Orhan Erinç
Orhan Erinç oerinc@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Buyrun Bunu da Uygulayın...

22 Ekim 2015 Perşembe

1 Kasım seçimleri bir yönüyle hukuku gugukluktan kurtarma umutlarını da gerçekleştirme bakımından önem taşıyor.
Öyle uygulamalara tanık oluyoruz ki, soyut bir kavram olan guguk bile yaya kalıyor.

***

Bir maddesi dışında uygulamadan kaldırıldığını ileri sürebileceğimiz bir Basın Yasamız var.
Kaldırılma nedeni, gücü eline geçirenlerin karşıtlarını hapislerde çürütme alışkanlıklarını sürdürmelerine engel olması.
Çünkü Türk Ceza Yasası’nda da bulunan ve hapisle cezalandırılan yargıyı etkileme, cinsel saldırı, cinayet ve intihara özendirme suçlarına da para cezası verilmesini ve para cezasının da hapis cezasına dönüştürülememesini kurala bağlıyor.
Yasanın uygulanan, hem de yaygın olarak uygulanan tek maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin, kimi eksikliklerle Türkçeleştirilmiş olan ve basın özgürlüğünü tanımlayan 3’üncü maddesi.
Aksi gibi özgürlüğü gerçekleştirmek için değil, sınırlamak yasaklamak için kullanılıyor.
Yayın yasaklarının en önemli dayanağı olarak kullanılırken radyo ve televizyon için de geçerli kılınıyor.
“Yahu” diyoruz, “O yasa, ‘amaç ve kapsam’ başlıklı maddesinde de belirtildiği gibi ‘basılmış eserleri’ kapsıyor. Böyleyken nasıl radyolar, televizyonlar ve elektronik medya için uygulanıyor?”
Diyorlar ki “Denk Sayma (Kıyas) yoluyla uygulanıyor!”

***

17-25 Aralık sonrasında kardeşlikten düşmanlığa dönüşen ilişkiler sonrası muhalefete başlayan ve cemaate yakın olduğu belirtilen televizyonların yayınları, yandaşların yönettiği dağıtım kuruluşları tarafından engellendi. Şimdi uydudan da çıkarılmaları süreci başlatılmış.
Mahkeme kararı olmadan, bir savcının iddialarını içeren bir yazısıyla başlayan uygulama guguk sürecinde hukuk açısından tartışılıyor.(!)
Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) yetkili olup olmadığı kuşkuları dile getiriliyor.

***

Aslında boşluk yok. Madem denk sayma uygulaması geçerli, işte size aynı Basın Yasası’nın “Süreli Yayınların Dağıtımı” başlıklı 23’üncü maddesi:
“Süreli yayınların dağıtımını yapan kişiler, kendilerinden dağıtımı istenen yayınları, dağıtımını yaptıkları diğer yayınlar için aldıkları satış fiyatı, tiraj ve sayfa sayısına göre belirlenen ücreti aşmayacak bir bedel karşılığında dağıtmakla yükümlüdürler. Bu yükümlülüğe aykırı davrananlar, dağıtımından kaçındıkları toplam bedelinin on misli ağır para cezasıyla cezalandırılırlar.”
Demek ki dağıtımı yapmamak suçmuş!
Ama itiraf edelim ki denklik, muktediri mutlu edecek durumlarda söz konusu olur.
Tam seçim arifesinde gündeme getirilen ve muktedirin önünü açan uygulamanın denkliğinden söz etmek boşuna bir girişimdir.
Olsun varsın. Guguk sürecine bir ek de ben yapayım dedim...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları