdoğan’ın yakın dönemindeki yalan beyanlarının ilki 27 Mayıs günü yaptığı bir konuşmada İsmet İnönü’nün TBMM Genel Kurulu’nda yaptığını iddia ettiği, aslında hiç var olmamış bir konuşmasını alıntılamak olmuştu.
O gün Tayyip Erdoğan’ın doğru söylemediğini, İnönü’nün demokrasiye vurgu yapan, darbe olasılığına karşı duran yığınla sözü varken, hiç söylenmemiş sözleriyle 27 Mayıs darbesine zemin hazırladığı iddialarının gerçeklikle bağdaşmadığını deşifre etmiş, konuya ilişkin bir de soru önergesi vermiştik. TBMM Başkanlığı’nca soru önergesine verilen yanıtla Erdoğan’ın, 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün hiç var olmayan sözlerini ona atıf yaparak kullandığı aleniyet kazandı’ diye konuştu.
Erdoğan’ın yurtdışında aşıların ücretli olduğu başta olmak üzere doğru olmayan çokça ifade kullandığını anımsatan Özel, ‘Artık, Erdoğan’ın ağzından çıkan her söz teyide muhtaç sözlerdir’ ifadelerini kullandı.”
***
Özgür Özel’in “Artık, Erdoğan’ın ağzından çıkan her söz teyide muhtaç sözlerdir” saptaması gerçekleri yansıtıyor: Bir siyasal partinin genel başkanı hadi neyse ama bir devletin cumhurbaşkanı kolayca çürütülecek iddialarda bulunabilir mi? Yandaşlarının, hayran ve müritlerinin ne düşündüğü beni ilgilendirmez ama bu iddiaları, bana ve benim gibi insanlara yapılmış hakaret sayıyorum.
Erdoğan’a göre, “Dünyanın en ucuz benzini bizim memlekette”ymiş… Avrupa’nın neredeyse her ülkesinde yazar, gazeteci, sanatçı arkadaşım var, açar telefonu sorarım: Benzinin litresi kaç öro, asgari ücret ne kadar? Beş dakikada gerçeği öğrenirim. Gerçek iddianın tam tersi! Ne olacak şimdi?
Bir de sürücülerin araçlarının depolarını yola çıkmadan önce tıkabasa doldurdukları (ful’ledikleri) var ki çok komik. Sürücüler depolarını doldurmadan nasıl ülkelerine dönecekler. Litresi kaç kuruş olursa olsun dolduracaklar.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!
- Ünlü markanın adı bir kez daha listede!
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!