Özdemir İnce

Ne olacak şimdi?

28 Haziran 2019 Cuma

Çok şey olacak! Çok şey olacak ama Ahmet Davutoğlu’nun, Abdullah Gül’ün, Ali Babacan’ın kuracakları partiler beni kesinlikle ilgilendirmiyor. 25 Haziran tarihli yazımda yer alan beş cümleyi fiil zamanını değiştirerek tekrarlayacağım:
“Arkalarına İslamı aldılar, aksırıncaya, tıksırıncaya kadar, çatlayıncaya kadar yediler. Mafya yasası gereği sonra amip gibi bölünüp birbirlerini yiyecekler ve birlikte çürüyecekler (çürüdüler). Benim bu tür mafyalardan korkum yok. Çünkü, kural gereği, İslamcı Al Capone’u, gene İslamcı Al Capon’e temizleyecek.”
Parti kurarlarsa Gül, Babacan ve Davutoğlu yeni Al Capon’e adayı olacaklar. Ama iktidara gelmelerinin artık olanağı yok. R.T. Erdoğan ve adamları gibi ve onlarla birlikte yok olacaklar. Nedenini biraz sonra yazacağım.

***

Oyumuzu verdikten sonra uçaktan inip köyümüze dönerken, seçim sonuçlarını büyük resam Muzaffer Aksoy telefonla haber verdi. Yüzde onluk farka hiç şaşırmadım. Son mürekkep damlası, demek ki, bardaktaki suyu kendi rengine boyamıştı. Evde, seçim sonuçlarını Tele1 ve Halk TV’den izlemeye başladık. Sonra NTV, Haber Türk ve yandaş kanallara baktım. 24 saat önce R.T. Erdoğan ağzıyla konuşan “Ben dediydimci” besleme tayfası halkın AKP’yi uyardığını söylüyorlardı. R.T. Erdoğan bu uyarıyı ciddiye almalıymış.
Zavallılar, R.T. Erdoğan kendini biraz düzeltirse, Ekrem İmamoğlu’na oy veren muhafazakârların gelecek seçimde ona oy vereceğini sanıyorlardı. İmamoğlu’na oy verenlerin tamamı elbette CHP’ye oy vermeyecekler ama R.T. Erdoğan ve AKP’ye, ayrılıkçıların kuracağı partilere de asla oy vermeyecekler. İYİ Partililer, iyi bir merkez sağ parti olmaya başlayan partilerine oy verecekler. Bazıları CHP’de kalacak.
İyi bir merkez sağ parti şu anlama geliyor: Laik ve demokratik Cumhuriyetle, onun devrimleriyle hiçbir sorunu olamayan, dini siyasi referans yapmayan bir parti!

***

Laik ve demokratik karakterli HDP ise demokrasi ittifakının adayını destekleyerek bir bilinç sıçraması yaptı. Çok iyi! Kutlanmalı! PKK ile organik bir bağları var mı? Bilmiyorum. Ayrılıkçı bir parti mi? Sanmıyorum. Sol bir parti mi? Galiba. Bir Kürt ya da Kürdistan partisi mi? Sanmıyorum! Ama gelişmeye, demokratik açılıma açık bir parti. Türkiye’ye ve Cumhuriyete hasım bir parti değil. AKP hasım ama HDP hasım değil.

***

Gelelim Vehbi’nin kerrakesine: AKP’nin siyasal serüveni, 21. yüzyılda din referanslı bir partinin uzun süre ayakta kalamayacağını, tersine dönmesi olanaksız bir biçimde kanıtladı. İnancın başladığı yerde akıl durur. İnancımın olduğu yerde özgür akıl yaşayamaz. AKP bir inanç ve biat partisidir. R.T. Erdoğan’ın AKP kurulurken dediği gibi bu parti bir “Ortak Akıl” partisidir ve ortak aklı Erdoğan gibi bir tek adam temsil ediyor. Kendi yapısı içinde bir antidemokratik bir partidir. Aslında bir parti değil, şeyhin Erdoğan olduğu bir tarikattır. Üstelik İslam Kardeşliği ideolojisinin dünya lideri olmaya özenen bir selefi parti.
Günah çıkarıp Cumhuriyete biat eder mi? Günah çıkarsa bile buna inanacak bir budala çıkar mı? Çıkmaz ama AKP’nin çanak yalayıcıları var. Onlar inanıyor.

***

CHP, 1950 yılında, iktidardan düştü. Arada bir kısa süreli hükümetler kurdu ama şöyle 70 yıldır gerçekten iktidara gelemedi. Bu 70 yıl içinde nice parti kuruldu ve yok oldu. Nihayet ülkenin en önemli üretici kentlerinin belediyelerinde iktidarda. Laik, demokrat Cumhuriyete inanıp savunduğu için ölmedi, çağının çağdaşı bir ideolojiye sahip olduğu için yok olmadı. Ama AKP’nin böyle bir kök hücresi ve DNA’sı yok; din ve inancı kullanarak ele geçirdikleri iktidarı bir “ganimet” olarak talan eden “harami” topluluğu. 70 yıl değil 70 ay bile muhalafette yaşayamaz!

***

Mehmet Atay bir sosyal medya mesajı göndermiş: “Seçimle gelen seçimle gider ama imamla gidenin geri geldiği görülmemiştir.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları