Ulusların Kendi Kaderini Tayini mi?

16 Mayıs 2011 Pazartesi
\n

Yok bir çözümü diyor, Kürt meselesinin. Yılların kültür ve bilim insanı, konulara güncel siyaset açısından yaklaşmıyor, kılavuzu daha geniş zaman dilimli bir bakış. Bölsen bölünmez, atsan atılmaz... Orada kendi başlarına bıraksan, tek başlarına yapabilecekleri bir şey yok. Olsa olsa ancak ABDnin bir üssü olur Kürdistan. Washington için ballı börek mi: Ne Türk’ün yüzü ne Arap’ın şekeri...

\n

Yemekte sohbet ediyoruz, Kürt Meselesi üzerine serbest tartışma...

\n

Bugünkü durum, ABDnin de uzun erimli politikasının bir sonucu. Büyükelçileri, günde bir milyon dolarlık bilgi veriyoruz, yüzünüze gözünüze dursun..” dedi ya, 20 yıldır yaptıkları tavşana kaç tazıya tut. Tam bir ikili oyuncu. Her iki taraf için ne ondurma ne öldürme! Önemli olan, problemin uzun dönemde varlığını sürdürmesi! Zamanın ruhu PKKnin lehine çalışıyor hesabında, bay Washington!

\n

***

\n

Washington şüphesiz ki bir terörist devlet, ülke! Buna şüphe yok, ama tartışan da yok! Zımnen kabul edilmiş bir olgu! Emperyalist, aynı zamanda kaçınılmaz olarak bir terörist olabilir ancak! Bunu en yakın zamanda, en çıplak ve en ahlaksız haliyle, Irakın işgali ve 1 milyon insanın öldürülmesinde gördük, son olarak Usame bin Ladinin evinde basılarak öldürülmesinde! Teröristler birbirlerine ancak böyle davranır! Cinayet, üstelik Beyaz Sarayda emri verenlerce naklen yayında izlendi! Vahşi Batı, dünya egemenliği için Vahşi Batılığını hiçbir zaman yitirmedi!

\n

Vahşiliğini şimdi Libyada uyguluyor! Sözde, insan hak ve özgürlükleri için! Hayır tabii ki! Yandaş bir yönetim için sadece! Pazar egemenliği ve pazar sömürüsü, Batı kapitalizminin varlığının can damarı; tabii bu çerçevede milyarı aşkın İslam nüfusu üzerinde hegemonyanın sürmesi!

\n

Huntington medeniyetler çatışması demişti..

\n

Bunun Türkçesi, Batı’nın İslam ülkeleri üzerinde kesin egemenliğinin her koşulda sürmesi! (Tabii Uzakdoğu da var)

\n

Bilgi, orta ve yüksek teknoloji, değerli bilim; çağdaş değerler, çağdaş insanlar ve çağdaş yaratıcılar üretemeyen Müslümanlar, her zaman ezilmeye, geri ülke kalmaya ve sonuçta sadece Bin Ladin’ler üretmeye mahkûmdur!

\n

Ve tepelerinde her zaman politik Vahşi Batı ile yaşamaya!!

\n

Batı vahşiliğinden, ancak, üstünlük araçları ellerinden alınarak, veya aynısını kullanarak, arındırılabilir! (Tıpkı Çinin yaptığı gibi!)

\n

***

\n

Kürtler gerçeklerden kopuk! Ulusların kendi kaderini tayin hakkı diyor, Sebahat Tuncel, Kürt meselesini tartışırken! Kürt siyasetinin, düşüncelerini en berrak söyleyen temsilcilerinden... Onu cesur buluyorum!

\n

Ulusların kendi kaderini tayin hakkı, denince, komik buluyorum!

\n

Bu eskiden var olan bir şeydi, kurtuluş savaşları zamanında! Şimdi ancak, ulusların kaderinin emperyalist müdahale ve politikalarınca tayin edilmesinden bahsedebiliriz! Emperyalist yararına! Artık böyle bir zamandayız!

\n

Irakın, Suriyenin, Libyanın kaç parçaya bölüneceğini, bölünmesi gerektiğini; ülkelerdeki hangi dini ve etnik farklılıkların ulus devlet kurmaları gerektiğini tayin eden, sadece emperyalistlerdir!

\n

Tuncel, diyelim ki iyi niyetli, başka dünyada yaşıyor! Diyor ki yaklaşık, çağımızda ulus devletler rollerini yitiriyor, Türkiyenin temel sorunu da bir ulus devlet olmakta direnmesinde...

\n

Bu tamamen emperyalist ve yardakçılarının dayattığı, baskı ve denetim altında tuttukları ulus devletlerii çözmeye yönelik fikri-siyasi propagandasıdır! Bir de Türkiyeden başka bir devlet daha yaratma projesinin takipçilerinin söylemi!

\n

İkinci Dünya Savaşından bu yana ulus devletlerin sayısının beşer onar artarak 192ye yükseldiği ve BMnin de bir ulus devletler topluluğu olduğu, en anımsanmayan olgu! ABDden daha çok en ulus devlet olan kim var?

\n

***

\n

Ulus devletin, yanlış anlaşılmasın, bir etnik kimliğe (Türklüğe!) dayalı olması gerekmiyor! (ABD hangi etnik kimliğin yönetiminde?!) Türkiye Cumhuriyeti, sınırları içinde yaşayan herkesin ulus devletidir... Türklerin de Kürtlerin de ve bütün diğer dinlerden ve etnisiteden yurttaşların da!..

\n

Burada sorun, devleti yöneten iktidarların, hükümetlerin bu gerçeği pratikte uygulamamasıdır! Kültür ve dillere özgürlük tanımamasıdır!

\n

Sorunun temelinde, yönetici siyasetin demokratik olmaması gereği yatıyor! Oysa, bırakın demokratikleşmeyi, AKP iktidarı, Türkiyeyi daha koyu bir otoriter rejime götürdü!

\n

Bakın, bütün Türkiye sanki olağanüstü hal uygulamasında!

\n

Sosyalistlere baskın ve gözaltı, değişmeyen gerçeği ülkenin! Kürtlere de yandaş olmayan Türklere de! Türkiye en karanlık dönemine giriyor!... (Yarın..)

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları