Özdemir İnce

Gadın barnağı

02 Temmuz 2019 Salı

Google’da dolaşırken, “Albayrak’tan skandal yorum” başlıklı alıntılı haberlere rastladım. Alıntı öylesine zırva ki gerçekliğine inanamadım. Ancak aynı haberi Cumhuriyet’in YouTube kanalında (25.6.2019) görünce inanmak zorunda kaldım. Gazetelerin “Albayrak” dedikleri kişi “Damat Albayrak Paşa” değil, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak.
23 Haziran İstanbul Belediye seçiminin sonucundan pek etkilenen Nuh Albayrak ortalığa bir paylaşımda bulunmuş. Gazete yazısı değil. Paylaşımı aktaran gazetelerde metnin kopyası var.
Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak şöyle demiş: “CHP’nin akıl almaz tuzağı ortaya çıktı. Sandıklarda üniversiteli güzel kızları müşahit yapan CHP’nin, AK Partili genç müşahitleri sohbet muhabbetle oyalayıp tuzaklarına düşürdükleri ortaya çıktı. Genç kardeşlerimizi uyaralım.”

***

Beni son derece üzen ilkel bir hezeyan! Bu paylaşım çok uzun süre hatırlanacaktır. Anlamsızlıklar, saçmalıklar neşelendirir beni. Ama Nuh Albayrak’ın hezeyanı kederlendirdi. Kendisini tanımak istedim, Google’da aradım. Neredeyse bir tek metin var:
“1960 yılında Konya’da doğdu. Küçük yaşta edebiyata merak sardı. Liseler arası yarışmalardaki derecelerden sonra Seydişehir Postası isimli yerel gazetede başyazı yazmaya başladı. İDMMA-Galatasaray Mühendislik’ten mezun oldu. 1980’de inşaat mühendisi oldu.”
Küçük yaşta “edebiyata merak saran” ve mühendislik okuyan biri “soğuk savaş dönemi” haber-yorumları yapmaz: Düşünmeyi, yazmayı, yazmanın “matematik ve fen” yanını öğrenememiş. Cehape’nin cilveli kızlarına karşı “AK Partili gençleri uyaralım” derken, bu gençleri birer andavallı ve hamsalak olarak tanımlıyor. Bir AKP silahşörü, kamikazesi olarak, kuşkusuz bu gençleri çok iyi tanıyordur.

***

Yukarıda soğuk savaş dönemi haber ve yorumları dedim ya, Nuh Albayrak’ın fıkrasını okuyunca aklıma benim demirbaş kitaplarımdan biri geldi: Derya Çağlar’ın “Hayali Komünizm. Soğuk Savaş’ın Türkiye Söylemleri” (Berfin Yayınları, 2008) kitabı dönemin iktidarlarının ilkellik sınırları ile dönemin basınının sefaletine tanıklık eder. O dönemde de “kadın” bir amaç için araç olarak kullanılmaktadır: Güzelliklerinden yararlanarak öğrencilerini komünistleştiren öğretmenler; dayanılmaz güzellikte, sarışın ajanlar; göçmen kızları kırbacıyla yola getiren Bulgar dilberi... Kitaptan bir alıntı: “Bir başka figür olan, genç, güzel, üstelik de akıllı kızların ajan olduğu propagandası ise muhafazakâr Türk toplumunu, ahlaki yönden etkilemeye yöneliktir. Söz konusu nitelikleri için özel olarak seçilen ve eğitilen kızlar aracılığıyla, Türk toplumuna komünistlerin, amaçlarına ulaşmak için namus, gurur, edep vb. kavramları kolaylıkla bir kenara atabilecekleri söylenmektedir. Üstelik, önceki bölümlerde yer alan örnekte bu kızın eline bir de kamçı verilerek sadist cinsellik imaları yapılmakta ve komünizmin ne kadar sapık bir ideoloji olduğu, Türk halkına bir kez daha kavratılmaktadır.” (s.83)

***

Kralın kalitesi soytarılarının kalitesiyle ölçülür: Soytarının biri padişahın arkasına dokunur. Padişah öfkeyle geri dönünce soytarı, “Bağışlayın hünkârım sizi hanım sultan sandım” der. Anadolu’nun birçok yerinde birinin arkasına dokunmak güldürü motifidir.
Yalakaların da bir düzeyi vardır. Yazarlar bir iktidarı, bir lideri desteklemezler mi? Desteklerler. Ama düşünmeyi, yazmayı bilen bir kalem “Genç kardeşlerimizi uyaralım” diye yazmaz. Yazdığı zaman, genç kardeşlerine dönüşür, budalalaşır.

***

Nuh Albayrak son derece haklıdır: Cehape’li kızlar son derece güzel, alımlı, akıllı ve zekidir. Sadece CHP’li kızlar ve kadınlar değil, solcu kadınlar ve kızlar son derece güzel, alımlı, akıllı ve zekidir. Bana inanmayanlar 25 Haziran 2019 tarihli Cumhuriyet gazetesinin birinci sayfasına baksın.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları